İBRET OLA

YAZAR : Ayla AĞABEGÜM aylaagabegum@hotmail.com Balkan ülkelerini dolaşırken rahmetli Nihat Sami BANARLI Hocamız’ın «Minaresiz Camiler» makalesini hatırlıyorum. Lise yıllarımızda Banarlı Hoca’nın yazdığı, edebiyat kitaplarını okumuştuk. Bir ders kitabı olmanın ötesinde, kitapta sorulan sorularla dersimizin dışında edebiyat öğretmenimiz olmuştu. Hep; «Öğretmenlerimizin üzerimizde emeği büyüktür.» deriz. Ders kitaplarının da öğretmenimiz olduğunu, edebiyat öğretmeni olduğum zaman anlamıştım. Kitapları, öğretmenlerin seçtiği devirlerde; ben de […]

Continue reading »

BİZİM MES’ÛLİYETİMİZ

YAZAR : M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com İnsan demek, mes’ûliyetler demek. Fakat; İnsanoğlu bu hususta iki grup. Bir tarafta hâkim şuur: –Sorumluluklar bize ait. –Biz koşmazsak, kimse koşmaz! –Bu bize düşer! –Elbette, hemen! –Yaşananlardan biz mes’ûlüz. –Neslin Kur’ân ile eğitiminden bilhassa mes’ûlüz. –Dünyanın gidişâtı da âhirette bize sorulacak. –Lebbeyk Allâh’ım! –Her emrine kurbânım yâ Rasûlâllah! Diğer tarafta ise şuursuzluk hâkim: […]

Continue reading »

BİR KAZANILMIŞ GÖNLÜN DUÂSI

YAZAR : Fatih GARCAN fatihgarcan@hotmail.com –Selâmün aleyküm Mehmet! –Aleyküm selâm Sıtkı Bey. Hoş geldiniz. Birkaç not vardı. –Tabiî. Bekliyorum. –Efendim; tekstil fabrikamızda bir şefle bir çalışanımız arasında problem olmuş. Mevzu bize intikal etti. Biri sizin özel ilgilendiğiniz biri. Arkadaşlar şu an burada. Müsaitseniz… –Tabiî ki, nedir mevzu? Kısaca anlatıver. Sıtkı Beyin özel kalemi Mehmet Bey, durumu özetledi. Ardından ekledi: –Efendim; […]

Continue reading »

Nimetlerin Tefekkürü ve ŞÜKRETME MES’ÛLİYETİ

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi SORGU-SUAL VAR! Âyet-i kerîmede buyurulur: ثُمَّ لَتُسْـئَلُنَّ يَوْمَئِذٍ عَنِ النَّعٖ۪يمِ “Sonra o gün (kıyâmet günü), nimetlerden mutlaka hesaba çekileceksiniz?” (et-Tekâsür, 8) Elmalılı Muhammed Hamdi Efendi, bu âyet-i kerîmenin tefsîrinde şu ibretli kıssaya yer verir: Bu âyet-i kerîme nâzil olduğunda hiçbir şeyi olmayan muhtaç bir sahâbî ayağa kalkarak; “‒(Yâ Rasûlâllah!) Benim üzerimde (hesabı verilecek) nimetlerden […]

Continue reading »

İlâhî Mes’ûliyetler Karşısında DÖRT GRUP İNSAN

YAZAR : Sami GÖKSÜN İnsan aslî yaratılışı itibarıyla; fiillerini, huylarını olumlu yönde geliştirmek, doğru olanı yanlış olandan ayırt etmek yahut da bunları fesâda uğratmak, fıtrat ve kabiliyeti üzerine yaratılmıştır. İnsanlar içerisinde iyi huylara yahut da bunun zıddı olan kötü huylara, daha çok meyledenler bulunsa da aslında insan, hayır veyahut şer yoluna gitme imkân ve istîdâdına sahip bulunmaktadır. Bu hususlardan her […]

Continue reading »

MES’ÛLÜZ, HESABA ÇEKİLECEĞİZ!

YAZAR : Yard. Doç. Dr. Mustafa CANLI canli20@hotmail.com Mes’uliyet / Sorumluluk, kişinin davranışlarından hesap verme yükümlülüğü altında olduğunu hissetmesi ve bu duyarlılıkla hareket etmesidir. Nezîh dînimiz İslâm’a göre insan, sorumlu bir varlıktır. Bir gün sorumlu olduğu bütün söz ve davranışlarından hesaba çekileceğini hiçbir zaman aklından çıkarmaz. Hakikatte yaratıldığı andan itibaren insanın omuzuna sorumluluk yüklenmiştir. Allah Teâlâ bu durumu şu âyet-i […]

Continue reading »

İLÂHÎ NİMETLER

YAZAR : İrfan ÖZTÜRK Rivâyet edilir ki; Rabbimiz, Hazret-i Âdem’i yarattığında onun sulbünden gelecek ne kadar evlâdı varsa onları da ruh olarak halk etmiş. Sonra da bütün bu ruhları Âdem -aleyhisselâm-’a arz eylemiş, dünya âlemindeki hâllerini ona göstermiş. Âdem -aleyhisselâm-; o mânevî ekranda görmüş ki evlâtlarının bazısı kuvvetli ve bazısı zayıf… Bazısı zengin, bazısı fakir… Bazısı sıhhatli, bazısı hasta… Hazret-i […]

Continue reading »

ENGELLERİN ENGELLERİ

YAZAR : Âdem SARAÇ ademsarac@yyu.edu.tr Başta Peygamberimiz -aleyhisselâm-’ın ve sahâbe-i kirâmın gayretleri ile İslâm, yayılmaya devam ediyordu. Kör gözler görüyor, karanlık gönüller aydınlanıyordu. Bütün toplumu kuşatmış olan sivri dikenler içinde, nâzenin güller boy veriyordu. Her türlü çirkinlikten, en üst seviye güzelliklere yükseliyorlardı. Fakat bu yükselişten hoşlanmayanlar çoktu. Aydınlığı ve güzelliği istemiyorlardı. Bunun için sürekli yeni taktik ve yöntemlerle, müslümanların önüne […]

Continue reading »

“DOSTUMU BANA GETİR!”

YAZAR : Ahmet BEKLİ Geçtiğimiz ay, Medîne-i Münevvere’den bir Rasûlullah âşığının vefat haberini aldık: Sudanlı Tayfur Efendi… Tayfur Efendi; Sudan’da yaşarken, Mekke-i Mükerreme’ye âşık olduğu için gönlüne Harameyn’e gitme arzusu düşer. Fakat yol masrafı için hiçbir imkânı olmadığından, gemicilere yalvara yalvara kendisini ve hanımını Cidde’ye götürecek bir gemi bulur. Cidde’den Mekke’ye yetmiş kilometre yolu hanımıyla yürüyerek kat eder. Yedi ay […]

Continue reading »

KIZILELMA’YA DEK GİDERİZ

YAZAR : İlyas KAYAOKAY kayaokay_2323@hotmail.com Türk-İslâm mefhum ve mefkûresinin mümessili olan Kızılelma, İslâmiyet evveli ve sonrası Türk destanlarında en önemli gaye olarak karşımıza çıkmaktadır. Ergenekon Dağı’nı eritme düşüncesi, Oğuz Kağan’ın güneşi tuğra yapması, Uygurların «Yada» taşını koruması, Manas’ın Çin’i, Alp Er Tonga’nın İran’ı, Atillâ’nın Roma’yı zapt etmesi, Battal Gazi’nin, Dânişmend Gazi’nin gaza düşüncesi… gibi mücerret unsurların tecessüm ettiği bir hedeftir […]

Continue reading »
1 202 203 204 205 206 305