Başarının Sırrı DÜRÜSTLÜK VE FEDAKARLIK

Ahmet ZİYLAN Zamanımızda maalesef başarılı, belli bir noktaya gelmiş kişiler için genel olarak bir sûizan dolaşır. Şöyle dalavere yaptı da kalkındı, şöyle bir dolap çevirdi de köşeyi döndü gibi sözler. Bu söylentiler, -eğer iftira ise günah olmasından başka- gelecek nesillerin şuuraltına; «Başarının yolu aldatmaktan geçer.» düşüncesini aşılıyor. Belki dünyevî menfaatleri bu yollarla temin eden, geçici başarılara ulaşan bazı kimseler vardır. […]

Continue reading »

Psikolojik Baskı En Büyük Kötülüktür. BASKILARDAN UZAK OLUNCA…

Aynur TUTKUN aytutkun@gmail.com Bir memurun: «amirim kızar» endişesiyle; söz dinleyen bir evlâdın: «annem-babam ne der?» korkusuyla; sâdık bir eşin: «onu üzmemek için» düşüncesiyle; bir öğrencinin: «öğretmen istemez» anlayışıyla sürekli davranışlarına yön vermesi, bu kişilerin hep psikolojik baskıyla hareket ettiklerinin ispatıdır. Psikolojik baskı, insanların şuuraltlarını etkileyerek istenilen doğrultuda hareket etmelerini sağlamaktır. Bu bir çeşit hâkimiyet kurma iddiasıdır. Başkalarına hâkim olma, başkaları […]

Continue reading »

Osmanlı’nın En Güzel Mirası İSTANBUL EFENDİLİĞİ

Aydın TALAY aydintalay@gmail.com Seksenli yıllarda Bursa’nın Hürriyet semtinde cennetmekân Sultan II. Abdülhamid’in kurduğu ve o zamanki adı Hamidiye Ziraat Mektebi olan Bursa Ziraat Meslek Lisesi’nde müdür başyardımcılığı görevini îfâ ederken elimi attığım hemen her bucaktan tarihî vesikalar çıkıyordu: Birbirinden değerli lâboratuvar malzemeleri, büyük ebatlı diplomalar, zengin ve nadide eserler… Bir gün bodrumda çalışırken bir asır öncesinin öğrencilerle ilgili kuyudat defterlerine […]

Continue reading »

Pişirende Maharet, PİŞENDE TESLİMİYET

Ali Rıza BUL İnsanoğlu, imtihan için yaratıldı. Pişme ve olgunlaşma imtihanı. Bu olgunlaşma imtihanının en zor geçidi ise nefis engelidir. Böylesine zor imtihanların güçlü rehberlerinin de olması gerekir. Bu rehberler, peygamberler ve onların vârisleridir. Ancak güçlü rehberler yok ise bu imtihanlar aşılamaz. Şair M. Ali EŞMELİ, mahir olmayan rehberlerin âkıbetini şu şekilde ifade eder: “Mahir olmayan bir yüzücü, denize düşen […]

Continue reading »

ÜSTADIN ALEYHİNDE BULUNMAYIN!

Handenur YÜKSEL Sekizinci Osmanlı padişahı Sultan II. Bâyezid 1448’de Dimetoka’da doğdu. Yedi yaşındayken, Hadım Ali Paşa nezaretinde Amasya Sancak Beyliğine gönderildi. Hattat Şeyh Hamdullah’tan hat dersleri aldı. Fatih’in vefatı üzerine 20 Mayıs 1481’de tahta çıktı. 1484’te Boğdan Voyvodası’na karşı sefer düzenleyen sultan, Kili ve Akkirman kalelerini fethetti, 1498’de Lehistan’a akınlar düzenledi. 1499’da Venediklilere karşı Mora Seferi’ne çıkarak, İnebahtı, Modon ve […]

Continue reading »

Ali Nusret Bey’in MUKADDES ÖFKESİ

Dursun GÜRLEK dursun.gurlek@mynet.com Büyük tarihçimiz İbnülemin Mahmud Kemal Bey, meşhur kitabiyyat bilgini Fındıklılı İsmet Efendinin hayat hikâyesini, nev’i şahsına münhasır üslûbuyla anlatırken, bir yerde sözü merhumun boğazına olan düşkünlüğüne getiriyor: “Hazret, önce midesini imlâ eder, sonra da vâveylâ ederdi!” diyor. Bilindiği üzere, imlâ doldurma, doldurulma mânâlarına geldiği gibi, bir dilin cümlelerini ve kelimelerini doğru yazma anlamını da taşıyor. Biz bu […]

Continue reading »

GÜLNUŞ VALİDE SULTAN TÜRBESİ

Can ALPGÜVENÇ alpguvenc@gmail.com Üsküdar İskelesi’nden Hâki-miyet-i Milliye Caddesi’ne doğru biraz yürüdüğünüzde, sizi ikişer şerefeli çifte minareleri ve zarif kubbesiyle, halkın «Yeni Valide» veya sadece «Yeni Cami» diye isimlendirdiği «Gülnûş Emetullah Vâlide Sultan Camii» karşılar. Düz bir sahada ve sel yataklarının ortasında yaptırıldığı için su basmaz merdivenlerle çıkılan bu cami, klâsik dönem mimarîmizin son eserlerinden birisidir. Caminin, «Sebil ya da Hün-kâr […]

Continue reading »

Emevîler Dönemi-V (661-750) BEŞİNCİ HALIFE ÖMER BİN ABDÜLAZİZ DÖNEMİ (717-720)

Ahmet MERAL Velid’in ölümünden sonra hilâfete oğlu Süleyman bin Melik (715-717) getirildi. Eğlenceye ve zevk u safaya yatkınlığı ile bilinen bu emir döneminde İstanbul birkaç kez Müslüman kuvvetlerce kuşatıldı. Başarısızlıkla sonuçlanan bu kuşatmalar Arapların İstanbul’u fethetme konusundaki son teşebbüsleri oldu. Kendi yetersizliğinin farkında olan Süleyman, Şam’da oturan bir âlimin tesiri ile halîfeliği dindar ve dosdoğru bir kişi olan amcasının oğlu […]

Continue reading »

Bir İstanbul Beyefendisi Portresi: NUR YÜZLÜ…

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Hilâli var, günü var, âsumânı nur yüzlü, O solmayan çiçeğin gülsitânı nur yüzlü… Şu köhne yerde bütün kışların bahar şafağı, Güneşli bahçesi, cennet mekânı, nur yüzlü!.. Delerse bağrı, zehir gözlü okların çilesi, Devâ olur o gülün her zamânı nur yüzlü!.. Zamân olur ki görünmez vücûdu nûrundan, Parıldıyor içi alnında, cânı nur yüzlü… Bağın Halîl’i, çağın en […]

Continue reading »

İSTANBUL

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Eşkâli kul değil Allah yapısı, Sîmâsı nur yüzlü bir genç-ihtiyar. Alâimisemâ mı ki kapısı? Bu şehre girenler olur bahtiyar!.. Elense çeken bir çift pehlivânın, Kıt’aların bakıştığı tek şehir… Lâlenin, goncanın ve erguvânın, Bu derece yakıştığı tek şehir!.. İstanbul; mühtedî kızı, Bizans’ın; Kaptırmış gönlünü bir Türk erine!.. Ayasofya’yı el kilise sansın; Çeyiz sandığıdır, düğün yerine!.. Fethi, Peygamber-i […]

Continue reading »
1 895 896 897 898 899 1.015