“Ben Ol da Bil!”
Mehmet NİŞANCI Hüzün yoksa, insanı içten içe yakan, yaktığı gibi bir o kadar da olgunlaştıran dert yoksa eğer, o zaman, evet işte o zaman gaflet dehlizinde yok olma riski belirir. Ah dostum! Eğer, «hüzün nedir?» diye aklına bir sual gelecek olursa, onu dışarıda değil de bilâkis kendinde ara. Hüzün…Gönlün derûnî ve bir o kadar da ulvî misafiri… Sinsi sinsi girer […]
Continue reading »