ÇOCUĞUM BENİ SEVİYOR MU?

Aynur TUTKUN aytutkun@gmail.com Diğer canlılarla kıyaslandığında, insan yavrusunun dünyaya gelişi ve büyümesi pek zordur. Doğduğu gibi dikilen, yürüyen ve kısa sürede anneden bağımsız yaşayabilecek duruma gelen hayvan yavrularını düşündüğümüzde; insan yavrusunun epey uzunca bir süre bakıma muhtaç olmasına rağmen sabırla korunup gözetiliyor olması, çok düşündürücüdür. Hamileliğe, doğum sancısına, iki de bir emzirme işine, altını temizlemeye, uykusuz gecelere nasıl katlanılır? Bunun […]

Continue reading »

SİZİNKİ KADAR OLMADI AMA!

Handenur YÜKSEL Tâbiînin en fazîletlilerinden kabul edilen Hasan-ı Basrî Hazretleri 641’de Medîne-i Münevvere’de doğdu. Künyesi Ebû Muhammed’dir. Doğduğunda isim koymak üzere Hazret-i Ömer’e götürdüler. Âdil halîfe, onun güzel yüzünü görünce; «Adı Hasan (güzel) olsun.» buyurdular. Aslen Basralı olduğu için «Basrî» unvânıyla meşhur oldu. 70’i Bedir Gazâsı’na katılmış olan 120’nin üzerinde sahâbeden ilim ve feyz alıp, hadîs-i şerif dinledi. Hazret-i Ali’nin […]

Continue reading »

BEZM-İ ÂLEM VÂLİDE SULTAN VE VAKIF GUREBÂ

Can ALPGÜVENÇ alpguvenc@gmail.com Hayatı hakkında oldukça az bilgi bulunan Bezm-i Âlem Vâlide Sultan’ın doğum tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, 1805-1810 yılları civarında doğmuş olabileceği tahmin edilmektedir. Sultan II. Mahmud’un zevcesi olan Bezm-i Âlem Vâlide Sultan’ın, bir Gürcü kızı olduğu belirtilir. Akıllı, şefkatli, ince ruhlu bir kadın olan Bezm-i Âlem Vâlide Sultan, 15-16 yaşlarında iken Şehzade Abdülmecid’i dünyaya getirerek, «İkinci Kadın»lığa […]

Continue reading »

OSMANLI DEVLETİ’NİN KURULUŞU VE BALKANLARDA TUTUNMASI -1-

Ahmet MERAL ahmetmeral@yuzaki.com Moğol depreminin yaralarını erken saran İslâm dünyası, yeni bir ruh ve heyecanla yayılışına kaldığı yerden devam etti. Hindistan’da Delhi Türk Sultanlığı, Balaban ailesinin eline geçmişti. Bu ailenin yönetiminde önce Moğol akınları durdurulmuş ve gazi dervişler İslâmiyet’i yaymak amacıyla Hindistan içlerine başarılı faaliyetlerini hızlandırmıştı. Öte yandan aynı yıllarda 1243 Kösedağ Savaşı’ndan sonra Moğol baskıları altında fiilen dağılma sürecine […]

Continue reading »

-Kâinâtın Kalbi Olan Medîne-i Münevvere’de- NEBİYY-İ MUHTEREM’İN BİR GÜNÜ…

SEYRÎ (M.Ali EŞMELİ) Senin, düşün ki, nasıl geçti ömrünün bütünü, Nebiyy-i Muhterem’in bak, nasıl geçerdi günü: Derinleşen gecenin, ufku kaplayan seheri, Uyandı Nurlu Rasûl’ün ışıl ışıl kameri. Ki zâten uykuya dalmazdı kalb-i Peygamber, Hitâb-ı Rabbi, iletmişti çünkü şöyle haber: “Ey örtünüp bürünen! Gündüzün telâşı ve halk, Uzun uzun alıkor; Sen, Benim için gece kalk! Ben’imle leyl-i berâberliğin nasîbi özel, Özelde […]

Continue reading »

CÂMİYE DAVET…

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Yeryüzünde ilk câmi, Allâh’ın evi Kâbe; Her beldede her câmi, Kâbe’den birer şûbe. Orada buluşuruz, oradan dağılırız, Nasıl ki kan dolaşır, döner gelirse kalbe. O aziz hâtırayı tekrarlayıp dururuz; İmam vâris-i Nebî, cemaatse sahâbe! Mescidler üzerinde saf saf olur melekler, Her ezanda şeytanı, kovalayan bir darbe! Yerde-gökte ne varsa, hepsi secde etmede; Hak yoluna baş koymak, […]

Continue reading »

SÖZ DAVETTİR

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Bâzen bize ballar gibi şeytanca fısıltı, Bâzen de zehir dilli, melek şerbetidir söz!.. Cırcır denilen bir böceğin çağrısı, lâftır, Mânâ denilen bir çiçeğin dâvetidir söz! Vezni: mef’ûlü / mefâîlü / mefâîlü / feûlün

Continue reading »

ÖMRÜN GAYESİ

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Ömür denen hikâyenin bütün hedef ve gāyesi: Güzel güzel fiillerin geniş zaman hikâyesi… Vezni: mefâilün / mefâilün / mefâilün / mefâilün

Continue reading »

ÜSKÜDAR’DA BİR AKŞAM

Zahit GENÇ zahitgenc@gmail.com Ben böyle bilmezdim seni Üsküdar, Bu akşam canlandı gözümde mâzin. Düşündüm geçmişi sabaha kadar, Geçmişi unutmak ne kadar hazin. Akıyor dört yana bir insan seli, Ne gelenler ağam, ne giden paşam. Toplarken her yanı akşamın eli, Bir rüyaydı sanki burada akşam. Bir dost gibi sardı Üsküdar beni, Gönlümde bir sevinç, rûhumda huzur. Cem olmuş burada eskiyle yeni, […]

Continue reading »

ÖLÜM GAZELİ

Yusuf DURSUN yusufdursun66@yahoo.com Cânı tenden çıkarıp toprağa vermektir ölüm… Ebedî âleme can postunu sermektir ölüm… Kabri boydan boya kaplar bir ölüm velvelesi, Yâr için göğsünü her güçlüğe germektir ölüm… Yücelir katbekat Allâh’a adanmış her ömür, Boşa geçmişse hayat, nefsini yermektir ölüm… Sanmayın can suyu kalmaz kuruyan gül dalının, Yeniden kutlu başaklarca yeşermektir ölüm… Bir ışık müjdesi vardır yüce Rabbin kuluna, […]

Continue reading »
1 759 760 761 762 763 1.015