Çanakkale Bir Destandı

ŞAİR :Ali AĞIR aliagir70@gmail.com Uzak değil, bir asır önce… Zor bir zamandı, Vatanın ufukları, kararmış, toz-dumandı. Savaşlardan yorulmuş, hırpalanmış bir millet, Yokluk içinde yokluk… Ne çetin imtihandı. Müttefikler anlaşıp bu ülkeyi paylaştı, Gaye tarihe gömmek… Ne hâince plândı. Boğazlar, maden, petrol… Ancak bir bahaneydi, Hunhar Batı, İslâm’a ve Kur’ân’a düşmandı. Üşüştü akbabalar, can çekişen «aslan»a, Hasım üç-beş değildi, nerdeyse tüm […]

Continue reading »

120. SAYI TAKDİM

Kıymetli Okuyucularımız,   İnsanın hiç bitmeyen koşturmasını ne güzel anlatır   Necip Fazıl:   Yağız atlı süvari; koştur atını, koştur! Sonunda kabre çıkar bu yolun kıvrımları.   Aslında bir kaçıştır bu. Nereye koşturursan, nereye kaçarsan kaç; yolun sonunda kabir görünüyor. Kabir bir geçit… Haşir görünüyor. Allâh’ın huzûru… Mahkeme-i kübrâ… Âhiret, iki neticeden biri…   Felâh ve nâr…   Ateşten kaçarcasına […]

Continue reading »

Dünyevî Kaygılar ve ALLAH KORKUSU

YAZAR : M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com Zaman zaman rastlanan acı haberler: •Alacak-verecek kavgasında cinayet işlendi: Üç ölü. •Tarla sınırı tartışmasında fecaat: Beş ölü, on yaralı. •Miras paylaşırken silâhlar konuştu: İki ölü. Başka meselelerde de başka vaziyetler: •Haksız kazanç peşinde yığınla entrika. •Ticarî hayata karıştırılan türlü türlü fesatlar. •Adam olmayanları da kayırmalar. Milletler çapında yaşananlar da her zaman mevcut: •Petrol […]

Continue reading »

GÖNLÜNÜ DÂHİL ET!

YAZAR : M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com Kimi sancılı, kimi tuhaf, kimi karmaşık yığınla hâdise bir araya toplandı, hep birlikte akla sordu: ‒Artık, doğru düzgün ve teraziyi bozmadan yaşayış zamanı gelmedi mi? ‒Aslında geldi de… ‒Öyleyse ne bekliyorsun? ‒Beklemiyorum da, çok fazla mes’ûliyetler var. ‒İyi ya hepsini teker teker gerçekleştirmeye bak! ‒Yapamazsam diye çekiniyorum. ‒Nereye kadar bu çekinme? ‒Henüz çok […]

Continue reading »

TAKVÂ, HAŞYET, HAVF-I YEZDÂN…

YAZAR : Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com Korku, korumak kökünden gelmiş. Çünkü korku, içte duyulan bir zarar beklentisi demek. Korkmak; bu zarardan kendini korumak, sevdiklerini korumak. Bu istenmeyen beklenti; vehme de dayanabilir, ilme de… Karanlık korkusu, kapalı yer korkusu, yükseklik korkusu gibi vehme dayanan korkularımız vardır. Hurâfeler, bâtıl inançlar da buna benzer. Diğer taraftan soğukta hastalanmaktan korkmak, yüksek hızda kaza yapmaktan […]

Continue reading »

YÜREK YANGINI

YAZAR : Fatih GARCAN fatihgarcan@hotmail.com Güneşli bir pazar sabahı idi. Olcay Bey, eşiyle birlikte mükellef bir kahvaltı sofrası hazırladılar. Çeşit çeşit peynirler, gözlemeler, börekler… Olcay Bey, usulca oğlunun yanına gitti. Mışıl mışıl uyuyordu. Bir müddet hayran hayran seyretti; “Ne kadar güzelsin…” dedi mırıldanarak. Açıkta kalan ayakları; «Gel beni gıdıkla!» diyordu âdeta. Affetmedi tabiî ki… –Baba! Dur baba! Yapma baba! –Kalkıyor […]

Continue reading »

MODERN İNSANIN KORKULARI

YAZAR : Aynur TUTKUN aytutkun@gmail.com İnsan denen varlık, türlü türlü duygularla yaratılmıştır; sevinir, üzülür, heyecanlanır, korkar, endişelenir, kaygılanır, öfkelenir, şaşırır, kızar, sever, âşık olur, nefret eder… Melekler ise bu duyguların hiç birine sahip değildir. Onlar her dâim Yaratıcı’nın emrine âmâdeyken, insanlar düşüncelerinden daha çok, duygularının tesirinde kalarak hataya düşerler. Aklıyla Allâh’ın varlığına, birliğine inanmış bir insan; kontrol edemediği duygu temelli […]

Continue reading »

KAZANDIĞINI SANIRKEN KAYBETMEK

YAZAR : Ahmet ZİYLAN İnsan zenginliği arzular. Paraya, mala, mülke, şöhrete, makama sahip olmak ister. Çünkü insanda doymak bilmeyen bir nefis vardır. Para, imkân demektir. Daha rahat bir hayat, daha güvenli bir gelecek demektir. Başını güvenle sokacağı bir ev, bineceği bir araba demektir. Sonra zenginlik kuvvet demektir. Nâmerde muhtaç olmamak demektir. Eşine, dostuna, ailene, yakınına sahip çıkmak demektir. İdeallerine daha […]

Continue reading »

“HASBÜNALLÂHİ ve Nİ‘MEL-VEKİL”*

YAZAR : Dr. Halis Ç. DEMİRCAN cetindemircan2@hotmail.com Her ne kadar modern hayat; insanlığa maddî anlamda büyük imkânlar sunmuşsa da, pek çok yeni problemin ortaya çıkmasına da sebep olmuş; insanlık, çağımızın bu ekonomik, sosyal ve psikolojik problemleriyle baş başa kalmıştır. Bu problemlerle bunalan insanın gücünün sınırlı olması, her şeye güç yetirememesi, onu moral bozukluğuna ve bezginliğe itmiş; bunun sonucu geleceğe karşı […]

Continue reading »

18.YÜZYIL AYDINLANMA SÜRECİNDE DİN-BİLİM İLİŞKİSİ -2-

YAZAR : Ahmet MERAL ahmetmeral61@gmail.com POZİTİVİSTLERİN İDDİALARI Bilimin dînî değerlerin temellerini sarstığını iddia eden Pozitivistler; astronomideki gelişmelerin ve tıptaki bazı gelişmelerin mukaddes metinlerin iddialarını çürüttüğünü, dînin bilimin önünde yenik düştüğünü iddia etmişlerdir. Bu iddia; bazı siyasî grupların Avrupa’daki din adamlarının toplumları harekete geçirme gücünü kırma ve siyasî iktidarı ele geçirme adına kasıtlı olarak yürüttükleri bir ideolojik propaganda faaliyetidir. Din ve […]

Continue reading »
1 164 165 166 167 168 274