Medine’de İLK İCRAATLAR -4-

Âdem SARAÇvardisarac@yahoo.com.tr    Rasûlullah -aleyhisselâm-; çocukluğunun ikinci yarısı ve gençliğinden itibaren ticaretle uğraştığı için, ticârî işleri iyi biliyordu.   Medine’ye hicret ile başlayan yeni yapılanmalar ve yine ilk icraatlardan biri de çarşı-pazar ve alışveriş yerini oluşturmasıydı.   Bunun için; yahudilerden ayrı olarak, önce küçük bir yer tesbit edip, oraya yine küçük bir «Pazar Yönetim Çadırı» kurdurduktan sonra, şöyle buyurdu:   […]

Continue reading »

Rasûl-i Ekrem Efendimiz’in Son Vasiyeti: NAMAZ

Doç. Dr. Mustafa CANLI canli20@hotmail.com   BİR HADİS: عَنْ أَنَسٍ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمَ :   « حُبِّبَ إِلَىَّ النِّسَاءُ وَالطّ۪يبُ وَجُعِلَتْ قُرَّةُ عَيْن۪ى فِى الصَّلاَةِ »   Enes bin Mâlik -radıyallâhu anh- tarafından nakledildiğine göre Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuştur:    “Bana (dünya nimetlerinden sâliha) kadın ve güzel koku sevdirildi. Namaz ise […]

Continue reading »

ZORLU TERCİH

Sami GÖKSÜN   Dünya imtihanı deriz, bu imtihanın özü tercihtir.   Nasıl dünya imtihanlarından sonra tercihler yapılır, neticeler açıklandığında kimi sevinir, kimi üzülür. Kimisi, yıllar sonra tercihine yanar, hayıflanır. Kimisi daima o tercihindeki isabet ettirdiğinden dolayı Rabbine şükür içinde olur.    Mahşer yeri de, böyle bir hüzün ve sevinç yeri olacaktır.    Dünyayı seçenler dizlerini dövecek, büyük bir hüsrânı tercih […]

Continue reading »

Mesnevî’den Beyitler -29- GÜL GİTTİ, GÜLİSTAN HARAP OLDU

Z. Özlem ABAY o.abay@hotmail.com   -Gül bitti, gül mevsimi de geçip gitti /Artık bülbülün âşıkâne sedâsını duyamazsın.-   Mevlânâ Hazretleri bu beyitte, Şems Hazretleri’ni güle, birlikte geçirdikleri zamanı da gül mevsimine benzetmektedir. Şems Hazretleri ile tanışan Hazret-i Pîr, bambaşka bir ummâna dalmış ve birlikteliklerinin bitmesiyle derin bir hasretle kavrulmuştur. Pirinççiler çarşısında başlayan ilk buluşma ile, iki dost derin bir vecd içinde dilsiz-dudaksız konuşmuş; bu […]

Continue reading »

KUR’ÂNÎ TÂLİMATLAR -55- ÖMÜR NİMETİ ve MUHASEBESİ

Osman Nûri TOPBAŞ   DERİN TEFEKKÜR    Tâbiîn âlim ve zâhidlerinden Rebî bin Huseym Hazretleri, bahçesine bir mezar kazmıştı. Kalbinin katılaştığını hissettiği zamanlarda bu kabre girer, bir müddet orada kalırdı. Gün gelip dünyaya vedâ edeceğini ve mezarda bir istiğfar ve sadakaya muhtaç vaziyette kalacağını tefekkür eder, âhiretteki hesabını düşünerek bir muhasebe iklimine girerdi. Daha sonra şu âyet-i kerîmeleri okurdu:   “Nihayet […]

Continue reading »

TEBÜK’TEN KALAN HÂTIRALAR

Osman Nûri TOPBAŞ   ZORLUK SEFERİ   Hicretin 9’uncu senesiydi.    İslâm’a karşı Mûte’de başlayan haçlı düşmanlığı yeni bir safhaya geçmekteydi. Medine’de yaşanan kıtlığı da fırsat olarak gören Şam bölgesindeki hıristiyan kabîleler Herakliyus’a şöyle bir mektup yazdılar:    “Peygamberlik iddia eden adam mahvolmuştur. Büyük bir kıtlık ve sıkıntı ile karşı karşıya kalmıştır, malları da helâk olmuştur, fırsat bu fırsat, ne […]

Continue reading »

Şer‘î Kaidelerle Tasavvuf -29- TEKRARI GELMEZ ASÂLET

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM    (Şâzelî meşâyıhından Ahmed Zerrûk [v. 899/1494] Hazretleri’nin; tasavvufu, usûl ve fıkıh kaideleriyle anlattığı Kavâidü’t-Tasavvuf ve Şevâhidü’t-Taarruf adlı eserinin tercüme ve şerhine devam ediyoruz.)   NEBEVÎ MÜJDELERDEKİ FARK   Müellifimiz önceki kaidede, Rasûlullah Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in tezkiye ettiği ilk üç nesle ittibâ etmemiz gerektiğini bildirmişti.    Peygamber Efendimiz’in, ümmetinden bir tâifenin, bir grubun kıyâmete […]

Continue reading »

Musa Efendi’nin ABDESTLİ KALEMİNDEN

Musa TOPBAŞ   İBÂDET ve ŞÜKÜR   Vaktiyle bir âbid vardı. Bir gün şiddetlice dişi ağrıdı. Acılar içinde kıvranıp, huzuru kaçtı. Bir doktora gitti. Doktor sâlih bir zâttı. Herkese iyilik eder, hidâyete kavuşmasına vesile olurdu. Âbide dedi ki:   –Allah Teâlâ’nın izni ile seni diş ağrısından kurtarır isem, karşılık olarak ne vereceksin?    Âbid hiç düşünmeden dedi ki:   –Ne […]

Continue reading »

GÜVEN ALINIP SATILIR MI?

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM    SİGORTALARA DAİR   Dünya değersizdir, dünya hayatı da fânîdir, geçicidir. Dünyaya değerini veren tek şey, âhiretin ancak onda kazanılabilmesidir.   Ortalama insan ömrünü yaşamaya hepimiz istekli olsak da ömrümüzün nerede tükeneceğini bilmeyiz. Fânî dünyada sahip olduklarımızın elimizden gitmesi de bu dünyada görülmedik şeylerden değildir. Üzerine titrediğimiz sıfır arabamız; gözlerimizin önünde eskir, yaşlanır, değer kaybına uğrar. […]

Continue reading »

Medine’de İLK İCRAATLAR -3-

Âdem SARAÇ vardisarac@yahoo.com.tr        Dâru’s-Sultân yine insan kaynıyordu. Gelen giden, her geçen gün daha da artıyordu. Bunlar arasında öne çıkan bir aile, bütün herkesin dikkatini çekecek bir durumdaydı.   Hazret-i Ebû Talha1 ile hanımı Hazret-i Ümmü Süleym2 ile sevgili oğulları Hazret-i Enes3 idi bu aile. Rasûlullah -aleyhisselâm-’ın huzûruna varıp selâm verdikten sonra, hayatlarının en güzel teklifini yaptılar:   –Ey Allâh’ın Rasûlü! Biz hepimiz Sen’i çok seviyoruz. Sen’in için […]

Continue reading »
1 6 7 8 9 10 159