DİRİLİŞ DESTANI

M. Faik GÜNGÖR m.f.g.023@hotmail.com   Çanakkale, milletin varoluş destanıdır. Tarihe Türk mührünün, vuruluş destanıdır. Dalgalansın al bayrak, susmasın diye ezan, Yedi düvele karşı, duruluş destanıdır. Kadın, erkek demeden; yediden yetmişine, Hürriyetin diline, sarılış destanıdır. Tekbir nidâlarıyla, ardı sıra bakmadan, Bir hilâle bin canın, veriliş destanıdır. Yurda göz dikenlerin, sarsılmaz bir îmanla, Esfel-i sâfiline, sürülüş destanıdır. Şehâdet ikrâmıyla ödüldür Mehmed için, […]

Continue reading »

BERATI KİMLER ALIR?

CELİL (Halil GÖKKAYA) halilgokkaya@gmail.com   Benim rüyamda bile destanı var tarihin, Hayber kapılarında, Şah Merdân’ın kır atı, Kolay mı bayraktârı olabilmek son dînin? Hıfzettim Fatih, Yavuz, Süleyman’la Murat’ı, Kimler alır beratı, kimler geçer Sırât’ı? Cennet karşılığında neler fedâ eyleriz, Kālû belâdan beri, biz Sana «belî» deriz! Tekbirleri, tehlili hep beraber söyleriz; İncir çekirdeğinde görebilsek sanatı, Kimler alır beratı, kimler geçer […]

Continue reading »

192. SAYI TAKDİM

Kıymetli Okuyucularımız, Hak mefhumuna çok ehemmiyet veririz. Hakkımızı isteriz, hakkımızı ararız. İnsan hakları, vatandaşlık hakları, işçi hakları vs. Bir şey hakkımız ise, onu elde etmeyi ve elde tutmayı da hakkımız görürüz. Hakkımızı yedirmeyiz!.. Lâkin vicdanın derinliklerinde «hak ve hukuk»un ötesinde bir mânâ dolaşır: İnsanlıkta eş, dinde kardeş, soyda soydaş, vatanda vatandaş olan muhtaçlar, mahrumlar, mazlumların varlığı. Onların sessiz feryatları… O […]

Continue reading »

BÜYÜK AYASOFYA CÂMİİ

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Bu mübârek câmi, bir müjde-i Peygamber olan feth-i mübîn ile muammer ve Cenâb-ı Hakk’ın «belde-i tayyibe» ifadesiyle işaret ettiği zafer hikmetine müyesser bir câmi-i kebîr. Hasret dolu bir fetretin ardından tekrar ibâdete açılması münasebetiyle Hakk’a şükür, halka tefekkür… Tekbîr ile, Hak erlerinin başladı marşı, Allah sesimiz, tuğlarımız, süsledi Arş’ı. Bir çağladı Han Mehmedimiz, yirmi birinde, Dağlar […]

Continue reading »

189. SAYI TAKDİM

Kıymetli Okuyucularımız, Aylardır dersimiz: Yaşatmak… Hayatı korumak, ihyâ etmek. Mesele, hayat-memat meselesi olunca, her şey teferruat oluyor çünkü. Kur’ân ve Sünnet’in gayesi de zaten hayat vermek. “Ey îmân edenler! Hayat veren esaslara sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasûlü’ne icâbet edin!..” (el-Enfâl, 24) Kitap Kur’ân… Sünnet, o Kur’ân’ı getiren Rasûl’ün ilk elden en mükemmel tatbikatı… Öyle hayat veriyor ki, eğer zarûrette […]

Continue reading »

Mahlûkatın En Şereflisi; İNSAN

B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com İnsan; mevcûdat içinde Allah Teâlâ’nın yarattığı en şerefli, en kıymetli varlıktır. Öyle ki; nefha-i ilâhiyyeye mazhariyeti, tek başına onun ulviyetini göstermeye ve îzâha kâfîdir. Bu yaratılışın esrârı, Kur’ân-ı Kerim’de şöyle beyan buyurulur: “Rabbin meleklere; «Ben yeryüzünde bir halîfe var edeceğim.» demişti. Melekler; «Orada bozgunculuk yapacak, kanlar akıtacak birini mi var edeceksin? Oysa biz, Sen’i överek yüceltiyor […]

Continue reading »

ÖNCELİKLERİMİZ ve ERTELEDİKLERİMİZ

Raif KOÇAK raifkocak@gmail.com “İnsan nedir?” diye soranlara Şeyh Sâdî-i Şîrâzî; “İnsan üç-beş damla kan ve bin bir endişedir.” şeklinde cevap vermiş. Elbette mahlûkatın en şereflisi olma sırrına ermiş insanın tarifi, tam olarak bu olmasa gerek. Zira insan, sadece etten ve kemikten müteşekkil değil. Aynı zamanda aklı, rûhu ve duyguları da olan bir varlık. Yukarıdaki tarif kanaatimizce; insanın sadece maddî plânda […]

Continue reading »

Helâl ve Haram Dairesinde «HUDÛDULLÂH»A RİÂYET

M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com Hudûdullah. Allâh’ın koyduğu sınırlar. Helâller ve haramlar ekseninde hayat çerçevesi. Bunlara riâyet, ömrün bereketi ve ebedî kurtuluş. Onları aşmak da, hadsizlik ve ebedî hüsran. Cenâb-ı Hak buyuruyor: “(Helâl ve haram dairesinde ilâhî hukuka dair beyan ekseninde ne varsa); •Bunlar, Allâh’ın koyduğu sınırlardır. ‒Kim Allâh’a ve Peygamberi’ne itaat ederse, ‒Allah onu, ‒İçinden ırmaklar akan, ‒İçinde ebedî […]

Continue reading »

TANRI MİSAFİRİ

Dr. Halis Ç. DEMİRCAN cetindemircan2@hotmail.com.tr Ak saçlı başını alıp eline, Kara hülyalara dal anneciğim! O titrek kalbini bahtın yeline, Bir ince tüy gibi sal anneciğim! Sanma bir gün geçer bu karanlıklar, Gecenin ardında yine gece var, Çocuklar hıçkırır, anneler ağlar; Yaşlı gözlerinle kal anneciğim! Gözlerinde aksi, bir derin hiçin, Kanadın yayılmış, çırpınmak için, Bu kış yolculuk var, diyorsa için; Beni […]

Continue reading »

UF YORULDUM ARTIK!..

Fahri SARRAFOĞLU sarrafoglufahri@gmail.com Gazetecilik yaptığım yıllarda adım adım Anadolu’yu dolaştık. Bu ziyaretler esnasında hem mesleğimizle ilgili haber yaptık hem de şehirlerimizin mâneviyat erlerini tanıma imkânı bulduk. Yıllar önce ilk defa tanıştığım Konya’nın «Doktor Ağabey»i merhum Mehmet Hulusi BAYBAL Ağabeyimizden size bir hakikat mesajı nakletmek istiyorum. Kendisi hem insanlara tıbbî olarak şifâ dağıtıyor hem de kalbî eğitim noktasında sohbetler yapıyordu. Kendisinden […]

Continue reading »
1 2 3 4 171