BEN YURDUMA ADANMIŞ, ÂŞIK BİR ÖĞRETMENİM!

ŞAİR : VAROĞLU (Mehmet Ali VAR) varoglu5@gmail.com

Muallim Peygamber’i edinip ulvî rehber,
Hizmet için adandım yurda gönüllü nefer.
«Oku!» diye emretti Rabbim, ben de okurum,
Bildiğimi gençliğe ilmek ilmek dokurum.
İşim mukaddes ama zahmetli ve incedir,
Meslekler arasında kıymeti en yücedir.
Hizmet için vatanın her yerine koşarım,
Kalplere dokundukça, gönüllerde yaşarım.
Bir kolum en doğuda, batıda diğer kolum,
İrfanla donatırım köy, şehir Anadolu’m.
Boşa gitmez verdiğim emekler elbet benim,
Ben yurduma adanmış, âşık bir öğretmenim.

Eğitim tezgâhından hayatta herkes geçer,
Öğretmen, emeğini başarısıyla biçer.
Sağlam nesille ülkem, dünyada olur âlî,
Toplumdaki çürükler öğretmenin vebâli.
Beyhûde harcayamaz sınıfta hiçbir ânı,
Azıcık tembelliğe râzı olmaz vicdanı.
Geceyi güne ekler, gençliğe ufuk açar,
Hizmet aşkıyla yanan yüreğinden nur saçar.
Zorluklar karşısında çekinip asla yılmaz,
Engeller çalışkana, geçer mazeret olmaz.
Kutlu yolda mum gibi yansa bile bedenim,
Ben yurduma adanmış, âşık bir öğretmenim.

Zamanla eğitimin değerini bitirdik,
Öğrenci hakkı derken, değerleri yitirdik.
Devrin öğrencisinde hiç bulunmuyor kaygı,
Gün be gün öğretmene azalır eski saygı.
Çoğu veli, görmüyor çocuğunda hiç kusur,
Hatasını bilmezken, hesap sormakta cesur.
Bilmem psikoloji, hemen niye bozulur,
Bu anlamsız tavırda bir kurnazlık sezilir.
Basın, her meseleye at gözlüğüyle bakar,
Bürokrasi, bilmeden nice umutlar yıkar.
Gittikçe zorlaşsa da düzgün hayat düzenim,
Ben yurduma adanmış, âşık bir öğretmenim.

Gençliğin fesâdına hassas yüreğim yanar,
Gelecek korkusuyla ciğerim billâh kanar.
Okutmak isterken bin bir güçlükle fukarâ,
Kalem tutan ellerde, tüter pis bir sigara.
Bir şaşkınlık içinde memleketin evlâdı,
Garba özenip sanki unutmuş o ecdâdı.
Saç sakal karmakarış, bozuk kılık kıyafet,
Görünenin aksine, içte kopmuş kıyâmet.
Gayesiz öğrencide tahsilin tek adı var,
Ekran, kitapla beyin arasında bir duvar.
İlme sahip çıkmayı emreder yüce dînim,
Ben yurduma adanmış, âşık bir öğretmenim.

Bir yanımda endişe, öbür yanımda umut,
Vasıflı talebeyle olurum sonsuz mesut.
Özlenen neslimiz bir gün yayılır dünyaya,
Bozulan insanlığı tekrar başlar ihyâya.
Ruhlara nakşetmeli ahlâk, ilim ve sanat,
Hedefe giden kuşa, gerekir çifte kanat.
Okulda her öğrenci, bize büyük emânet,
Emâneti koruyan toplum, bulur selâmet.
Çok çalışıp öğretmen, bilgiyi tam vermeli,
Yetişen örnek nesli, yükseklerde görmeli.
Okumakla bitmeyen kitap; Türkçeyim, fenim,
Ben yurduma adanmış, âşık bir öğretmenim.

Öğretmenle yükselir hep maârif dâvâsı,
Öğretmen, ulaştırır istikbâle mîrâsı.
Hiçbir icat, tutamaz öğretmenin yerini,
Yıllar geçse de korur mûteber değerini.
Okul, irfan fikrinin yoğrulduğu bir mâbet,
Samimî öğretmenlik Hak katında ibâdet.
Okulla gerçekleşir büyük ülke hayali,
Eğitim bozulursa başlar yurdun zevâli.
Şu bekleyen gençliğe olup gerçek kılavuz,
Yeniden yetişmeli Sultan Fatih ve Yavuz.
Hep yaşar büyüttüğüm körpe gülüm, gülşenim,
Ben yurduma adanmış, âşık bir öğretmenim.

5 Ekim 2016, Vezirköprü