Anadolu Havzasına Hikmet Mayalayan NASREDDİN HOCA

H. Kübra ERGİN hkubraergin@hotmail.com Bir toprak parçasının vatan olmasında en büyük pay, herhâlde o toprak üzerinde yetişen söz ehlinin olsa gerek. Meselâ üzerinde yaşadığımız şu toprakların Türk yurdu olmasında bu topraklarda Türkçe konuşan, şiir yazan, lâtîfeler ve nükteler yapanların önemi inkâr edilebilir mi? Memleketimizin ortak değerlerinden, birleştirici unsurlarından en önemlileri de hiç şüphesiz bu söz ustalarıdır. Nasreddin Hoca’nın fıkralarına her […]

Continue reading »

Fetihten Bu Yana NERDEN NEREYE?!.

M. Ali EŞMELİ seyri@yuzaki.com İstanbul fethedilmişti. İlk Cuma namazı büyük bir coşkuyla kılındı. Sonra Ok Meydanı’nda büyük bir fetih ve zafer alayı düzenlendi. Asker ve sivil olmak üzere yüz bin kişiye bolca ganimet dağıtıldı. Onlar için asıl ganimet ise, hiç şüphesiz ki Peygamber müjdesine nâiliyet olmuştu. Bunun şükrü içinde şöyle hitap etti Fatih Sultan Mehmed Han: “Şühedâya rahmet-i Rahman, Gāzîlere […]

Continue reading »

Adları Gibi Hasletler de Unutuluyor mu? MÜRÜVVETSİZ KULLUK OLMAZ

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com Vefası, sadâkati, tevazuu, cesareti ve kanaatiyle tam bir İstanbul beyefendisi olan Mehmed Âkif; Şehâmet dîni, gayret dîni ancak Müslümanlıktır diyor. Şehâmet nedir? Yine Âkif, Seyfi Baba adlı şiirini: Ya hamiyyetsiz olaydım, ya param olsa idi! diye bitirir. Hamiyet ne demektir? Bazı hasletler çekiliyor dünyamızdan. Son temsilcileriyle beraber incelikler, güzellikler kaybolmaya yüz tutuyor. Kayboluşlarının işareti, kendilerine delâlet […]

Continue reading »

«Evsâf-ı İstanbul» LATIFI’NİN İSTANBUL’U

Prof. Dr. Nihat ÖZTOPRAK noztoprak@marmara.edu.tr “Eğer İsa peygamber gökyüzünden yere inmeğe kalksa kalabalıktan iğne bırakacak yer bulamaz. Bitpazarında insanlar pire gibi kaynar. Bir insan seli hâlinde her taraftan o kadar çok istek ve murat sahibi insan gelir ki ne dille, ne kalemle anlatılabilir. Yabancıyla tanıdık birbirinden ayrılamaz, oğul babasını seçemez. Kalabalıktan insan tıknefes olabilir. Özetle mahşer gibi yerdir.” diye bir […]

Continue reading »

Manzum Tarihî Tiyatro DEVE Mİ, DOMUZ MU? 12

Dr. Harun ÖĞMÜŞ [Endülüs’te Emevî Hilâfeti çökmüş, her il müstakil bir devlet hâline gelmiştir. Hâdise, 466/1074-488/1095 yılları arasında Endülüs ve Mağrip’te geçmektedir.] Kuzeydeki Katolik krallıkları tehdit oluşturmaya başlamış, bunun üzerine Kuzey Afrika’daki Murâbıt İmparatorluğu’nun kurucusu Yusuf bin Taşfîn’den yardım istenmiştir.] ONUNCU SAHNE (Yıl: 481 / 1088) Sahnedekiler: Yusuf, kumandanı Dâvud bin Âişe, Mûtemid. Şahıslar: YUSUF BİN TAŞFÎN: Kuzey Afrika’da Murâbıt […]

Continue reading »

Ben de İstanbulluyum İMBİKTEN SÜZÜLEN NEZAKET

Ayla AĞABEGÜM Bir devirde billboardlara popüler şarkıcıların ve artistlerin resimleri asıldı. «Ben de İstanbulluyum.» diyorlardı. Tavırlarıyla, hareketleriyle, Türkçeyi kullanmalarıyla yanlışlar içinde olan bu insanlara «İstanbulluluk» şuurunu yerleştirmek için belediyenin yaptığı bir çalışmaydı. Büyükşehir Belediyesinin kültür müşaviri nasıl; «Evet!» demişti, hayret etmiş ve o yıllarda bu konuyu yazmıştım. “Ben de İstanbulluyum.” demek için bir devirde yaşayan İstanbul beyefendilerini ve hanımefendilerini tanımak […]

Continue reading »

TAKVÂ ELBİSESİ 4

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi Kalb-i Selîm Nimeti İHLÂSTA TAKVÂ Allah katında amellerin makbûliyetinin asıl şartı, ihlâstır. İhlâs, amelleri sırf rızâ-yı ilâhîyi kastederek îfâ etmek ve onlar üzerine nefsanî gayelerin gölgesini düşürmemektir. İhlâs, Cenâb-ı Hakk’a yakınlaşabilme gayesiyle her türlü dünya menfaatlerinden kalbi koruyabilmektir. İhlâs, bütün ameller için zarurî olan öyle yüce bir nimettir ki, ona sahip olmadan kurtuluş mümkün […]

Continue reading »

Ebedî Dirilik İçin ZİKRİ KENDİNE DOST EYLE

Dr. Âdem AKIN – Muhammed YETİM VASİYET 28 İlminden, amelinden veya güzel ahlâkından istifade edebileceğin, dinine fayda sağlayacak kişilerle beraber olmalısın. Kişi; kendisine âhireti hatırlatacak kişilerle oturup kalktığı zaman, Allah Teâlâ’nın muvaffak kıldığı ölçüde güzel ahlâkla ahlâklanır. Kendisiyle beraber olunan kişinin dostluğu bu raddede tesirli olduğu içindir ki, zikre sarılarak Allah Teâlâ’yı kendine dost eyle. Zikir de Kur’ân’dır; o, zikirlerin […]

Continue reading »

TAZİYE Ahmet Rasih USLU Hocaefendi

Kevser havzına dalanlar, Ölmezden önce ölenler, Nefsini düşman bilenler, Konar Tûbâ dallarına… (Yûnus Emre) Ölmeden ölen, hesaba çekilmeden nefislerini hesaba çeken mârifet bağının gülleri için, «ölüm âsûde bir bahar ülkesi…» Fakat; «Âlimin ölümü, âlemin ölümü gibidir.» derler. Yurdumuzun beyefendiliğiyle, hocaefendiliğiyle mâruf şahsiyetlerinin dâr-ı bekāya irtihalleri, geride kapanmaz birer boşluk bırakıyor. Önce Konya Doğanhisar’dan acı bir vefat haberi geldi. Konya’nın Akşehir, […]

Continue reading »

KULLUĞUNUN FARKINDA OL!

Prof. Dr. Ömer ÇELİK omercelik08@hotmail.com Biliyorum ki, namazın Allâh’ın mühim bir farzı, dinin direği, mü’minin mîracı olduğuna inanıyor ve namazlarını hiç aksatmadan kılıyorsun. Hattâ Rabbine yakınlığını artırmak için farzlarla birlikte nafile ibadetlere de önem veriyorsun. Gönlünde: “Secde et ve yaklaş!” heyecanı çarpıyor, cennetin zümrüt bahçelerinde Sevgili Peygamberimiz’e komşu olmanın iştiyakı içinde secdeleri çoğaltmanın gayreti içinde coşuyorsun. Bu, gerçekten övgüye şâyan […]

Continue reading »
1 906 907 908 909 910 1.028