KUR’ÂNÎ TÂLİMATLAR -32- İSLÂM’DA BENLİKTEN KURTULUŞ ve KESRETTE VAHDETE ERİŞ

Yazar: Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi SEN KİMSİN? BEN KİMİM? Anlatılır ki bir derviş, şiddetli riyâzatlardan sonra nefsine; “–Sen kimsin, ben kimim?” diye sorar. Nefsi bu suâle; “–Sen sensin, ben de ben!” diye cevap verir. Bunun üzerine derviş ikinci defa nefsini tezkiyeye koyulur. Öyle gayret eder ki, bu uğurda yaya olarak defalarca hacca gider. Bütün bunlardan sonra nefsine aynı suâli yine […]

Continue reading »

NASİHATİN FAYDASI

Yazar: Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi KUŞUN ÖĞÜTLERİ Kıssa ve mesellerin diliyle en gizli ve girift hakikatleri çok güzel bir şekilde anlatan Mevlânâ Hazretleri, değerli eseri Mesnevî’de şu hikmet dolu hikâyeyi anlatır: “Kuşun biri, hile ve tuzakla yakalanmıştı. Kuş, kendini yakalayana dedi ki: «–Ey efendi! Sen hayatında birçok sığır ve koyun yemişsindir; birçok deve de kurban etmişsindir! Sen onların etleriyle dahî […]

Continue reading »

CENNET BEDELİ: ALTI ESAS

Sami GÖKSÜN Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, zaman zaman ashâbına çok güzel tavsiyelerde bulunurdu. Bu güzel günlerden bir gün idi ki, ashâbına şöyle seslendi: “Muhakkak ki mü’min iki korku arasında bulunur. Birincisi; ömrün geride kalan kısmıdır ki; kul, Allâh’ın nasıl bir hüküm verdiğini bilemez. İkincisi de ömrün yaşanacak olan kısmıdır ki; kul, gelecekte Allâh’ın kendisine ne göstereceğini bilemez. Öyle […]

Continue reading »

Şer‘î Kaidelerle Tasavvuf -6- NE VARLIK NE YOKLUK!

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM (Şâzelî meşâyıhından Ahmed Zerrûk [v. 899/1494] Hazretleri’nin; tasavvufu, usûl ve fıkıh kaideleriyle anlattığı Kavâidü’t-Tasavvuf ve Şevâhidü’t-Taarruf adlı eserinin tercüme ve şerhine devam ediyoruz.) SUFFE EHLİNİN TÂBÎLERİ Müellifimiz yedinci kaidede, «Tasavvuf» kelimesinin kökü hakkında önde gelen görüşleri zikretmiş ve Suffe ehlinden geldiği görüşüne ağırlık vermişti. Bu görüşe göre tasavvuf, Ehl-i Suffe’ye tâbî olmaktır. Suffe, Hazret-i Peygamber -sallâllâhu […]

Continue reading »

10 MUHARREM ve AŞûRE

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM Muharrem ayı, Cenâb-ı Allâh’ın hürmete lâyık olarak yarattığı dört haram aydan biridir. Rasûlullah Efendimiz haram aylarda nâfile oruç tutulmasını tavsiye etmiştir. (Ebû Dâvûd, Savm, 54) Çünkü oruç, insanın kendisine gelmesini sağlayan önemli ibâdetlerden biridir. İnsan, midesi boş iken daha bir masum olur. İhtiyaç hâlinde iken daha bir müsamahakâr hâle gelir. Ama bütün ihtiyaçlarının karşılandığı, her türlü […]

Continue reading »

DÜNYA VE ÂHİRET EŞİNİ İYİ SEÇ

Doç. Dr. Mustafa CANLI canli20@hotmail.com BİR HADİS: ‏عَنْ أَب۪ى هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللّٰهُ عَنْهُ عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمَ قَالَ : « تُنْكَحُ الْمَرْأَةُ لِأَرْبَعٍ : لِمَالِهَا وَلِحَسَبِهَا وَجَمَالِهَا وَلِد۪ينِهَا ، فَاظْفَرْ بِذَاتِ الدّ۪ينِ تَرِبَتْ يَدَاكَ » Ebû Hüreyre -radıyallâhu anh-’ten nakledildiğine göre, Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Bir kadınla dört şeyden dolayı evlenilir: •Malı, […]

Continue reading »

MESNEVÎ -7-

Z. Özlem ABAY o.abay@hotmail.com ÖMÜR NEYE ADANIR? Benim sırrım feryâdımdan uzak değildir. / Lâkin göz ve kulakta onu duyacak nur yoktur. Hazret-i Mevlânâ bu beyitte; ilâhî esrar ve Rabbânî hakikatleri dile getirdiğini, lâkin muhataplarının, bunları anlamaktan mahrum olduğunu söylüyor. Gözler ve kulaklar onun feryâdına bîgâne kalıyor. Çünkü; «Beni anlayacak nur ve idrak kabiliyetleri yok, böyle olunca sırrım anlaşılmıyor.» demektedir. İnsan […]

Continue reading »

RASÛLULLAH (S.A.S.)’İN HİCRETİ -12-

Âdem SARAÇ vardisarac@yahoo.com.tr Muhâcirler hicret yolundaydılar. Rasûlullah -aleyhisselâm- ve yol arkadaşları, Medine istikametine doğru yollarına devam ediyorlardı. Kutlu yolcular kutlu yolu alırken; nasipsiz müşrikler de arama tarama çalışmalarını çok daha genişletmişler, uzak köylere ve patika yollara varıncaya kadar adam salmışlardı. Herkes kendi yolundaydı yani.1 Yol boyu bir şey tedârik edemedikleri için, azıkları bitmiş, çok zor bir durumda kalmışlardı. Buna rağmen […]

Continue reading »

KUTLU MENZİLİN KUTLU YOLCULARI

Ali ÖZBEK aliozbek1997@outlook.com Rabbimiz Zikr-i Hakîm’inde cennete girecek olan kullarının birçok özelliklerinden bahsetmektedir. Bunun yanı sıra bu özellikleri taşıdıkları zaman kullarını âhirette ne gibi güzellikler beklediğinden de bahseder. Âl-i İmrân Sûresi’nin 15 ve 16. âyetlerinde Rabbimiz; takvâ sahibi olup kendisine hakkıyla kulluk eden kullarının, altından ırmaklar akan cennete gireceklerini, orada onları çeşit çeşit nimetlerin beklediğini ve en önemlisi de nimetlerin […]

Continue reading »

KUR’ÂNÎ TÂLİMATLAR -31- İSLÂM’DA KEYFİYETLİ NESİL

Yazar: Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi MÜ’MİNİN SEVİNCİ Âyet-i kerîmede buyurulur: وَالَّذ۪ينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا هَبْ لَنَا مِنْ اَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا قُرَّةَ اَعْيُنٍ وَاجْعَلْنَا لِلْمُتَّق۪ينَ اِمَامًا “Ve o kullar; «Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla ve bizi takvâ sahiplerine önder kıl!» derler.” (el-Furkān, 74) Hasan-ı Basrî Hazretleri’ne sordular: “–Bu âyet-i kerîmedeki talep, dünyada mı âhirette midir? Hazret dedi ki: “–Dünyadadır.” “–Bu […]

Continue reading »
1 39 40 41 42 43 170