İLK GURBETİN GURBETÇİLERİ

YAZAR : Âdem SARAÇ ademsarac@yyu.edu.tr Rasûlullah -aleyhisselâm- başta olmak üzere, müslümanlar; ne yapıyorlarsa çok ciddî bir plânlama ile yapıyorlardı. Habeş hicreti de bunlardan biriydi. Habeşistan hicretini her müslüman bilmiyordu. Müslümanların tamamına iletecek bir ortam yoktu. Bu yüzden haber alanlar hemen yola çıkıyorlardı. Gizlice yapılan bu hicret yolculukları ile müslümanların büyük bir kısmı Mekke’yi terk etmişti. Müslümanlar arasında bu gizli hicret […]

Continue reading »

BİRİNCİ HABEŞ HİCRETİ

YAZAR : Âdem SARAÇ vardisarac@yahoo.com.tr Sahâbe-i kiram; Allah ve Rasûlü aşkına, hiç durmadan çalışıyorlardı… Rasûlullah -aleyhisselâm-’ı büyük bir aşk ve şevk ile dinlemek ve O’nun Allah’tan getirdiklerini alıp hayata geçirmek… Sahâbîlerin çalışmaları ve hayat anlayışları buydu işte… Allah ve Rasûlü’nün emir ve yasaklarını en iyi bilen ve ona göre yaşayan bir canlardan birer can olma gayretindeydiler. Bunca hakaret ve sataşmalara […]

Continue reading »

İSTİKRÂRIN BÖYLESİ

YAZAR : Âdem SARAÇ ademsarac@yyu.edu.tr (Hâlid bin Saîd ile Ümeyme Hanım) Mekkeli müşriklerin, müslümanlara zulüm ve işkenceleri her gün artıyordu. Bitmek, tükenmek bilmeyen bu eziyetler, dayanılmaz bir hâle gelince; Rasûlullah Efendimiz, müslümanların Habeşistan’a hicret etmelerini tavsiye etti. Orada rahat edebileceklerdi.1 Hâlid bin Saîd de, sevgili hanımı Ümeyme ile birlikte Habeşistan’a hicret edeceklerdi. Fakat bu arada Hâlid’in babası bir anda hastalandı. […]

Continue reading »

Gurbettesin

ŞAİR : FECRÎ (İbrahim BAZ) ibrahim.baz@hotmail.com Gurbettesin neden garip değilsin? Vatan-ı aslîne hasretin yok mu? Giyin tevâzuu, başın eğilsin, İblisten aldığın ibretin yok mu? «Belâ!» dedi rûhun bezm-i elestte, Ahde vefâ gerek her bir nefeste, Hapsetme cânını bu ten kafeste, Can veren Cânân’a rıhletin yok mu? Cennetten dünyaya inmek ibretti, Âdem’in dilinden tevbe öğretti, Halîfe eyleyip esmâ söyletti, Katresin ummâna […]

Continue reading »

BİR KIVILCIM YETERLİ

ŞAİR : GÜNBEYLİ (Mahmut TOPBAŞLI) mahtopbasli@hotmail.com Sessizliğin bağrına dayamışım başımı, Beklerim bâd-ı sabâ gelip kapımı çalsın. Sessizce akıtırım içime gözyaşımı, Damla damla birikip beni ummâna salsın. Rûhumu sarsın diye varlığımdan geçerim, Bezm-i elest yurdundan sonsuzluğa göçerim, Tılsımlı bir pınardan âb-ı hayat içerim, Yeter ki yüreğimde cânânın adı kalsın. Dökülür gözlerimden gözyaşım için için, Mevsimlerim kış kalır, baharım gelmez niçin? Özümdeki […]

Continue reading »

HAZRET-İ ÖMER -radıyallâhu anh-

ŞAİR : Ali AĞIR aliagir70@gmail.com Gül Nebî’den duâ almış bir mertti, Cesaret güneşi Hazret-i Ömer. Heybetli, sözünün eri, cömertti, Asâlet güneşi Hazret-i Ömer. Çıktığı o yolda müşrik neferdi, Peygamber’i öldürmekti tek derdi, Kur’ân ikliminde kalbi yeşerdi, Hidâyet güneşi Hazret-i Ömer. Gönülden tekbirler… Safâ’da bayram, Bu bir fetihti, bu Hak’tan bir ikram, Îmân edince güç kazandı İslâm, Kerâmet güneşi Hazret-i Ömer. […]

Continue reading »

HAKK’A VUSLAT ve ÜMMETE VEDÂ

YAZAR : İrfan ÖZTÜRK İki Cihan Serveri Rasûl-i Ekrem Efendimiz’in mübârek velâdetleri de, yüce Rabbimiz’e irtihalleri de Rebîulevvel ayında ve pazartesi gününde meydana gelmiştir. Mübârek ve kutlu doğumun, 20 Nisan 571 olarak hesap edildiğini ve son yıllarda bu vesile ile Efendimiz’i hatırlamaya vesile olacak programlar düzenlendiğini bilmekteyiz. Efendimiz’in vefatı da, 8 Haziran 632 mîlâdî tarihine tesadüf etmektedir. Yüce Dost’una yolculuklarının […]

Continue reading »

GÖNÜLLERİ FETHETMEK EN BÜYÜK FETİH

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi Fetihlerdeki Ulvî Gaye; GÖNÜLLERİ FETHETMEK EN BÜYÜK FETİH Hicretin sekizinci senesiydi. Fahr-i Kâinat -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz Mekke’yi maddeten ve mânen fethediyordu. Muhâcir bir fert olarak çıktığı şehre, muzaffer bir kumandan olarak giriyordu. Yâr-i gārı Ebûbekir -radıyallâhu anh- ile gizli-saklı çıktığı mübârek şehre, 8 senelik bir ayrılıktan sonra on bin kişilik mü’min ordusuyla […]

Continue reading »

MÎRÂC-I NEBÎ’DEN GELEN HEDİYE ve MÜJDELER

YAZAR : İrfan ÖZTÜRK Namazlarımızda otururken tahiyyat duâsı okuyoruz. Tahiyyat; hicretten bir yıl önce, Receb ayının 27’nci gecesi vukû bulan Mîrac hâdisesinde meydana geldi: Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- «Kābe-kavseyn»e erişince kendisine işaret edildi: (Rabbine selâm ver!) -Aleyhissalâtü vesselâm- Efendimiz; “–Ettehiyyâtü lillâhi ve’s-salevâtü ve’t-tayyibât.” dedi. Cenâb-ı Rabbi’l-Âlemîn; “–Esselâmü aleyke eyyühe’n-nebiyyü ve rahmetullâhi ve berakâtüh.” buyurdu. Efendimiz -aleyhissalâtü vesselâm- hemen; […]

Continue reading »

İNANMAK

YAZAR : Ahmet ZİYLAN İnanmak her şeyin başı. Kullukta da bu böyle, iş adamlığı, eğitim ve benzeri şeylerde de böyle. İnsanın inancında bir problem varsa, işlediği amellere bakılmıyor bile… Bir anlam ifade etmiyor, bir işe yaramıyor. İnanmayan zaten, harekete de geçemiyor. Geçse de tereddütlü. İlk fiskede yıkılıyor. Başta kendisi inanacak insan. Başaracağına, yapacağına, ulaşacağına önce kendisi inanacak. Her gün yatsıdan […]

Continue reading »
1 2 3 4 5