RIZIK DEĞİŞMEZ!

Abdullah Mesud HIDIR mahidir@gmail.com Hazret-i Ali -radıyallâhu anh-, 600 yılında Mekke-i Mükerreme’de doğdu. Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in amcasının oğlu, damadı ve dördüncü halîfesidir. Çocukluğunda hiç puta tapmadığı için kendisine «kerramallâhu vechehû» yani Allah yüzünü mükerrem kılsın, şereflendirsin duâsıyla anıldı. 10 yaşlarındayken İslâm ile şereflendi. Ali -radıyallâhu anh-, hicretin ikinci senesinin son ayında Hazret-i Fâtıma -radıyallâhu anhâ- ile evlendi. […]

Continue reading »

ALLÂH’A KULLUKTA CENNETİN YERİ

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM Kur’ân-ı Kerim’de Cenâb-ı Allah; “Cennete girmek için yarışın.” (Âl-i İmrân, 133; el-Hadîd, 21) buyurur. Cennet yüce Allâh’ın mü’minlere ikrâmıdır. Yine âyet-i kerîmede; “Allah; mü’minlerin canlarını ve mallarını, karşılığında cenneti vermek üzere satın almıştır…” (et-Tevbe, 111) buyurulur. Sahâbe-i kiram efendilerimiz, Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e bey‘at ederken sormuşlar: “–Bunun karşılığında bize ne var yâ Rasûlâllah?” […]

Continue reading »

EDEP YÂ HÛ!..

Sami GÖKSÜN Cenâb-ı Hak, bizleri Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e ve O’nun hayatına uygun olarak yaşayıp, O’ndan müstefîd olan kimseler olarak «selâm yurdu»na (cennete) davet ediyor. Yeter ki mü’minler olarak; sahabe-i kiram efendilerimiz gibi edebimizle, ahlâkımızla, fazîletimizle ve sâlih amellerimizle Hak yolunda gayret ediyor olabilelim. Ecdâdımız bu noktada sahâbe efendilerimiz gibi Peygamber Efendimiz’e tâbî oldular. Böylece onlar da Peygamber […]

Continue reading »

GÖZÜM YOLDA GÖNLÜM DARDA

Dr. Halis Ç. DEMİRCAN cetindemircan2@hotmail.com.tr Kara tren gecikir belki hiç gelmez… Dağlarda salınır da derdimi bilmez… Dumanın savurur hâlimi görmez… Kan dolar yüreğim gözyaşım dinmez… Ankara-İstanbul arasında tren ile çok sık seyahat ettiğim zamanlardı. Daha evvelki yazılarımda bahsetmiştim, Akşam Anadolu Ekspresi’ne biner ertesi sabah İstanbul’a varırdım yahut İstanbul’dan biner sabah Ankara’ya varırdım. Bu seyahatlerden biriydi, Ankara’dan İstanbul’a gitmek üzere akşam […]

Continue reading »

ÖZÜMÜZE VAKİT AYIRMA ZAMANI

H. Kübra ERGİN hkubraergin@hotmail.com Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in terk etmediği sünnetlerinden biri de Ramazân-ı şerîfin son on gününde îtikâfa girmesiydi. Hazret-i Âişe -radıyallâhu anhâ- Annemiz’den rivâyet edildiğine göre: “Rasûl-i Ekrem Ramazân’ın son on gününde îtikâfa girerdi. O, bu âdetine vefâtına kadar devam etmiştir. Sonra O’nun ardından hanımları îtikâfa girmiştir.” (Buhârî, İ‘tikâf, 1; Müslim, İ‘tikâf, 5) Tabiîn âlimlerinden İbn-i […]

Continue reading »

BERABERLİK SIRRI

Yunus Sami EŞMELİ yunussamiesmeli@hotmail.com Ramazân-ı şerîfi lâyıkıyla ihyâ edenler; pek çok nimetlere nâil oldular ve ebedî lütuflar kazandılar. Ondan istifâde edemeyenler ise; şiddetli mahrumiyetlere dûçâr oldular. Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- buyurur: “Cebrâîl -aleyhisselâm- bana göründü ve; «–Ramazân’a erişip de günahları affedilmeyen kimse rahmetten uzak olsun!» dedi. Ben de; «–Âmîn!» dedim…” (Hâkim, IV, 170/7256; Tirmizî, Deavât, 100/3545) Bu mahrumiyete […]

Continue reading »

EDEBÎ ve EBEDÎ MÛCİZE

Sami GÖKSÜN Peygamber Efendimiz’in en büyük ve devamlı mûcizesi Kur’ân-ı Kerim’dir.Üzülerek görüyoruz ki, asrımızda yabancı ve yalancı fikirlerin tesirine kapılan birtakım tarihselciler, Kur’ân’ı -hâşâ- istihfâf ediyorlar. Onun kıymetini idrak edemiyorlar. Kur’ân-ı Kerim; Peygamber Efendimiz’in devamlı mûcizesi olduğu için, O’nun mûcizeliği ve insanlığa; “–Bir benzerini siz de getiriniz!” diye meydan okuyuşu da devamlıdır. İsrâ Sûresi’nin 88. âyet-i kerîmesinde; “Aziz Peygamberim! Sana […]

Continue reading »

GÖRÜNMEZ OK: BİYOTERÖR!

Ömer Sâmi HIDIR samihidir@gmail.com Tarihçi İbn-i Batuta, kaleme aldığı bir eserde Çin’den yayılmaya başlayan bir vebâ salgınından bahsetmekte. 1387 yılında ortaya çıkan bu salgın, bugün de yaşadığımız salgının merkezi kabul edilen Wuhan bölgesinden çıkmakta. Avrupa’ya kadar yayılan ve 150 milyon kişinin ölümüne sebep olan bu hastalık esnasında «karantina» bilinmiyordu. Avrupa; hasta olan insanlara, içine şeytan girmiş bir kişi olarak muamele […]

Continue reading »

KURAKLIK İMTİHANI

YAZAR : Âdem SARAÇ vardisarac@yahoo.com.tr Peygamber Efendimiz -sallâl­lâ­hu aleyhi ve sellem-, Mekke’de doğup büyümüştü. Çocukluğu da gençliği de içlerinde, yani Mekkelilerle beraber geçmişti. Mekke’de evlenmiş, orada çoluk çocuğa karışmıştı. Kısa bir süre çobanlık yapmış, sonra da ticaret hayatına orada atılmıştı. Yani o toplum; Rasûlullah -aleyhisselâm-’ı çok, hem de çoktan daha çok yakından tanıyorlardı. Bir ahlâk ve bir iffet âbidesi olarak […]

Continue reading »

ŞEYTAN DOLDURUR!

YAZAR : Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com Cuma bayramına davet eden âyet-i kerîmede bir tâlimat var: “Ey îmân edenler! Cuma günü namaza çağırıldığı (ezan okunduğu) zaman, hemen Allâh’ı anmaya koşun.” (el-Cuma, 9) Bir de şu hadîs-i şerîfi okuyalım: “Namaz için ikāmet getirildiği zaman namaza hiçbiriniz koşmasın. Sakin ve ağırbaşlı bir şekilde yürüsün. Yetişebildiğinizi (imamla birlikte) kılın. Yetişemediğinizi ise kazâ edin. (kendiniz […]

Continue reading »
1 2 3