Ayasofya’nın Zarif Minareleri

CAN ALPGÜVENÇ Osmanlı ordusu 29 Mayıs 1453 Salı sabahından itibaren, şehir surlarını aşarak İstanbul’a akmaya başladı ve kısa zamanda şehre hâkim oldu. Fatih Sultan Mehmed, mukavemet kırıldıktan sonra, olabilecek bir suikast tehlikesine karşı tedbir olmak üzere, sancak beyleri ile emrindeki askerlerin sokak başlarını tutmalarının ardından, Topkapısı’ndan tören alayı ile şehre girerek, doğruca Ayasofya’ya gitti. Hıristiyan din adamlarının ve Bizans halkının […]

Continue reading »

Fethin Temeli

ALİ HÜSREVOĞLU Canlar cânı Peygamberimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- daha Mekke’deki zor şartlar altındaki günlerden itibaren ümmetine büyük hedefler ve yüce gayeler telkin etmeye başlamıştı. Çünkü ancak büyük hedefleri olan milletler, uzun ömürlü olabilir ve ayakta kalabilirlerdi. Ufuk Peygamberimiz, İslâm’ı anlattığı insanlara: “Kendisine tâbî oldukları takdirde o günün iki büyük devleti olan İran ve Bizans’a hâkim olacaklarını” söylüyordu. O güne […]

Continue reading »

Râşid Halîfeler Dönemi (Hulefâ-i Râşidîn) HAZRET-İ ÖMER DÖNEMİ 4 (634-644)

AHMET MERAL İSLÂM DEVLETİNİN TEŞKİLÂTLANDIRILMASI Yeni fetihler sonucunda sınırların fevkalâde genişlemesi ve yönetilen nüfusun öncekine göre kat kat artması, yönetimin yeni şartlara göre teşkilâtlanmasını zarurî hâle getirmişti. Bu amaçla Hazret-i Ömer tepeden tırnağa idarî, adlî, askerî ve malî alanda yeniden yapılanmaya gitti. Onun gerçekleştirdiği bu değişiklikler ve kurduğu müesseseler yüzyıllar boyu ilham kaynağı olmaya devam etmiştir. Bunları şöyle sıralayabiliriz: • […]

Continue reading »

BIRAKALIM ASLAN DİNLENSİN

Handenur YÜKSEL istanbul’da 1699’da doğdu. 1724’te, henüz 25 yaşında iken Revan valisi Ârifî Paşa’nın mektupçuluğuna tayin edildi. Altı yıl sonra Bağdat defterdarı oldu. 1737’de Sadrazam mektupçuluğuna getirilerek, Avusturya ve Rusya ile yapılan görüşmelere murahhaslık yaptı. 1741’de Reisü’l-Küttap (Dışişleri Bakanı) oldu. Üç yıl sonra da vezirlik verilerek Mısır valiliğine tayin edildi. Sonraki yıllarda Sayda, Rakka, Halep ve Şam valiliklerinde bulunan Ragıp […]

Continue reading »

FATİH CAMİİ VE ÇORBA KAPISI

CAN ALPGÜVENÇ istanbul 29 Mayıs 1453 Salı günü fethedilerek: «Konstantiniyye elbet bir gün fethedilecektir. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, onu fetheden asker ne güzel askerdir.» hadîs-i şerîfinin mânâsı zâhir olmuş, Bizans’ın kapıları Osmanlı Türklerine, bir daha kapanmamak üzere kıyâmete kadar açılmış, dokuz yüz küsur sene bekleyen emanet, sonunda sahibine teslim edilmişti. Gün ortasıydı. Fatih Sultan Mehmed, beyaz atı üzerinde […]

Continue reading »

HAZRET-İ ÖMER DÖNEMİ 3 (634-644):

AHMET MERAL İSLÂM ELÇİLERİ KİSRA’NIN SARAYINDA Kenâr-ı Dicle’de bir kurt aşırsa bir koyunu, Gelir de adl-i İlâhî sorar Ömer’den onu! Mehmed Âkif ERSOY   Kisra’nın: “–Sizi buralara kadar getiren şey nedir? Bu ülkeye ve benim yanıma ne maksatla geldiniz?” sorusuna İslâm davet heyetinin başkanı olan Hazret-i Numan bin Mukrin tarafından şu ifadelerle cevap verilmiştir: “–Ey padişah! Biz çok değil, kısa […]

Continue reading »

BİR ZAMANLAR HACCA GİTMEK CESARET İSTİYORDU

DOÇ DR. AHMET KAVAS Hac ibadetini yerine getiren Müslümanların Hicaz’a yaptıkları seyahatleri esnasında zaman zaman büyük sıkıntılarla karşılaştıkları bilinmektedir. Geçmişte ulaşım imkânlarının oldukça sınırlı ve yorucu olması hacca gidenler için en büyük engel idi. Bugün ise İslâm ülkelerinin nüfusunun gittikçe arttığı dünyamızda Suûdi Arabistan’ın uyguladığı vize yüzünden bu ibadeti yapmaya niyetlenenler büyük bir hayal kırıklığına uğrayabilmektedirler. İmkânı olan Müslümanların bir […]

Continue reading »

Gitsinler, Tekrar Gelsinler!

Handenur YÜKSEL Yıldırım lâkabıyla tanınan dördüncü Osmanlı hükümdarı Sultan I. Bayezid, 1354’te doğdu. Osmanlı’nın Rumeli’deki geleceğini tayin eden Kosova Savaşı’nın kazanılmasında büyük rol oynadı. Babası Sultan I. Murad’ın (Hüdavendigâr) savaş meydanında vefatı üzerine tahta geçen Bayezid, Batı Anadolu’daki Türkmen beyliklerini, Aydın, Saruhan, Menteşe ve Germiyan’ı Osmanlı idaresine kattı. Karamanoğlu’nun elinde bulunan Konya’yı kuşattı, fakat alamadı. Macar ve Venediklileri Niğbolu Muharebesi’nde […]

Continue reading »

Mecidiye Nişanı ve Ahmet Rasim

DURSUN GÜRLEK Gül, dalında gülümsediği gibi, kalem de yazarken güzelleşir. Hele usta bir yazarın elini süslerse, âdeta coşkun bir ırmağa dönüşür. Ucundan akan mürekkep nur olup kâğıtla bütünleşir. Eskiden kalemini konuşturan, velûd yazarlara «muharrir» diyorlardı. Bugünkü «kompozisyon» dersinin adı da «tahrir»di. Resmî dairelerdeki yazı işlerini yürütenler ise, «tahrîrat kâtipleri»ydi. Çok yazı yazmaktan eli nasırlaşan fikir işçisi, en az yarım asrı […]

Continue reading »

Osmanlı Tahtında Bir Velî Sultan

Can ALPGÜVENÇ alpguvenc@gmail.com Sultan II. Bayezid melek huylu bir insandı, temiz yüzü kalbinin aynasıydı. Gençliğinde hür bir hayat sürmesine rağmen, padişahlığında kendini ibadete vermiş, hayır işlerine yönelmişti. Bu yüzden halk arasında kerâmetlerinden söz ediliyor, «Bayezîd-i Velî» diye anılıyordu. Meselâ aşağıdaki hâdise, tarihî kayıtlara geçmiştir: Bir gün sultanın meclisinde seyyahın biri, Dalmaçya insanının özelliklerini ve o bölgenin tabiî güzelliklerini anlatıyordu. Söz […]

Continue reading »
1 46 47 48 49 50 52