Ürküten Merhamet

Şefik BARIŞ Semâyı dolduran öfkeli uçaklar, şehre bomba yağdırıyordu. Ve bir çocuk masum gözlerle olan biteni dehşetle izliyordu. Az önce karşısındaki eve bir bomba düşmüştü. Acı çığlıklar etrafa dağılıyor, can derdine düşmüş insanların hengâmesinde kaybolup gidiyordu. Uzaktan bir ambulans sesi geliyordu ama, o karşı evdeki yaralılar için miydi yoksa daha kötü bir şekilde harap olmuş onlarca evlerdeki yaralılar için mi, […]

Continue reading »

Gıdalardaki Katkı Maddeleri-6

Prof. Dr. Hasan DOĞRUYOL İNSAN SAĞLIĞI İÇİN ZARARLI OLAN KATKI MADDELERİ Katkı maddelerinin büyük bir bölümü maalesef insan sağlığı için zararlı maddelerdir. Bu zarar, çoğu kere alınan maddenin miktarına bağlıdır. Bazı özel durumlarda ise çok küçük miktarlarda olsa bile maddenin ortamda bulunması zararlı olabilmektedir. Zararlı etkileri aşağıdaki şekilde gruplandırmak mümkündür; 1. Hiperaktivite veya davranış bozukluğuna yol açanlar 2. Alerjik etkiye […]

Continue reading »

«Müslüman Çok Çalışmalı Tatil Yapmamalı!» mı?

Aynur TUTKUN İslâm ve tebliği kendilerine ciddî bir uğraş edinen, yaptıkları işi tebliğin bir parçası olarak gören samimî Müslümanlar kendilerini işlerine öyle çok vermişlerdir ki âdeta 365 günün 24 saatini bu yolda harcamazlarsa içleri rahat etmez. Uykularından, hobilerinden ve daha birçok hoşlarına giden şeylerden fedakârlıkta bulunarak kendilerini tamamen bu yola adarlar. Böylelerine şaşırmamak çok zordur. Bir bakıma onlar birçok haylaza […]

Continue reading »

Güzel Âdetlerimizin Yeniden İhyâsı

Doç. Dr. Ahmet KAVAS Yahudiler ve Hıristiyanların uzun asırlardır terk etmedikleri âdetlerinin bir îcabı olarak yılın belli zamanlarında kutladıkları bazı dinî günleri vardır. Hıristiyan dininin geniş coğrafyalarda ve farklı toplumlar arasında yayılması neticesinde geçmişten gelen âdetleri kadar, son dönemlerde kutlanmaya başlanan dinî günleri de bulunmaktadır. Bu özel dinî menşeli günler birçok ülkede resmî tatil kabul edilirken bazıları ise kilise çevrelerinde […]

Continue reading »

HER AN O’NUN HUZURUNDA

Handenur YÜKSEL Hattat Aziz Efendi, 1872 yılında Trabzon’un Maçka Kasabası’nda doğdu. Babası, ailesiyle birlikte 93 Harbi esnasında İstanbul’a yerleşti. Daha sıbyan mektebinde iken güzel yazıya olan istidâdı sebebiyle sülüs ve nesih yazılarını öğrenmeye başladı. Hat sanatında, kısa zamanda «serîü’l-kalem» nâmıyla şöhret buldu. 1896’da Meşihat’taki görevine başladı. Ahlâkı ve yazısının güzelliğine mükâfat olarak gümüş madalya ile taltif edildi. 1901’de asıl vazifesine […]

Continue reading »

Gülbaba’nın Sarı-kırmızı Gülleri

Dursun GÜRLEK İstanbul’da her semtin ayrı ve ilgi çekici bir hikâyesi var. Ama bunların büyük bir bölümünü hiçbirimiz bilmiyoruz. Diğer bir ifadeyle yaşadığımız şehri tanımıyoruz. İşin daha da garibi, tarihî ve kültürel eserlerimize turistler kadar bile ilgi duymuyoruz. Şair: O mâhîler ki deryâ içredir, deryâyı bilmezler diyor. Yani balık suda yüzer, fakat suyun kıymetini bilmez. Bu şehrin sâkinleri olarak bizim […]

Continue reading »

Yalnız masallarda görülebilecek güzellikte bir peri sarayı: Abdülmecid Efendi Köşkü

Can ALPGÜVENÇ İstiklâl Savaşı sonrası 1 Kasım 1922’de saltanat kaldırıldı, sadece halîfe unvanı kalan Sultan Vahideddin, 17 gün sonra İstanbul’u terk etti. 18 Kasım 1922’de toplanan TBMM, Bakanlar Kurulu kararıyla Sultan Abdülaziz’in oğlu Abdülmecid Efendi’yi halîfe seçti. Aynı meclis, cumhuriyetin îlanından birkaç ay sonra, 3 Mart 1924’te hilâfeti kaldırarak, Osmanlı Hanedanı’nın ülke dışına çıkarılmasına karar verdi. Hanedan erkeklerine ülkeyi terk […]

Continue reading »

İslâmiyet’in Doğuşu BÖLÜMIII

Ahmet MERAL “Eğer onlar barışa yanaşırlarsa Sen de ona yanaş ve Allah’a tevekkül et. Çünkü O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.” (Enfal, 61) HUDEYBİYE BARIŞI Hazret-i Peygamber hicretin altıncı yılında Mekke’yi ziyaret etmek amacıyla 1500 kişilik bir kâfileyle yola çıktı. İnançları uğruna doğdukları toprakları terk ederek Rasûlullah ile beraber Medine’ye yerleşen muhacirlerin bu yolculuğa iltifatları Medineli ensardan daha fazlaydı. Çünkü yıllardır […]

Continue reading »

-İnsan Hakları Beyannâmesi- Vedâ Hutbesi*

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Dinle; hâlâ çınlıyor can Muhammed’in sesi, Dinlersek duyulacak işte vedâ hutbesi: Ey insanlar! Dinleyin sözlerimi dikkatle, Bilemiyorum, belki, bu yıldan sonra, böyle, Sonsuza dek bir daha sizinle ben burada, Bulunamayacağım -zâhiren- bir arada… Ey nâs! Bu günleriniz nasıl mukaddes günse, Bu aylarınız nasıl mübârekse, bin hisse, Ve nasıl mukaddesse bu değerli şehriniz, Canlarınız da […]

Continue reading »

Kıyâmet Olmasa!

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI Zulme sabretmek ne mümkün bir nihâyet olmasa! Zorba dünyâ hiç çekilmezmiş kıyâmet olmasa! Bir hesâbın varlığından kor yürek teskîn olur, Yerde kalmış kan deniz olmuştu, ahret olmasa! Bir terâzî tartacak her zerre insan fi’lini, Kahrolur mazlum gönüller tam adâlet olmasa! Kâfirin zulmüyle ölmek, bin hakaret, bin ezâ, Çekmez insan ar gelir, Hak’tan şehâdet olmasa. Burda mazlûmun cehennem […]

Continue reading »
1 1.011 1.012 1.013 1.014 1.015 1.028