YÜRÜYÜŞ

Basri DOĞAN Yoklukta kaybolanlar hakikatte vâr olur. Gönül vuslat aşkıyla mesut, bahtiyâr olur. Uzanırken gecenin, kıvrımlı yollarında Gözlerine sis çöker, malûmlar esrâr olur. Kısa günün kârıdır gönülden bir tebessüm Gayrisine aldanmak onulmaz efkâr olur. Gönül aşkın peşinde yorulur mu koşmaktan Sâdıklara sevgili vefakâr bir yâr olur. Yürümekle aşılmaz mesafeler kısalır Yola revan olunca yavaşlamak âr olur. Âşıkların gayreti sevdiğine râm […]

Continue reading »

37. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Bahar geliyor. Diriltici nefesiyle, özleri ısıtan cemreleriyle, müjdeler fısıldayan rüzgârıyla, gönüllere neşe ve ümit saçan çiçek ve tomurcuklarıyla bahar geliyor. Fakat onun bu mutat gelişi yeterli mi ölü arzın dirilmesi için? Acaba her toprak parçası, her nebat aynı ölçüde değerlendirebilecek mi bu baharı? Yoksa yalnızca tomurcuk derdinde olanlar mı bahar uyanışından nasipli? Üstad Necip Fazıl’ın; «Tomurcuklarının derdinde olmayan […]

Continue reading »

Yüzakı Dördüncü Yılına Girdi. BAHARIN HABERCİSİ

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com Buyurun bir bilmeceyle başlayalım yazımıza: Ol nedir kim üç birâder her zaman, Birbiri ardınca olmuştur revan? Yılda bir kerre gelirler âleme, Makdemiyle kesb-i feyz eyler cihan… Kimseler görmüş değildir yüzlerin, İsmi vardır, cismi ammâ ki nihan!.. Birisi oldu havâya münkalib, Birisi âb içre tuttu âşiyan!.. Gördü bulmuş her birisi yerlerin, Biri dahi eyledi hâki mekân. Serleri […]

Continue reading »

Tabiatta ve Gönüllerde BAHAR DİRİLİŞTİR

Dr. Harun ÖĞMÜŞ Bahar, diriliştir. Sonbaharda çürüyüp toprağa karışan bitkiler baharla birlikte yeniden hayat bulur. Kurumuş yapraklarını eski bir elbise gibi üstünden çıkarıp atmış olan ağaçlar yeni ve yemyeşil bir elbiseye bürünür. Artık sonbahar ve kışın iç karartıcı kısa günleri geride kalmıştır. Yakıcı olmayan şuâlarıyla güneş, bereketlenen günlerde mafsallara âdeta masaj yapar. Kış boyunca dağlarda biriken karların erimesiyle akarsular daha […]

Continue reading »

İsa Nefesli FASL-I BAHAR

H. Kübra ERGİN hkubraergin@hotmail.com Ilık sabâ rüzgârı ağacın kulağına hangi müjdeyi fısıldamış ki, kuru dalların ucunda neşeli tomurcuklar kıpırdamaya başlamış? Kara toprağın bağrına aşk cemresi mi düşmüş ki, böyle kabına sığamaz olmuş, kabarmış, yarılmış? Yoksa nisan yağmurlarından başı mı dönmüş de böyle aşka gelmiş, yaprak yaprak açmış, çiçek çiçek coşmuş? «Ol!» emrini duyar duymaz yokluk siyahından varlık perdesine çıkan âlemler […]

Continue reading »

Her Nefes Yeniden Tutuşan TOMURCUK DERDİ

M. Ali EŞMELİ seyri@yuzaki.com Hazret-i Mevlânâ, bir bahar mevsiminde Meram Bağları’nda dolaşmaktadır. Baharın feyzi ile ağaçlardaki tomurcuklar, yapraklar hâlinde henüz açılmaya başlamıştır. İbret ve hikmet gözüyle bunu seyreden o Sadr-ı Cihan, yaprakların çıkışını ten zindanından kurtuluşa benzeterek sesleniyor: “Ey yaprak! Elbette bir kuvvet buldun da, dalı yarıp çıktın. Ne yaptın da zindandan kurtuldun? Söyle, söyle de bu dünya hapishanesinden kurtulmak […]

Continue reading »

Estirdiği Duygularla, MART MELTEMİ

Sadettin KAPLAN sadettinkaplan@gmail.com Mart, tohumun çatladığı, havanın kış ile bahar arasında ip atladığı bir aydır. Çoğu zaman kapıdan baktırsa da, ara-sıra ılık meltemleriyle umutları kabuğunda kımıldatır. Nedense bahara kanatlanır duygular. İnsanın içi bir hoş olur… Mart meltemi alır götürür düşünceleri. Kimi zaman geçmiş günlerin yâdıyla yaşartır gözleri, kimi zaman gelecek umuduyla çarpar yürekler… Kabına sığmayan umutlar, toprağa atılmış tohumlar gibi […]

Continue reading »

Şeyhülislâm YAHYA VE NÜKTELERİ 3

ŞAİR VE NÜKTE Prof. Dr. Nihat ÖZTOPRAK noztoprak@marmara.edu.tr IV. Murad, Şeyhülislâm Yahya’yı çok seviyordu. Onun sohbetinden zevk alıyor, fikirlerinden istifade ediyordu. Bu yüzden onu yanından ayırmıyordu. Kendisine «baba» diye hitap ediyordu. 1644’te Revan Seferi’nde de beraberinde götürmüştü. Bu seferde Tebriz’deki Gürcü Hükümdarı Sultan Hasan’ı idam ettiren padişah Sultan Hasan Camii’ni de yıktırmak istemişti. Yahya Efendi’nin gönlü bir ibadethanenin yıkılmasına râzı […]

Continue reading »

DEVE Mİ, DOMUZ MU? 10 Manzum Tarihî Tiyatro

Dr. Harun ÖĞMÜŞ [Endülüs’te Emevî Hilâfeti çökmüş, her il müstakil bir devlet hâline gelmiştir. Hâdise, 466/1074-488/1095 yılları arasında Endülüs ve Mağrip’te geçmektedir.] ONUNCU SAHNE (Tarih 11 Recep 479/ 22 Eylül 1086 Perşembe) Sahnedekiler: Yusuf bin Taşfîn, Kumandanı Dâvud bin Âişe, Mûtemid, Yusuf’un emir subayı, ulak ve askerler. Şahıslar: YUSUF BİN TAŞFÎN: Kuzey Afrika’da Murâbıt İmparatorluğu’nun kurucusu dindar bir hükümdar. DÂVUD […]

Continue reading »

Yaklaşan Kasırgadan Kurtuluş, KENDİNE DÖNÜŞ NEREDEDİR?

Ayla AĞABEGÜM Hayatımızın her ânı yavaş yavaş bize yabancılaşıyor. Ben, kendimi tanıyamıyorum. Komşumu, akrabamı, basınımı, ilim adamlarımı, siyasetçilerimi hattâ din adamlarımı tanıyamıyorum. Mecliste anayasanın değişmesi ve türbanın serbest olarak üniversitelerde takılması için anayasa maddesi değişirken, siyasîler sertleşiyor, bağırıyor; televizyonlarda yapılan oturumlarda ise konuşmacılar sertleşiyor; sokaklarda insanlar bağırıyor. Aklı başında bir grup da çıkıp; «Neden bu sertlik, düşmanca tavır?» demiyor. Başka […]

Continue reading »
1 903 904 905 906 907 1.015