RASÛLULLAH (S.A.S.)’İN HİCRETİ -20-

Âdem SARAÇ vardisarac@yahoo.com.tr Rasûlullah -aleyhisselâm- ve yol arkadaşları, hicret yolunda ilerliyorlardı. Diğer taraftan da Yesrib’de (Medine’de) gönüller ve gözler Mekke istikametindeydi. Medineli müslümanlar; Rasûlullah -aleyhisselâm-’ın, Medine’ye gelmek üzere Mekke’den yola çıktığını haber aldıkları günden beri, sürekli O’nu gözlüyorlardı. Hem öyle ki; her gün, sabah namazını kıldıktan sonra Harre mevkiine çıkarak, öğle sıcağı basıp, zeval vakti girince kadar yolu gözlüyorlar, gelen […]

Continue reading »

RASÛLULLAH (S.A.S.)’İN HİCRETİ -18-

Âdem SARAÇ vardisarac@yahoo.com.tr Rasûlullah -aleyhisselâm- ve yol arkadaşları, Seniyetü’l-Mere’yi geçip, Râbiğ ile Cuhfe arasında bulunan Gamîm mevkiine ulaştılar. Burada biraz mola vermeyi düşündüler. Ancak, henüz takibattan kurtulamamışlardı. Her an karşılarına biri çıkabilirdi. Bu yüzden oldukça dikkatli hareket ediyorlardı. Diğer taraftan da, müşrik takibatı sürüyordu. Mekkeli müşriklerin va‘dettikleri ödül, bütün her tarafa ulaştırılmıştı. Bu büyük ödülü haber alanlardan biri de, Büreyde […]

Continue reading »

KUR’ÂNÎ TÂLİMATLAR -37- BİR MÜ’MİNİN HELÂL GIDÂ ve KAZANÇ HASSÂSİYETİ

Yazar: Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi NEREDEN? Fahr-i Kâinat -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in oruçlu olduğu, uzun ve sıcak bir yaz günüydü. Şeddâd bin Evs’in kız kardeşi Ümmü Abdullah -radıyallâhu anhâ-, iftar vaktinde Efendimiz’e bir kâse süt gönderdi. Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, sütü getiren kişiyi Ümmü Abdullâh’a geri gönderip; “–Bu sütü nereden buldun?” diye sordurdu. Ümmü Abdullah; “–Kendime ait olan […]

Continue reading »

KANUNÎ OLANI MI TERCİH EDECEĞİZ CÂİZ OLANI MI?

Raif KOÇAK raifkocak@gmail.com Yaşadığımız coğrafyada, bir süredir çeşitli felâketler peş peşe geliyor. Dünya genelinde bu felâketlerin daha büyük ve şiddetli olanları yaşanıyor; tsunamiler, yanardağ patlamaları ve şiddetli fırtınaları görmeye âşinâ hâle geliyoruz. Bu felâketlerin ve musibetlerin üst üste gelmesinin, elbette ki insanoğlunun haddini aşması ve ilâhî nizamı bozması ile yakından alâkası vardır. (Bkz. er-Rûm, 41) Lâkin mevzuyu oraya kaydırmadan, başka […]

Continue reading »

RASÛLULLAH (S.A.S.)’İN HİCRETİ -17-

Âdem SARAÇ vardisarac@yahoo.com.tr Rasûlullah -aleyhisselâm- ile yol arkadaşları, bunca kötü takipçileri atlatıp hicret yolunda ilerliyorlardı. Harrâr’da kısa bir mola verip, orada bulunan Harrâr suyundan kanasıya içtiler. Orada fazla oyalanmadan ilerleyip, Seniyetü’l-Mere denen yere vardılar. Râbiğ vadisinde Ecya diye anılan suyun yakınında olan Seniyetü’l-Mere’de mola verip dinlendiler. Su ihtiyaçlarını da karşılayıp, tekrar yola koyuldular.1 Hicret yolculuğu, plânlandığı gibi sürüyordu. Sevr Dağı […]

Continue reading »

ALLÂH’IN RAHMETİ

Ali AĞIR aliagir70@gmail.com Allah Teâlâ buyurur: “O; (insanlar) umutlarını kestikten sonra, yağmuru indiren, rahmetini her tarafa yayandır. O; hakikî dosttur, övülmeye lâyık olandır.” (eş-Şûrâ, 28) Kur’ân-ı Kerîm’in birçok âyetinde Allah -celle celâlühû-’nun rahmetinden bahsedilir. (bkz. el-Bakara, 64; Âl-i İmrân, 157; el-En‘âm, 12…) «Rahmet» kelimesi; «ihsan, bağışlama, acıyıp esirgeme, Allâh’ın kullarını sevmesi, onlara lütufta bulunması, onlara şefkat ve merhametle muamele etmesi» […]

Continue reading »

ŞİKÂYETTEN ŞİKÂYET

Ali AĞIR aliagir70@gmail.com Her şeyden, oğuldan-kızdan şikâyet, Kışın soğuğundan, yazdan şikâyet, Çok verince Hakk’a şükrü unuttuk, Ey nankör alınca azdan şikayet!.. (Servet YÜKSEL)   Nisyan ve isyan hâlinde olan insan, dünyaya gönderiliş gayesinden ve hayatının merkezinde yer alması beklenen kulluk vazifesinden bir hayli uzaklaşmış, geçici heveslerinin peşinde koşan; daha iyisinin, daha güzelinin, daha yenisinin hayalini kuran, gününü haz ekseninde yaşamaya […]

Continue reading »

RASÛLULLAH (S.A.S.)’İN HİCRETİ -12-

Âdem SARAÇ vardisarac@yahoo.com.tr Muhâcirler hicret yolundaydılar. Rasûlullah -aleyhisselâm- ve yol arkadaşları, Medine istikametine doğru yollarına devam ediyorlardı. Kutlu yolcular kutlu yolu alırken; nasipsiz müşrikler de arama tarama çalışmalarını çok daha genişletmişler, uzak köylere ve patika yollara varıncaya kadar adam salmışlardı. Herkes kendi yolundaydı yani.1 Yol boyu bir şey tedârik edemedikleri için, azıkları bitmiş, çok zor bir durumda kalmışlardı. Buna rağmen […]

Continue reading »

Müstakîm Bir Müslümanlık İçin; BEŞ NEBEVÎ İŞARET

Raif KOÇAK raifkocak@gmail.com Allah Teâlâ; insanoğlunu üstün vasıflarda yarattı, ona akıl ve idrak vererek diğer canlılardan farklı kıldı. Kendi koyduğu ölçülere riâyet etmesi hâlinde, yaratılmışların en şereflisi olma unvânı verdi. Nefsine ve şeytana uyması neticesinde çıkarıldığı cenneti, imtihan için gönderildiği dünya hayatında yeniden kazanma hakkı verdi. Bir imtihan mekânı olan dünyada sayısız nimetlere kavuştu, lâkin ömrüne de belli bir sınır […]

Continue reading »

MUHAFAZA ETMELİYİZ!

Yunus Sami EŞMELİ yunussamiesmeli@hotmail.com Bir terzi, sâlihlerden bir zâta sordu: “–Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in; «Allah Teâlâ, kulunun tevbesini, canı boğazına gelmediği müddetçe kabul eder.» (Tirmizî, Deavât, 98/3537) hadîs-i şerîfi hakkında ne buyurursunuz?” O zât da adama dönüp; “–Evet, böyledir. Ama senin mesleğin nedir?” diye bir başka soru yönelterek cevap verdi. Mükâleme şöyle devam etti: “–Terziyim, elbise dikerim.” “–Peki, terzilikte […]

Continue reading »
1 2 3 6