Mahrumlar İslâm’ı Beklerken; GİZLEMEYE NE HÂCET!

YAZAR : H. Kübra ERGİN hkubraergin@hotmail.com Belediyelerimizin kültür merkezlerinde tertiplenen faaliyetlerden haberiniz var mı? Eğer yoksa tavsiyem, en kısa zamanda bilgi edinin. Eminim ilginizi çekecek başlıklarda seminerler, sohbetler, hattâ tiyatro oyunlarına rastlayacaksınız. Bunlardan birini seçip ailenizle katılın, hem eşiniz ve çocuklarınızla güzel bir faaliyet yapmış olursunuz hem de üzerinde konuşabileceğiniz bilgilere sahip olursunuz. Bizim insanımız; kültür merkezi, sinema, tiyatro deyince […]

Continue reading »

Mukaddes Bir Emânet; ÇAĞLAR ÜSTÜ DAVET

YAZAR : B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com Teknolojideki gelinen seviye çerçevesinde, haberleşme imkânlarının fevkalâde geliştiği günümüzde; devletler, siyasetlerini hâkim kılmak için, bu vasıtaları geniş ölçüde kullanıyorlar. Hele dünyevî (seküler) cereyanların altüst ettiği, insanî değerlerin pek de yer bulamadığı bu kurtlar sofrasında; davranış tarzının belirleyicisi olan «gaye uğruna her şey mubah» mantığıyla, her türlü sûiistimal ve hile irtikâp edilebiliyor. «Yeni dünya düzeni»nin […]

Continue reading »

İSLÂM, GÖNÜLLERİN FETHİDİR!

YAZAR : M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com Tarihten beri gerçekleştirdiğimiz bütün fetihlerin özünde bir mesaj var: Müjde-i Peygamber. Her müjdenin de bir şartı var: Şahsiyet-i Peygamber. O şahsiyetin de sırrı: Dîn-i Mübîn-i İslâm. Onun da bütün tecellîsi: Gönüllerin fethi. İşte bu sırrı anlayarak mükemmelleşen ve ancak bu yüce kıvam ile feth-i mübinlere yönelen gönüller, gerçek mânâda birer fatih oldular. Çünkü […]

Continue reading »

KİMSESİZLERİN KİMSESİ

YAZAR : Fatih GARCAN fatihgarcan@hotmail.com Muhteşem bir bahar sabahının ilk dakikaları idi. Güneş ilk ışıkları ile etrafı aydınlatmaya başlamıştı. Fahri Hoca, odasının penceresini açmış ve bir ibâdet edâsıyla başlamıştı çalışmaya. Onun en büyük hazzı; günün bu vakitlerinde, henüz şehrin karmaşası kendini göstermeden, kuş cıvıltıları eşliğinde hâfızların derslerini dinlemekti. Hâfızların sabah namazı sonrası Kur’ân-ı Kerim terennümleri, cümle kuşların kendi dillerince zikirleri […]

Continue reading »

GÖNÜLLERİ FETHETMEK EN BÜYÜK FETİH

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi Fetihlerdeki Ulvî Gaye; GÖNÜLLERİ FETHETMEK EN BÜYÜK FETİH Hicretin sekizinci senesiydi. Fahr-i Kâinat -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz Mekke’yi maddeten ve mânen fethediyordu. Muhâcir bir fert olarak çıktığı şehre, muzaffer bir kumandan olarak giriyordu. Yâr-i gārı Ebûbekir -radıyallâhu anh- ile gizli-saklı çıktığı mübârek şehre, 8 senelik bir ayrılıktan sonra on bin kişilik mü’min ordusuyla […]

Continue reading »

TEMSİL İLE TEBLİĞ

YAZAR : Sami GÖKSÜN Peygamberler Sultanı, Allâh’ın Arslanı Ali’yi karşısına aldı ve bizler için de altın bir öğüt olan şu ölçüyü verdi: “Allâh’a yemin ederim ki, Cenâb-ı Hakk’ın senin aracılığınla bir tek kişiyi hidâyete kavuşturması; senin, en kıymetli dünya nimeti olan kırmızı develere sahip olmandan daha hayırlıdır.” (Buhârî, Fezâilü’l-ashâb, 9) Hepimizin en büyük arzusu bu. Bir insanın hidâyetine vesile olmak… […]

Continue reading »

Hakk’ın Hoşnutluğunu; KALBİ KIRIKLARIN YANINDA ARA…

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi KAPIYA GELEN SARHOŞ Bir gün Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî Hazretleri’nin dergâhının kapısına, üstü başı kusmuk içinde bir sarhoş gelip dayandı. Tekkenin hizmetkârları, sarhoşluğundan dolayı bu adamı hışımla karşılayıp; “–Ne istiyorsun?” diye sordular. Dili dolaşık vaziyette cevapladı: “–Mevlânâ Hazretleri’ni göreceğim!” Hizmetkârlar adamı içeriye sokmadıkları gibi; “–Utanmıyor musun bu hâlinle bir de dergâh kapısına gelmişsin?!.” ve benzeri […]

Continue reading »

İnsanlığa Kurtuluş Çağrısı: TEVHÎDE GEL TEVHÎDE…

YAZAR : Yard. Doç. Dr. Mustafa CANLI canli20@hotmail.com BİR HADİS: أَسْعَدُ النَّاسِ بِشَفَاعَتِى يَوْمَ الْقِيَامَةِ مَنْ قَالَ لاَ إِلٰهَ إِلاَّ اللّٰهُ ، خَالِصًا مِنْ قَلْبِهِ أَوْ نَفْسِهِ “…Kıyâmet gününde şefaatimle en fazla mesut olacak kişi, tüm kalbiyle veya gönülden; «Lâ ilâhe illâllah: Allah’tan başka ilâh yoktur.» diyen kişidir.” (Buhârî, İlim, 33) BİR MESAJ: Tevhîdi hayatının merkezine al. Kitaplarda yazılıdır, Gönüllerde […]

Continue reading »

MÎRÂC-I NEBÎ’DEN GELEN HEDİYE ve MÜJDELER

YAZAR : İrfan ÖZTÜRK Namazlarımızda otururken tahiyyat duâsı okuyoruz. Tahiyyat; hicretten bir yıl önce, Receb ayının 27’nci gecesi vukû bulan Mîrac hâdisesinde meydana geldi: Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- «Kābe-kavseyn»e erişince kendisine işaret edildi: (Rabbine selâm ver!) -Aleyhissalâtü vesselâm- Efendimiz; “–Ettehiyyâtü lillâhi ve’s-salevâtü ve’t-tayyibât.” dedi. Cenâb-ı Rabbi’l-Âlemîn; “–Esselâmü aleyke eyyühe’n-nebiyyü ve rahmetullâhi ve berakâtüh.” buyurdu. Efendimiz -aleyhissalâtü vesselâm- hemen; […]

Continue reading »

TARTIŞMAK DEĞİL, TÂBÎ OLMAK

YAZAR : Âdem SARAÇ ademsarac@yyu.edu.tr Peygamberimiz -aleyhisselâm- başta olmak üzere, ashâb-ı kirâmın büyük gayretleri ile İslâm güneşi; her geçen gün yeni bir nasipli gönlü aydınlatıyordu. Bunca aydınlığa rağmen, karanlık düşünceliler, ısrarla karanlık kuytularda toplanıyor, karanlık kararlar alıp duruyorlardı. Yine bir gün Kureyş müşriklerinin en önde gelenleri, güneş battıktan sonra Kâbe’nin arka tarafında toplantıya oturmuşlar, ateşli bir tartışma içine girmişlerdi. Sonunda […]

Continue reading »
1 566 567 568 569 570 1.011