Edebiyatımızda Mal, Can ve Evlât Ekseninde GERÇEK KURBAN… HAKK’A VUSLAT…

M. Ali EŞMELİ seyri@yuzaki.com İnsanlık tarihinin bilhassa dinî bakımdan mühim hâdiseleri, kendi etraflarında pek çok mazmunlar oluşturarak edebiyat ve hayatın başköşesinde yerlerini almışlardır. Hiç şüphesiz bunlardan biri de kurbandır. Kurbanın temeli, bilindiği üzere mühim bir hâdiseye dayanmakta. Dıştan bakıldığında o hâdisenin başlangıcı; Hazret-i İbrahim ile Hazret-i İsmail’in kıssasında anlatıldığı gibi, bir peygamberin kendi oğlu olan bir peygamberi kurban etmesi emri […]

Continue reading »

Dilde Sadeleşme Hususundaki Görüşleri ve AHMED REMZİ DEDE

Dr. Yakup ŞAFAK yakupsafak@hotmail.com Son devir Mevlevîliğinin örnek şahsiyetlerinden biri olan, Üsküdar Mevlevîhânesi son postnişîni âlim, fâzıl insan Ahmed Remzi AKYÜREK (1872-1944), aynı zamanda dîvan edebiyatının güçlü mümessillerinden biridir. Sadece mutasavvıflar ve Mevlevîler tarafından değil, aynı zamanda devrin önde gelen edip ve şairlerince de sevilen, sayılan ve müracaat edilen bir kişidir. Çünkü o, yalnızca içinde yaşadığı toplulukla ve kültürle yetinen […]

Continue reading »

Suya Yazılan HÂTIRALAR

Özlem DOĞAN doganozlem79@hotmail.com Akşamın kızıllığı çökmüştü ufka… Dedesinden kalma eski ahşap evinin penceresinden bir müddet güneşin batışını seyretti… «Zaman ne çabuk geçiyor.» diye düşündü… Geçen hangi zamandı acaba?! Bir ömür mü?! Yoksa yapayalnız geçen bir gün daha mı?! Penceresinin önündeki çiçeklerine baktı. Üç saksı menekşe. Mor olan eşi, pembe olan kızı, beyaz olan oğluydu. Onlara hep bu saatlerde su verirdi. […]

Continue reading »

İstanbul’un Sekizinci Tepesi YAHYA KEMAL’DEN NÜKTELER(2)

Prof. Dr. Nihat ÖZTOPRAK noztoprak@marmara.edu.tr Yahya Kemal’in ölümünden iki yıl önce doğum yıldönümünü kutlamak için sevenleri âdet olduğu üzere toplandığında Behçet Kemal, bir şiirini okudu. Şiirinde onun İstanbul’un sekizinci tepesi olduğunu söylüyordu:1 San’at diye sevgi diye zevk diye Rûhumuzun kulağının küpesi Fuzûlî, Nailî, Neşatî, Nedîm Bu akşam alnından bir bir öpesi O yedi tepeyi en iyi gören İstanbul’un sekizinci tepesi!2 […]

Continue reading »

Şiirimizdeki Büyük Kâinat: TASAVVUF

Dr. Harun ÖĞMÜŞ harunogmus@yuzaki.com İlim, fikir ve sanat insan zihninin mahsulüdür. Dolayısıyla insandan ve onun dünyasından ayrı mütalâa edilemez. İnsanın zihin ve gönül dünyası ne kadar âhenkli ise verdiği mahsuller de o kadar âhenk içinde olur. Zihin ve gönlü karmaşa içinde olanların iç yüzleri ürettiklerine de akseder. İnsanın zihnen ve rûhen âhenk içinde olması, içinde yaşadığı dünyaya bağlıdır. Değerlerini farklı […]

Continue reading »

Tarihimize, Kültürümüze, İnancımıza DAHA NE KADAR YABANCILAŞACAĞIZ!

M. Ali EŞMELİ seyri@yuzaki.com Bir grup fareyi almışlar ve önlerine hemen öldüren zehirli yiyecekler koymuşlar. İlk fare yemiş ve ölmüş. İkinci fare yemiş ve ölmüş. Bunu gören diğerleri ise, canlarını çeken cazip yiyeceklere artık ağzını sürmemiş. En aç olanı bile yemez olmuş. Fakat başka bir grup fareyi almışlar ve önlerine bir hafta sonra öldüren zehirli yiyecekler koymuşlar. İlki yemiş ölmemiş, […]

Continue reading »

YAHYA KEMAL’DEN NÜKTELER

Prof. Dr. Nihat ÖZTOPRAK noztoprak@marmara.edu.tr Tanınmış tezkirecilerimizden Latîfî (ö. 1582), bilge kişilere göre şairlerin vehbî ve kesbî olmak üzere iki kısma ayrıldığını söyler. Allah vergisi şairlik kabiliyeti olanlar vehbî, çalışmayla sonradan kazananlar kesbîdir. Bunların arasında sahte altınla altın, billûrla gevher, sihirle mûcize arasındaki kadar büyük fark vardır. Vehbî şair, yeteneğiyle söyler; kesbî şair ise taklit ve inceleme ile söyler. Büyük […]

Continue reading »

Gönlü Diriltecek Bir Bayram İçin NE YAPMALI?

M. Ali EŞMELİ seyri@yuzaki.com Deliye her gün bayram. Ya akıllıya? Bunun cevabı, dertlere ve ıstıraplara göre değişir. Peki, akıllı olduğu hâlde her gün bayram yapanların durumu? İlk cümleyle aynı: Deliye her gün bayram. Bütün hayatı, bir deli bayramı gibi yaşayanların kulakları çınlasın! Çünkü deli bayramı, ene/ego/ben eksenli bencil bir bayramdır. Vasıfsızdır. Boştur. Mânâdan ve muhtevadan mahrumdur. Bu sebeple delilikle bir […]

Continue reading »

Medeniyetin Nüvesi NUR ŞEHRİ

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com Varlığın Nûru Peygamber Efendimiz’in teşrifiyle Yesrib; Nur Şehri hâline gelir, Medîne-i Münevvere olur. Başlangıçta muhacirlere dokunan suyu, boğuk ve sıtmalı havasıyla «dökülen» Yesrib, Fahr-i Kâinat Efendimiz’in duasıyla mutahhar ve münevver bir belde hâline gelir. Nur Şehri nasıl Efendimiz’in duası bereketine havası, suyu, tozu ve toprağıyla şifa kesilmişse, Efendimiz’in yüksek fetânetiyle ve parlak nübüvvet nûrunun beslediği basîretiyle […]

Continue reading »

Bayram Var… BAYRAM VAR…

Dr. Harun ÖĞMÜŞ harunogmus@yuzaki.com Bayram kelimesinin, Farsça «bezm» ve «râm» kelimelerinin birleşiminden meydana gelmiş olabileceği dile getirilir. Bilindiği üzere «bezm», «yiyip içme, sohbet ve eğlenme meclisi»; «râm» ise «hoş ve mesut» gibi anlamlara gelmektedir. Bu etimolojik tahlilin doğruluğu kat’î olarak teyit edilemese de, bayramların sevinç, neşe ve saadet zamanları olduğunu göstermesi bakımından dikkate değer.* Dinimiz bayramların bu yönünü nazar-ı itibara […]

Continue reading »
1 39 40 41 42 43 58