Zafer ya da Mağlûbiyet: İKİ MECRÂ, İKİ ME’VÂ

Prof. Dr. Ömer ÇELİK omercelik08@hotmail.com Mecrâ; yol, güzergâh, gidiş yönü, akış istikâmeti demek. Derelerin, ırmakların mecrâsı gibi. Me’vâ; varış yeri, ulaşılan ve karar kılınan yer demek. Irmakların akıp ulaştıkları denizler, okyanuslar gibi. Hayat yolculuğunda insanın yürüyeceği iki yol, su gibi akıp gideceği iki mecrâ var. Bunun tabiî bir devamı olarak da varacağı iki yer, ulaşıp karar kılacağı iki me’vâ var. […]

Continue reading »

Orta Asya Evliyâsından SALÂHADDİN SÂKIB BİN SİRÂCÜDDİN

Doç. Dr. Necdet TOSUN ntosun@hotmail.com Salâhaddin Sâkıb, Makûlât-ı Sâkıbî isimli eserinin başlarında kendi nesebini şu şekilde kaydetmiştir: Salâhaddin Sâkıb bin Hazret-i Îşân Mevlevî Muhammed Sirâceddin bin Hazret-i Kutb-i Zaman Halîfe Hâl Muhammed Ûşî bin Âşık-ı Zaman Hazret-i Hocam Nazar Hüveydâ-yı Çimyânî. Bu durumda Salâhaddin Sâkıb, meşhur şair ve Nakşbendî şeyhi Hüveydâ’nın torununun oğlu olmaktadır. Hüveydâ’nın (ö. 1194/1780) oğlu Hâl Muhammed’dir […]

Continue reading »

BİR ŞEHİDİN ARDINDAN

İrfan ÖZTÜRK Birinci Dünya Savaşı… Osmanlı’nın Almanlarla kader birliği yaparak İngiliz, Fransız, İtalyan ve Ruslardan oluşan itilâf devletlerine karşı onlarca cephede sürdürdüğü kanlı ve hazin savaş… Çanakkale, Galiçya, Makedonya, Yemen, Hicaz, Filistin, Kafkas… Kiminde destanlar, kiminde ağıtlar… Bu harp, Almanlar ile Türklerin aynı saflarda olması münasebetiyle de fevkalâde bazı hâdiselerin meydana gelmesine sebep oldu. 1968 yılında Mahmut İSLÂMOĞLU hocamızdan -Allah […]

Continue reading »

BU NE HÂL ZÜBEYR?

Âdem SARAÇ ademsarac@yyu.edu.tr İslâm Nûru ile nurlanan insanlar müslüman unvanı ile yepyeni bir hayatın mimarları olmaya çalışırlarken, İslâm ve îmandan nasibi olmayanlar da putlarına körü körüne bağlılıklarıyla şahsiyetlerini zedeliyorlardı. Bir tarafta her geçen gün yükseldikçe yükselenler, diğer tarafta battıkça batanlar vardı. İslâm güzelliği ile güzelliklerine güzellik katanlar, Mekke ve çevresi başta olmak üzere yaşadıkları ortamı güzelleştirme çabası içine girmişken, bütün […]

Continue reading »

NASIL BİR GELECEK?

M. Ali EŞMELİ Herhangi bir zamanda, herhangi bir yol üzerinde: –Beyim, nereden gelir nereye gidersin? –Çekil kenara! –Kızma beyim, merak ettim! –Bunca işimin arasında sana hesap mı vereceğim? Yıkıl karşımdan! –Hesap filân sormadım beyim, sadece nereden gelir nereye gidersin, dedim. O kadar! –Seni ne ilgilendirir ey dilenci? Nereye gittiğimden sana ne? Her şey bitti de bunun sorgu-sualiyle mi uğraşacağım? Çekil […]

Continue reading »

AİLE VE MAHALLE

Sadettin KAPLAN sadettinkaplan@gmail.com Aile… Gürûhu «millet» yapan o mübârek birliğin en küçük topluluğuna verilen ad… Mahalle ise, «aileler»in bir arada ve güvenle yaşadıkları ortamın adı… Elimde Cemal KUTAY’ın; «Bilinmeyen Tarihimiz» adlı, okurken düşüncemizin elinden tutup bir yerlere, oradan da daha ötelere götüren kıymetli bir kitap var. 1974 yılında basılmış… Bir asrı zorlayan uzun ömrünü, özellikle şahidi olduğu yakın tarihimizi incelemekle […]

Continue reading »

MEHMED ÂKİF ERSOY’DAN NÜKTELER -3-

Prof. Dr. Nihat ÖZTOPRAK noztoprak@marmara.edu.tr TÜRK’ÜN EN BÜYÜK ŞAİRİ Günümüzde bir kesim Mehmed Âkif’i son dönemin en büyük şairi sayıp millî hislerinin tercümanı kabul ederken az da olsa bir kesim de ya sessiz kalıp görüş belirtmeme yolunu benimser ya da aleyhinde sözler sarf eder. O, Türk milletinin gönlüne taht kurmuş, mısraları dillerde dolaşan ender şairlerden biridir. Abdülhak Hâmid TARHAN, Hâkan […]

Continue reading »

HAYAT, HER ZAMAN BİR TEKEVVÜNDÜR

Ayla AĞABEGÜM aylaagabegum@hotmail.com Belli bir yaşa geldikten sonra çocukluk yıllarımızı bir şiir gibi, bir masal gibi güzelliklerin içinde hatırlarız. Çevremizdeki insanların hepsi iyi yürekli, güler yüzlü masal kahramanları gibidir. Yüzlerindeki sert ifadeyi sevgisiz bakışları unutmuşsunuzdur. Onların hepsi yılların içinde değişmiş, gülümseyerek sevgiyle dolu hayatınızın kahramanları olmuşlardır. Yaşadığınız evler, bahçeniz, sokağınız da öyledir. Hepsi sizin için cennetten bir parça gibidir. Okulunuz […]

Continue reading »

ÂKIBET MUTTAKÎLERİN!

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI Duraklama devrinin padişahlarından biri, hocası ile konuşurken sormuş: –Bu avam millet konuşurken, «yemek memek» diye bir lâf ederler. Yemeği bildik de memek ne demekmiş? Güngörmüş padişah hocası nezaketle cevaplamış: –Padişahım, «yemek» sizin yediğiniz, «memek» ise bizim yediğimizdir. –Yahu her şeyin sonuna getiriyorlar. «Hayat mayat» da diyorlar o ne ola? –Efendim «hayat» sizin yaşadığınızdır, «mayat» ise bizimkisi… –İyi […]

Continue reading »

İSTİKBAL MÂZÎDEDİR!

Yard. Doç. Dr. Harun ÖĞMÜŞ harunogmus@yuzaki.com Yazımıza ser-levha yaptığımız kazıyyede çok mu büyük tezat var? Ancak onun doğruluğunu ispatlayacak delillerden mahrum değiliz. Bunların en büyük ve en açık olanlarından biri günümüzde albenili oyuncaklarıyla gözümüzü kamaştıran Avrupa medeniyetinin doğuşudur. Şöyle ki; Bilindiği üzere Avrupa medeniyetinin temellerinde Yunan düşüncesi, Roma geleneği ve Hıristiyanlık vardır. Ancak Ortaçağ Avrupa’sı; bir sacayağı oluşturan bu üç […]

Continue reading »
1 761 762 763 764 765 954