BÜLBÜLÜN SUSMAYAN DİLİ OLAYIM

ŞAİR : Ahmet ARSLAN arslanahmet52@hotmail.com Bir gül için; ömür boyu ah çeken, Bülbülün susmayan dili olayım! Dikenler içinden sevgiyle çıkan, Bağdaki güllerin yeli olayım! Gönlüm şahit olsun sevgi çağına, Tırmanıp durayım onun dağına. Yâ Rab; düşür beni hüsnün bağına, Olayım da orda, deli olayım! Fırtınalar kopar karlı başımda, Dîvâne olayım ben de işimde. Gündüz hayalimde, gece düşümde, Bu bağın hizmetçi […]

Continue reading »

RABBİM, DOĞRU YOLA İLET BİZLERİ!..

ŞAİR : Ali AĞIR aliagir70@gmail.com Zaman kötü, şeytan güçlü, kulluk zor, Rabbim bizi doğru yoldan ayırma!.. Dalâlet, her gün çığ gibi büyüyor, Rabbim bizi doğru yoldan ayırma!.. Kuşatma altında inanç sahası, Savruluyor edep, ar ve dahası… Caddeler, sokaklar ibret levhası, Rabbim bizi doğru yoldan ayırma!.. TV’ler, şeytanın en has bölüğü, İnternet, koskoca şehvet çöplüğü, Bıkmadan emiyor fâiz sülüğü, Rabbim bizi […]

Continue reading »

95. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Bilim ve Din… Bilmek ve İnanmak… Aslında bir mânâda evlât ve baba… Çünkü; ilk kitap, vahiy… İlk öğretmen, peygamber… İnsana; akıl, okuma-yazma-aktarma kabiliyeti (Kırâat, kitâb ve beyan); Allâh’ı tanıması ve O’na kulluk etmesi için verildi. Tıpkı ömür gibi, ilim de kulluk gayesinin sermayesi, vasıtası… İlk üniversiteler; kendini ilme adamış, rıhle tarzı ilim yolculuklarına ömrünü vakfetmiş âlim ve dervişlerin […]

Continue reading »

Zaman ve İlim Nimetleriyle; ÖMRÜN VE HAYATIN TEFEKKÜRÜ -1-

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi HAKK’IN YEMİN ETTİĞİ NİMET Cenâb-ı Hakk’ın Zâtı; idraklerimizden yüce, münezzeh ve müteâl… O’nu idrâk etmekten acziyetimizi ifade eden sıfatlarından biri de; Muhâlefetün li’l-havâdis… O -azze ve celle-, yaratılmışlardan hiçbirine benzemez… O -azze ve celle- zamandan, mekândan münezzeh… O Evvel, Âhir, Bâkî, Vâris… Cenâb-ı Hak, hâlk ve bekā sıfatını hiçbir varlıkta tecellî ettirmedi. Bütün mahlûkātını […]

Continue reading »

Kâinat Kitabına; ÂRİFÂNE NAZAR

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi HER ŞEYDE BİN DÎVAN… Dünya, insanın imtihan dershânesidir. Bu dershânede kulluk talimine başlayan insan; eğer gerekli tahsili alırsa, kâinattaki sırları ve hikmetleri okumaya başlar. Kendini okumaya başlar… Allâh’ın kitâbını okumaya başlar… Kur’ân-ı Kerim, insanın şerhidir. Kur’ân-ı Kerîm’in şerhi de kâinattır. Hâsılı insan, Kur’ân ve kâinat; birbirine bağlı, birbirini en güzel şekilde şerh eden üç […]

Continue reading »

HIZIR’I GETİREN DUÂ

YAZAR : İrfan ÖZTÜRK Dînimizde Allah ve Rasûlü’ne itaatten sonra en çok üzerinde durulan vazifemiz, ana-babaya ihsandır. Varlık sebebimiz ve velînimetimiz olan anne-babamıza vefâ, hürmet ve hizmet; insanlık ve evlâtlık borcudur. Anne ve babaların evlâtları üzerindeki hakları sayılamayacak kadar çoktur. Bilhassa anne hakkı üzerinde nice menkıbeler anlatılmıştır. Hasan-ı Basrî Hazretleri bir gün, Kâbe’yi tavaf ederken, sırtında küfe olan bir delikanlıyı […]

Continue reading »

NASIL YÖNELMELİ?

YAZAR : M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com Bâyezîd-i Bistâmî Hazretleri’ne sormuşlar: “–Nefsi nasıl ıslah edelim?” “–Sahibine teslim etmekle!” “–Bu nasıl olur?” “–Sahibinin yanında bulunan azgın bir köpekle boğuşursan, onu alt etsen bile harap olursun; belki de o seni perişan eder. Ancak onu engellemesini sahibinden talep edersen, o, tek bir sözle azgın hayvana mâni olur.” İşte insanın ömrünü tıkayan bütün çıkmazları […]

Continue reading »

TEFEKKÜR

YAZAR : Sami GÖKSÜN Tefekkür; bir şey üzerinde yoğunlaşıp, ibret almak niyetiyle derinlemesine düşünmektir. Fudayl bin lyad -rahmetullâhi aleyh- de; tefekkürü; iyilik ve kötülüğü gösteren bir ayna olarak tarif eder. İnsan, her an tefekkür hâlinde olmalıdır. Kâinatın, insanın, arzın ve semânın nasıl yaratıldığını inceden inceye düşünmelidir. Tefekkür, insana has bir özelliktir. Şu da bilinmelidir ki, insanın bilgisinin artması ve davranışlarının […]

Continue reading »

TARTIŞMA

YAZAR : Âdem SARAÇ ademsarac@yyu.edu.tr Peygamberimiz -aleyhisselâm- bir gün Mescid-i Harâm’a girdiği sırada, Kureyş müşriklerinin ileri gelenlerinden Velîd bin Muğîre ve daha birçok kimseler Kâbe-i Muazzama’nın Hatîm denilen yerinde oturuyorlardı. Onların böyle toplu bir şekilde oturduklarını gören Peygamberimiz de, varıp onların yanına oturarak yine ilâhî mesajları vermeye çalıştı. Sürekli takipte ve tekzipte olan nasipsiz müşrik Nadr bin Hâris de gelip […]

Continue reading »

«HAZIRIM VİSÂLE EY RABBİM!»

Ömür takvimi, her fânî için değişmez bir hakikat… Her vefat haberi; bu ebediyet yolculuğuna çıkan insanın sevenlerini, yakınlarını üzer. Bizler de ölmekten bir korku ve kaçış hâlinde değil miyiz? Hâlbuki ömrün bir sermaye olduğunu idrak eden, bu şuurla ömrü Hakk’a ibâdetle ve halka hizmetle değerlendirenler ise ölümü bir visal addederler. Onların vefatlarının ardından yaşanan hüzün, ancak böylesi gönül insanlarından artık […]

Continue reading »
1 638 639 640 641 642 1.015