Saadetin Sırrı: MADDE VE MÂNÂ DENGESİ

Dr. Harun ÖĞMÜŞ harunogmus@yuzaki.com Her şeyin, maddî ve mânevî olmak üzere iki cephesi olduğu söylenebilir. Varlık, fizik ve metafizik olarak; din, prensipler ve onlarla hedeflediği amaçlar olarak; insan, beden ve ruh olarak; kelimeler, lafız ve mânâ olarak… hep çift cephelidir. “Biz her şeyi çift olarak yarattık.” (Zâriyat, 51/49) âyetindeki «çift» kelimesini buna bir işaret olarak anlamak da mümkündür. Nitekim; “Nefisler […]

Continue reading »

Gerçek Tahsil BEŞİKTEN MEZARA

M. Ali EŞMELİ seyri@yuzaki.com Eğitim ve öğretimde yaşanan olumsuzlukları istatistiğe vursak, karamsar bir tablo çıkar karşımıza. Okula gidince sigaraya başlayan, okula gidince kötü alışkanlıklara bulaşan ve okula gidince gündemi eğitim ve öğretim olmaktan tamamen çıkan çocuklar, ciğerpareler, masumlar az değil. Netice; Eğitim sezonu kapandığında cehaletten kurtulamamış, rûhen yıkık ve şaşkın, fakat karneli ve diplomalı tiplerin, her geçen gün biraz daha […]

Continue reading »

KEMALPAŞAZADE -I

Prof. Dr. Nihat ÖZTOPRAK noztoprak@marmara.edu.tr 16. yüzyılın ilk dönem ünlü şair, âlim ve devlet adamlarından Kemalpaşazade (öl. 940/1534) henüz sipahi olduğu bir sırada Sultan Bâyezid (1481-1512) ile birlikte bir sefere katıldı. Sefer esnasında dönemin mevkî sahibi kişilerinden olan Halid Paşanın oğlu İbrahim Paşa meclisindeydi. Mecliste büyük komutanlardan Evrenos oğullarından Ahmed Paşa da bulunuyordu. Tam o sırada eski elbiseli, pejmürde hâlde […]

Continue reading »

Manzum Tarihî Tiyatro DEVE Mİ, DOMUZ MU? 13

Dr. Harun ÖĞMÜŞ ON ÜÇÜNCÜ SAHNE [Endülüs’te Emevî Hilâfeti çökmüş, her il müstakil bir devlet hâline gelmiştir. Hâdise, 466/1074-488/1095 yılları arasında Endülüs ve Mağrip’te geçmektedir. Kuzeydeki Katolik krallıkları tehdit oluşturmaya başlamış, bunun üzerine Kuzey Afrika’daki Murâbıt İmparatorluğu’nun kurucusu Yusuf bin Taşfîn’den yardım istenmiştir.] [Yıl, 483/1090; Merâkeş’te1 Yusuf’un sarayı] Sahnedekiler: Yusuf ve kumandan Seyr bin Ebûbekir. Şahıslar: YUSUF BİN TAŞFÎN: Kuzey […]

Continue reading »

Toplumu Değerlerine Onlar Döndürecek: ANNELER VE ÖĞRETMENLER

Ayla AĞABEGÜM Her gece kadir olur gözlerinde annemin, Kokladıkça bebeğin cennet kokan yüzünü, Dilinde bin türlüsü ruh pişiren ninninin, Unutur sevdasının baharını, güzünü. (Kâfî) 11 Mayıs Pazar günü, «Anneler Günü» olarak bütün yurtta kutlandı. Televizyonlar, radyolar, gazeteler, reklâmlar… 11 Mayıs’a kadar bizleri o güne hazırladılar. Alışveriş merkezlerinde ve diğer satış yerlerinde büyük heyecanlar yaşandı. Hediyenin en güzeli ve pahalısı anneler […]

Continue reading »

Fetihten Bu Yana NERDEN NEREYE?!.

M. Ali EŞMELİ seyri@yuzaki.com İstanbul fethedilmişti. İlk Cuma namazı büyük bir coşkuyla kılındı. Sonra Ok Meydanı’nda büyük bir fetih ve zafer alayı düzenlendi. Asker ve sivil olmak üzere yüz bin kişiye bolca ganimet dağıtıldı. Onlar için asıl ganimet ise, hiç şüphesiz ki Peygamber müjdesine nâiliyet olmuştu. Bunun şükrü içinde şöyle hitap etti Fatih Sultan Mehmed Han: “Şühedâya rahmet-i Rahman, Gāzîlere […]

Continue reading »

Adları Gibi Hasletler de Unutuluyor mu? MÜRÜVVETSİZ KULLUK OLMAZ

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com Vefası, sadâkati, tevazuu, cesareti ve kanaatiyle tam bir İstanbul beyefendisi olan Mehmed Âkif; Şehâmet dîni, gayret dîni ancak Müslümanlıktır diyor. Şehâmet nedir? Yine Âkif, Seyfi Baba adlı şiirini: Ya hamiyyetsiz olaydım, ya param olsa idi! diye bitirir. Hamiyet ne demektir? Bazı hasletler çekiliyor dünyamızdan. Son temsilcileriyle beraber incelikler, güzellikler kaybolmaya yüz tutuyor. Kayboluşlarının işareti, kendilerine delâlet […]

Continue reading »

«Evsâf-ı İstanbul» LATIFI’NİN İSTANBUL’U

Prof. Dr. Nihat ÖZTOPRAK noztoprak@marmara.edu.tr “Eğer İsa peygamber gökyüzünden yere inmeğe kalksa kalabalıktan iğne bırakacak yer bulamaz. Bitpazarında insanlar pire gibi kaynar. Bir insan seli hâlinde her taraftan o kadar çok istek ve murat sahibi insan gelir ki ne dille, ne kalemle anlatılabilir. Yabancıyla tanıdık birbirinden ayrılamaz, oğul babasını seçemez. Kalabalıktan insan tıknefes olabilir. Özetle mahşer gibi yerdir.” diye bir […]

Continue reading »

Manzum Tarihî Tiyatro DEVE Mİ, DOMUZ MU? 12

Dr. Harun ÖĞMÜŞ [Endülüs’te Emevî Hilâfeti çökmüş, her il müstakil bir devlet hâline gelmiştir. Hâdise, 466/1074-488/1095 yılları arasında Endülüs ve Mağrip’te geçmektedir.] Kuzeydeki Katolik krallıkları tehdit oluşturmaya başlamış, bunun üzerine Kuzey Afrika’daki Murâbıt İmparatorluğu’nun kurucusu Yusuf bin Taşfîn’den yardım istenmiştir.] ONUNCU SAHNE (Yıl: 481 / 1088) Sahnedekiler: Yusuf, kumandanı Dâvud bin Âişe, Mûtemid. Şahıslar: YUSUF BİN TAŞFÎN: Kuzey Afrika’da Murâbıt […]

Continue reading »

Ben de İstanbulluyum İMBİKTEN SÜZÜLEN NEZAKET

Ayla AĞABEGÜM Bir devirde billboardlara popüler şarkıcıların ve artistlerin resimleri asıldı. «Ben de İstanbulluyum.» diyorlardı. Tavırlarıyla, hareketleriyle, Türkçeyi kullanmalarıyla yanlışlar içinde olan bu insanlara «İstanbulluluk» şuurunu yerleştirmek için belediyenin yaptığı bir çalışmaydı. Büyükşehir Belediyesinin kültür müşaviri nasıl; «Evet!» demişti, hayret etmiş ve o yıllarda bu konuyu yazmıştım. “Ben de İstanbulluyum.” demek için bir devirde yaşayan İstanbul beyefendilerini ve hanımefendilerini tanımak […]

Continue reading »
1 41 42 43 44 45 58