AYDIN ÖĞRETMEN

YAZAR : Sadettin KAPLAN sadettinkaplan@gmail.com Adı Aydın’dı ama soyadı Öğretmen değildi. Değildi de, herkes ona Aydın Öğretmen diyordu. Okulda, evinde, sokakta… O, herkes için Aydın Öğretmen idi. Yaşı kırk bile değildi. Fakat ellisinde gösteriyordu. Çileli yıllar, dikenli yollar onu zamanından önce ihtiyarlatmıştı… İhtiyarlayan sadece bedeniydi. Gönlü ve rûhu hep gençti Aydın Öğretmen’in… O, hiç büyümeyen bir çocuktu. Çocuk yüreğinde herkese, […]

Continue reading »

Kur’ân-ı Kerim’den EĞİTİM PRENSİPLERİ -1-

YAZAR : Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com İnsanın yeryüzündeki macerasında bir kabiliyeti bir hayli öne çıkıyor: Terbiye edicilik… İnsan; attan deveye, hattâ şahine, aslana; tohumdan ağaca her şeyi terbiye etti, ıslah etti, yetiştirdi. Dünya, emrine âmâde vaziyette… Nereye elini atsa, biraz gayret ve zekâ ile terbiye usûlünü bulmak sûretiyle ondan istifade etti. Hava ve su gibi birkaç temel madde dışında hemen […]

Continue reading »

Sevgimiz, Îmanımız, Yakınlığımız…

YAZAR : M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com FEDÂKÂRLIĞIMIZ NİSBETİNDE… Yeni doğmuş, âciz bir bebek ne bekler? Yaşlılığın pençesinde titreyen bir anne ve baba ne bekler? Damar parçalayan acılar içinde kıvranan bir hasta ne bekler? Ömrünün sığınağı olan evi başına yıkılan âfetzedeler ne bekler? Enkazların arasında hayat ümidi arayan zavallı iniltiler ne bekler? Alevlere esir düşmüş, diri diri yanan bir karınca […]

Continue reading »

Esenlik ve Rahmet Kaynağı SELÂMLAŞMAK

YAZAR : Mehmet DERE mehmet.deri@gmail.com Sözlüklerde selâm; emniyet, güven, kurtuluş, esenlik, barış, huzur anlamına geldiği gibi, insanların birbiriyle karşılaştıklarında kullandıkları yakınlık, dostluk, saygı ifade eden söz, işaret ve hareket mânâsını da karşılamaktadır.1 Selâm, insanların birbiriyle diyaloğunun/iletişimin ilk adımıdır. Kalıcı dostlukların başlangıcını sağlayan eşsiz güzellikte bir ifadedir. Herkese selâm vermek ve verilen selâma aynen veya daha güzeliyle karşılık vermek yüce dînîmizin […]

Continue reading »

BAYRAMLARIN HAKKINI VERİYOR MUYUZ?

YAZAR : Aydın TALAY aydintalay@gmail.com Bayramı şükür ve teslîmiyet olarak ele alır ve cemaat rûhunu yaşatmaya çalışırsak ne âlâ! Yoksa eğlenme, tatil ve toplumdan uzaklaşma olarak anlarsak sorumluluktan kurtulamayız. Aslında yurt içindeki ve dışındaki müslümanların ve insanlığın durumuna yakînen baktığımızda, bayram yapmaya hakkımız olmadığını acı acı hissederiz. Bugün ne acıdır ki, işin sadece maddî tarafını incelemekle görevli kalkınma uzmanlarınca; hırsızlık, […]

Continue reading »

DÎNÎ EĞİTİMDE YENİ VE ESKİ

YAZAR : H. Kübra ERGİN hkubraergin@hotmail.com İnsanoğlunun, mefhumları mânâlandırmasında; o mefhuma zarf olan kelimenin yaptığı hatırlatmaların, telmihlerin, râbıtaların büyük önemi vardır. Eğer bir kelime, zamanın bir noktasında âniden kültür hayatımıza girmişse bu irtibatlardan mahrum olacağı için köksüz kalır. Öyle ki sadece o kelime değil sanki o mefhum da zamanın bir yerinde birden bire başlamış gibi addedilir. Eğitim kelimesi buna iyi […]

Continue reading »

YÜCELERDE BİR BARDAK ÇAY…

YAZAR : Ahmet ZİYLAN Hac veya umre ibâdetini edâ etmek maksadıyla, mübârek topraklara gitmek; mü’minlerin en büyük arzularından biri… Zamanımızda hamdolsun, bu iştiyak öyle arttı ki; insanlar hacca gidebilmek için yıllarca kur’â bekleyebiliyor. Ramazan ve sâir mevsimlerde de Harameyn beldeleri Türk umrecilerle dopdolu… Buna hamdetmek, şükretmek lâzım… Gerek yokluktan, gerek eğitimsizlikten, gerekse başka sebeplerden geçmiş yıllarda bu rağbet yoktu. İlk […]

Continue reading »

ÖĞRENEN ÖĞRETMEN MODELİ

YAZAR : Aynur TUTKUN aytutkun@gmail.com Okul yıllarımızı hatırlayalım… Bir yazılıda ya da sözlüdeyken sorularla karşılaştıkça öğretmenimizin yüzünde; “Haydi bil bunu da göreyim seni…” ifadesini kaçımız görmemişizdir? Bu ifade kendimiz hakkındaki düşüncelerimizi nasıl etkilerdi? Bildiysek elbette bir kahraman gibi düşünürdük kendimizi! Fakat kahramanlık buysa koskoca sınıfta kaç tane kahraman olurdu? Geri kalanlar hep işe yaramaz, adam olamayacak cinsten öğrencilerdi değil mi?!. […]

Continue reading »

MEŞÂYİHİN HÂLİNE KARIŞILMAZ!

YAZAR : Handenur YÜKSEL Halvetî meşâyihinin büyüklerinden olan Pîr Nûreddin Cerrâhî, 1778 yılında Cerrahpaşa’da doğdu. Dönemin tanınmış hattatlarından olan Yusuf Efendi’den hat; ünlü şair Nâbî’den şiir ve edebiyat, Şeyhülislâm Yenişehirli Abdullah Efendi’den şer‘î ilimler tahsil etti. 19-20 yaşlarında Kahire’ye başkadı olarak tayin edilen Cerrâhî, bu görevinden -daha başlamadan- istifa ederek, Halvetî şeyhi Köstendilli Ali Alâeddin Efendi’ye intisâb etti. Cerrâhî, kısa […]

Continue reading »

Bütün Zamanını İlme Harcayan Bir Âlim KEMALPAŞAZÂDE

YAZAR : Can ALPGÜVENÇ alpguvenc@gmail.com Yıl 1492 idi… Asya’da huzuru sağlayan Sultan II. Bâyezid, bakışlarını Avrupa’ya çevirmişti. Ağır silâhlarla donatılan bir Osmanlı ordusu, Arnavutluk sefer-i hümâyununa çıkmıştı. Filibe’ye gelindiğinde, ordu kumandanı Çandarlı Halil Paşa’nın oğlu vezir İbrahim Paşa, dîvânı toplantıya çağırdı. Dîvanda ileri gelen paşalar ve beyler -protokole göre- kendilerine ayrılan yerlere oturmuşlardı. O sırada içeriye mütevâzı biri girdi. Herkes […]

Continue reading »
1 697 698 699 700 701 1.011