GURBETTEN GELMİŞİM

Ayla AĞABEGÜM Yaz başlarken tatil heyecanı sarar içimizi, yakınlar birbirine yaz tatilini nerede geçireceğini sorar. Gidilecek gözde mekanlar vardır, oraları görmemiş olmak biraz da utanılacak bir durumdur. Nedense: «Tatili nerede geçireceksin?» sorusu beni hep üzmüştür. Belki öğretmen olmam bu sorunun cevabını veremeyen boynu bükük insanları düşündürür. O insanların yaşadıkları acıları içimizde hissedebilirsek, tatile gidemeyen çocukları, gençleri düşünebilirsek, «TATİL» moda olan, […]

Continue reading »

Kerküklü Faiz’den Nükteler

Doç. Dr. Nihat ÖZTOPRAK Şair Faiz, hikmetli sözler sandığı gibidir. Kapağı açıldıkça ortaya inciler saçılır. SANTURA GEL Kerküklü genç şairlerden Fâiz (öl. 1897) bir gün bir kahvehanenin önünden geçerken kulağına santur sesi çalınır. Nereye gideceğini ne yapacağını unutmuş bir hâlde gayriihtiyarî oturup dinlemeye başlar. İlmi ve takvâsıyla tanınmış şeyhlerden Halis Efendi’nin oğlu oluşu dolayısıyla onun bu hareketi kulağı paslı, müzikten […]

Continue reading »

TIRTIL, KOZA, KELEBEK

Melda ÖZATA Mistikliği kendisinden mi gelir, yoksa içinde bulunduğu loş, antika dükkânından mı, henüz kestirememişimdir. O ünlü hattatların el yazması sülüsler, ta’likler, kûfîler… gibi çeşitli yazıları, o çevreler, bohçalar, vazolar, tombaklar, opaller, sedefli kaşıklar, masalar, necefler, gümüş, akik tesbihler, buna benzer neler neler… Bu eski yıllanmış eşyaların içinde, kendi dünyasına gömülmüş, öyle yaşar. Ekmek parası için alır, satar. Ama gerçekte […]

Continue reading »

GAZ LÂMBALI VE FLÜORESANLI GECELER

Halil GÖKKAYA hgokkaya@yuzaki.com Güngörmüş kimseler arada bir: «Bizim zamanımızda şöyle idi, böyle idi…» diye iç geçirirler. Tekrar tekrar geçmişten bahis açarlar. Niçin? Dün imkânlar bakımından daha iyi durumda oldukları için mi? Şüphesiz hayır. Çünkü dün maddî açıdan çok zor ve sıkıntılı günler yaşadıklarını yine onlar bizlere aktarmıyorlar mı? O hâlde sebep? Sebep belli; insanların olgunluk ve kültür dünyalarındaki dünkü seviye […]

Continue reading »

Dost Şakaları

Yard. Doç. Emin IŞIK Üsküdar Mevlevîhânesi’nin son postnişîni Ahmet Remzi (AKYÜREK) Dede, Kayseri Mevlevîhanesi şeyhi Süleyman Atâullah Efendi ‘nin oğludur. Dünyaya gözlerini tekkede açtı. Küçük yaştan itibaren ilim ve kültürce zengin bir çevrede yetişti. Hem mektep, hem medrese tahsili aldı. Bir süre İstanbul’da memuriyette bulunduktan sonra Kayseri’de ahlâk ve din dersleri öğretmenliği yaptı. Kütahya ve Kastamonu Mevlevîhâneleri’nde şeyh vekilliği yaptı. […]

Continue reading »

Bir Şair, Bir Hâtıra

Bekir Sıtkı ERDOĞAN İsmail Hâmi DÂNİŞMEND’in hanımı olan Hüsniye Anne’den daha önce bahsetmiştim. Bu hanım her Salı günü şairleri evinde toplar ve böylece enfes bir şiir ziyafeti tertip ederdi. Öncesinde kaç senedir toplanıyorlardı bilmiyorum, ama ben o meclise davet edildiğimde 70’li yıllardı. Bir gün Hüsniye Anne, Cemil MİROĞLU isminde bir şairi davet etmişti. Bu adam Fas, Cezayir gibi ülkelerde büyük […]

Continue reading »

FİTİL

Ahsen YILDIZ Yaşlı ve yorgundu, çünkü zor yaşamıştı. Zoraki yaşlanmıştı. Yalnızlıkla yıllarca boğuşmuştu. Çok diklenmiş, çok ezilip, büzülüp, sonunda dinginleşip şekilsizleşmişti. Yıllar önce henüz taze iken umutları, bilemezdi onları yıllar sonra hiç farkına bile varamadan biriktirip yükleyip sırtına kambur diye taşıya cağını. Ama artık güneş, eski dantel işlemeli perdede sarı-gri oyunlar oynamıyor, cilvelenmiyor, eşyaya ışık yollu hikâyeler sunmuyordu. Ahşap zemin, […]

Continue reading »

Mürüvvete Dair

Prof. Dr. Ahmet SEVGİ “Mürüvvet nedir?” sorusunu ister halkımıza yöneltin, ister aydınlarımıza, alacağınız cevap aşağı yukarı aynı olacaktır: Ebeveynin, çocuklarının evlendiğini görme bahtiyarlığı… Oysa bizim kültürümüzde mürüvvet çok daha geniş ve önemli mânâlar ifade etmektedir. Hüseyin Kâzım KADRİ’nin «Türk Lügati»nde mürüvvete şu anlamlar veriliyor: «Mertlik, insanlık, âdemiyet; insanlık şânına yakışan iyiliklerde bulunmak…» Ömer Nasuhi BİLMEN’in «Dinî ve Felsefî Ahlâk Lügatçesi» […]

Continue reading »

Beni Kim Yönetiyor?

Ayla AĞABEGÜM Televizyonun, cep telefonunun, bilgisayarın hayatımıza girmediği yıllara gidelim. O yıllarda evlerde, şehirlerde, köylerde yaşayan insanların hayatlarını bir an düşünelim. Aradan asırlar geçmedi, o yılları yaşayan insanlar bugün anne, baba, nine veya dede… Anneannelerimizin hikâyelerini dinleyelim… “Bizler, büyüklerimizin anlattığı hikâyelerle, masallarla büyüdük. Anlatılanların ortak özelliği iyilerin ve kötülerin varolduğu dünyada hep iyiler kazanırdı. Örnekler insanları doğruya yöneltmek için verilir, […]

Continue reading »

ŞİİR SULTAN

Bekir Sıtkı ERDOĞAN Denizler kirlendi, karalar kirlendi, hava kirlenmesi dedik, çâreler aradık, bulduk. Şimdi bir kültür kirlenmesi var; bunun çaresi zor. Onun için dergi çıkacak diye değil, derginizin ismine sevindim. Yüzakı Dergisi… Çok güzel, tam yerinde bir isim bulmuşsunuz. İnşallah yüzümüzün akıyla çıkalım bunun içinden. Çünkü biz Türk milleti olarak birçok şeylere yenildik, ama ayağa kalkmasını yine bildik. Anlaşıldı ki […]

Continue reading »
1 55 56 57 58