Önümüzdeki Olumlu ve Olumsuz İki Toplum Modeli: OSMANLI’NIN BAŞI ve SONU

YAZAR : H. Kübra ERGİN hkubraergin@hotmail.com İktisat ilminde, üretim, tüketim değişim birimleri; hane halkı, firmalar ve devlet olarak belirlenmiştir. Çünkü insanlar çoğu zaman fert olarak değil; bir çatı altında beraber yaşadığı, genellikle ailesi olan kişilerle birlikte, sarfiyat veya tasarruf yapar. Bu sebeple, iktisâdî meselelerle ailenin yapısı konusunu birbirinden ayrı düşünmek imkânsız gibidir. İstatistiklere göre; ülkemizde satın alma kararlarının çoğunda, kadınlar […]

Continue reading »

Müslüman Kimliğimiz ve İSLÂM KARDEŞLİĞİ

YAZAR : Halil İbrahim DELEN İnsanlar çeşitli kimlikleri ile tanınırlar. Ya etnik kökeni, ya eğitim durumu veyahutta cemaati… Kısacası çeşitli vasıflarla bilinirler. Fakat bütün bu vasıfların en önemlisi, en kapsayıcı olanı, bizim dünya ve âhiret saâdetimizin temini olan «Müslüman Kimliği»dir. Müslüman kimliğine sahip olmak o kadar da kolay değildir. Bu kimliği elde edebilmek için çeşitli görev ve vecîbeleri yerine getirmemiz […]

Continue reading »

HAYATIN ANLAMI NE?

YAZAR : Hayrettin DURMUŞ hayrettin_durmus@mynet.com Ömür hiç bitmeyecekmiş gibi görünür insana. Yıllar su gibi akıp gider farkına varmadan. Oysa ay dolanır, yıllar geçer, günler birbirini takip eder; her şey yörüngesinde kendisine tayin edilen işi yapar… Güneş hiç vaktini sektirmeden doğar, batışını bir saniye bile geciktirmez. Günler her sene aynı vakitte uzar, aynı vakitte kısalır. Cemrenin havaya, suya, toprağa hasreti hiç […]

Continue reading »

TAHTA YUMURTA

YAZAR : Dr. Halis Ç. DEMİRCAN cetindemircan2@hotmail.com O sıralar herhâlde beş yaşların­daydım. Rahmetli babaannem, camın önündeki sedire oturup da yanı na dikiş sepetini aldı mı, onu sey­retmek bana tatlı bir huzur verirdi. Dikiş sepeti; çeşitli renklerde ibrişimler, makaralar, makaralara tutturulmuş farklı boyda dikiş iğneleri, küçük bir mıknatısa yapışmış toplu iğneler, değişik değişik düğmeler ve çıtçıtlarla dolu olurdu, ama benim en […]

Continue reading »

Nimetlerin Karşılığı; ŞÜKRETMEK

YAZAR : B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com Âdem -aleyhisselâm-’dan beri; câhiliyyeyi temsil eden Kābil rûhu, her zaman var olmuş ve şartlara göre belirli seviyelerde tezâhür etmiştir. Hâtemü’l-Enbiyâ -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’le inzâl buyurulan İslâm dîninin icaplarıyla neşv ü nemâ bulan şanlı medeniyet; en etkili tarzda câhiliyye karanlıklarını yırtarak, dünyayı asırlarca adâlet ve huzur vasatına kavuşturmuştur. Son asırlarda, Kābil rûhu yeniden […]

Continue reading »

HEDEFİMİZ DENGELİ ve HAYIRLI ÜMMET OLMAKTIR

YAZAR : Aydın TALAY aydintalay@gmail. com Bizlere İslâm’ı bahşederek müslüman ana-babadan meydana getiren ve büyük bir şeref taşıyan, orta yolu bahşeden Rabbimiz’e sonsuz hamd ü senâlar olsun. Kur’ân-ı Kerim’de İslâm ümmetinin özelliğini beyan eden Bakara Sûresi’nin 143. âyetinde meâlen şöyle buyurulur: “Böylece sizi mûtedil bir ümmet kıldık ki insanlara karşı şahitler olasınız. Peygamber de sizin üzerinize şahit olsun…” Vasat, geniş […]

Continue reading »

DÜNYA… EFENDİ Mİ KÖLE Mİ?

YAZAR : Nurten Selma ÇEVİKOĞLU nurtencevikoglu@hotmail.com   Günümüz insanları; etraflarını çepeçevre kuşatan dünyevî câzibeye, yaldızlı boyalı, allı pullu dünyaya ne yazık ki kanmış ve inanmış durumdalar. Onun can yakıcı, sahte ve aldatıcı güzelliğine bel bağlamış vaziyetteler. Bugün almadan rahatlayamayan insan, «vermenin mutluluğu»nu tadamıyor. İnsanları bencilliğe sevk eden dünyanın âlâyişi, kişileri öyle kendine çekmiş durumda ki insanlar âdeta büyülenmişçesine dünyanın peşinde […]

Continue reading »

HÜRMETLE BÜYÜMEK…

YAZAR : Medet BALA balamedet@hotmail.com Bazı duygular sadece insana aittir. Bir üstünlük karşısında rûhumuzun eğilmesi olan hürmet ve saygı da yaratılmışların en üstünü olan insana aittir. Hürmet öyle bir cevherdir ki, istesek de istemesek de lâyık olduğu yerde mutlaka doğmaktadır. Bu sebeple hürmet (saygı) bütün ahlâk duygularının kaynağıdır. İnsan ancak saygı duygusundan başlayarak ahlâklılığın gittikçe derinleşen şuurunu kazanabilir. Saygıyı duyan […]

Continue reading »

HÂİN SALDIRI

YAZAR : Âdem SARAÇ ademsarac@yyu.edu.tr İslâm güneşi; nasipli gönülleri aydınlatmış, nasiplenenler de başka nasiplilere ulaşmak için gece-gündüz demeden çalışıyorlardı. İslâm güneşine sırtını çevirenler ise, sürekli yeni hâinlikler peşindeydiler. Peygamberimiz -aleyhisselâm- ve ashâb-ı kirâma karşı gittikçe daha katı davranmaya başladıkları gibi, gün geçtikçe de katılıkta şiddetleri artıyordu. İlk îmân edenlerden olmaları gerekirken, sürekli karşı çıkıyorlardı. O’na; şairlik, sihirbazlık, kâhinlik ve mecnunluk […]

Continue reading »

FAHRETTİN TİVNİKLİ AĞABEYİMİZ’İ DE RAHMET-İ RAHMÂN’A UĞURLADIK

YAZAR : Mehmet MENCET Bir gül daha koptu gönül bağından… Bu sene sonbahar pek hazin geçti. Muhabbetle, örnek aldıklarımız. Birer birer yalan dünyadan uçtu. Hüzün yılı mı nedir bu ayrılık? Dostlar, Sevgili’nin yanına göçtü. Yeryüzü denilen bir koca mâbet. Geldik bu mâbede, maksat ibâdet. Güzel konup göç eden her mübârek, Bizlere nümûne, bizlere örnek… Kimse kimsenin yerini doldurmuyor. Kimisi sessizce […]

Continue reading »
1 47 48 49 50 51 52