BİLGİYİ SATIYOR AMA KENDİ KULLANAMIYOR

Fahri SARRAFOĞLU sarrafoglufahri@gmail.com Yıllar önceydi. 1979 yılı… Aksaray Kılıçarslan Ortaokulu 3. sınıfta okuyorum. Dönemin ilk dersi İngilizceydi. Derse girecek hocamızla ilk defa tanışıyoruz. Kapı açıldı ve içeriye uzun boylu biri girdi. Boyu iki metreye yakındı. Evet; o kadar uzun boyluydu ki, sınıfın giriş kapısından girerken bile boynunu eğerek girmişti. Biz çok şaşırmıştık. Hafif bir kıkırdama, tek tük gülme sesleri geldi. […]

Continue reading »

GÖZÜM YOLDA GÖNLÜM DARDA

Dr. Halis Ç. DEMİRCAN cetindemircan2@hotmail.com.tr Kara tren gecikir belki hiç gelmez… Dağlarda salınır da derdimi bilmez… Dumanın savurur hâlimi görmez… Kan dolar yüreğim gözyaşım dinmez… Ankara-İstanbul arasında tren ile çok sık seyahat ettiğim zamanlardı. Daha evvelki yazılarımda bahsetmiştim, Akşam Anadolu Ekspresi’ne biner ertesi sabah İstanbul’a varırdım yahut İstanbul’dan biner sabah Ankara’ya varırdım. Bu seyahatlerden biriydi, Ankara’dan İstanbul’a gitmek üzere akşam […]

Continue reading »

HÂFIZLIĞIN BEREKETİ! -1-

Ali AĞIR aliagir70@gmail.com Salih Hoca, misafir odasında notlarına göz atıyordu. Birazdan hâfız talebelerle buluşacak ve onlara dilinin döndüğü kadar; hâfızlığın nasıl bir nimet ve hazine olduğunu, Kur’ân’ın insanın ömrünü nasıl bereketlendirdiğini anlatmaya çalışacaktı. Bazen dışarıdan gelen tanımadıkları birinin anlattıkları daha ilgi çekici olabiliyor ve anlatılanlar, talebeler üzerinde daha müsbet bir tesir bırakabiliyordu. Bu sebeple hâfızlık arkadaşı ve kurs müdürü olan […]

Continue reading »

BERABERLİK SIRRI

Yunus Sami EŞMELİ yunussamiesmeli@hotmail.com Ramazân-ı şerîfi lâyıkıyla ihyâ edenler; pek çok nimetlere nâil oldular ve ebedî lütuflar kazandılar. Ondan istifâde edemeyenler ise; şiddetli mahrumiyetlere dûçâr oldular. Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- buyurur: “Cebrâîl -aleyhisselâm- bana göründü ve; «–Ramazân’a erişip de günahları affedilmeyen kimse rahmetten uzak olsun!» dedi. Ben de; «–Âmîn!» dedim…” (Hâkim, IV, 170/7256; Tirmizî, Deavât, 100/3545) Bu mahrumiyete […]

Continue reading »

SUN’ÎLİĞİN LÜZUMU YOK!..

Ömer Sâmi HIDIR samihidir@gmail.com Atmosfer; iki ana elementten oluşmakta, bunlar bilindiği üzere % 78 azot ve % 21 oksijen. Kalan % 1 ise diğer bütün gazlar. Fakat o yüzde birin içindeki karbondioksit ve metan gazı da çok mühim. İngiltere’den John Tyndall ve ABD’den Eunice Foote, atmosferin hemen hemen hepsini oluşturan azot ve oksijenin, Dünya’nın sıcaklığını etkilemediğini gösterdi. Çok az miktarda […]

Continue reading »

Bağışıklık Sistemimiz -4- PAKETLİ ZEHİRLER

Uzm. Dr. Abdurrahman SARMIŞ asarmis@gmail.com   GIDÂ KATKI MADDELERİ Bağışıklık sistemimize zarar veren âmiller üzerine yazmaya devam ediyoruz. Nisan ayında on bir ayın sultanı Ramazân-ı şerifi idrâk edeceğiz. Rabbim maddî ve mânevî şifâya vesile eylesin. İçinde bulunduğumuz mevsim, oruç mevsimi olunca bu ay gıdâlarda kullanılan bazı katkı maddelerinin menfî tesirlerinden bahsetmeye çalışacağız. Sanayileşmenin hızla artmasıyla birlikte gıdâ endüstrisi de yeni […]

Continue reading »

MESNEVÎ -3-

Z. Özlem ABAY o.abay@hotmail.com BÜLBÜL! HİKÂYETİN KEREM ET, ZÂĞA SÖYLEME! Sîne hâhem şerha şerha ez-firak, Tâ bigûyem şerh-i derd-i iştiyak. “Ayrılık derdinden lîme lîme olmuş bir sîne isterim ki, hasret ve özlemin ne anlama geldiğini ona anlatabileyim.” Bir önceki beyitte, insân-ı kâmilin ayrılık derdinden; kadın-erkek herkesin müteessir olduğunu anlatmıştık. Bu teessür, insandan insana farklılıklar göstermektedir. Hazret-i Pîr; «Ayrılık derdinden pâre […]

Continue reading »

BİR RAMAZAN GECESİ…

M. Aşır KARABACAK ma.karabacak@gmail.com Garip bir hâl vardı üzerinde. Ellerini göğsünde birleştirdi; “–Sübhânallah!” dedi. “Hayırdır inşâallah, Rabbim güzelliklerini eksik etmesin!” diye mırıldandı. Yirmi beşinci gecesiydi Ramazân’ın. Gözlerini gökyüzüne çevirdi. Akşam namazında da terâvih namazında da bakmıştı göğe. Acaba bu gece o gece miydi? Açık, berrak ve tunç bir gecenin sarmalında kucaklanmış yıldızların parlaklığından gözlerini alamadı. Göğsündeki coşkun nefes alışları daha […]

Continue reading »

LÂ EDRÎ

Dr. Halis Ç. DEMİRCAN cetindemircan2@hotmail.com.tr “Ey Muâviye; divitine lîka koy, kalemini eğri kes, «bâ»yı uzat, «sîn»i fark ettir, «mîm»i köreltme, Lâfzatullâh’ı güzel yaz, er-Rahmân’ı uzat, er-Rahîm’i güzel yaz, kalemini sol kulağına koy ki, kolay hatırlayıp alasın.”2 Eyüp Dayıdan bahsetmiştim. Söz Eyüp Dayıdan açılmışken; hatırladığım, dayının antikacı olan arkadaşı Allâhu a‘lem büyük bir zât idi. Sohbet için her uğradığımızda; üç kişi […]

Continue reading »

SAHİP OLMAYA MI GELDİK ŞÂHİT OLMAYA MI?

Fahri SARRAFOĞLU sarrafoglufahri@gmail.com Necla Hanım’ın aslında pek âdeti değildi; öyle geline pek sık gelip gitmez, ama gelinini de severdi. Sorduklarında da; “Efendim, tatlı gitmek lâzım. Gençler rahat olsunlar…” derdi. Oğlu ve gelini; İstanbul’da, Kadıköy’de lüks bir semtte, yine lüks bir sitede, daha doğrusu şimdiki adıyla «rezidans»ta oturuyorlardı. Girişi, çıkışı, her şeyi akıllı, diye konuşulan sitelerde… Necla Hanım’ın evi ise Fatih’te […]

Continue reading »
1 18 19 20 21 22 90