51.Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Dünyada bin bir meşgale, bin bir yöneliş, bin bir hedef var. Kimisi ulvî… Kimisi süflî… İnsanın elinde ise yalnızca mahdut bir ömür. Bu kısacık ömür, aynı zamanda bir sermaye… O sermaye; fânî dünyanın gel-geç heveslerine, nefsin hem süflî ve anlamsız hem de tatmini imkânsız arzularına sarf edilirse yazık ki ne yazık… Sınırlı bir müddetten ibaret dünya hayatımız; ancak […]

Continue reading »

KRİZİ FIRSATA ÇEVİRMEK

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com Bir hocam anlattı: Adam otomobil acentesine gelmiş müessese sahibine dert yanıyor: “–Son çıkan vergi indirimi yüzünden, on gün önce sizden aldığım arabada 6 milyar zarar ettim…” “–Ama ağabeyciğim biliyorsunuz bu devletin bir uygulaması.” “–Biliyorum canım!..” “–Herhâlde buraya bizden altı milyarı geri istemeye gelmediniz?” “–Yok yok, araba almak bu kadar avantajlı hâle gelince ben iki araba daha […]

Continue reading »

Nefse Karşı Durma Müessesesi: VAKIF

Dr. Harun ÖĞMÜŞ harunogmus@yuzaki.com Vakıf; bir maldan elde edilecek faydayı halka tahsis edip malın kendisini herhangi bir kimseye ait olmaktan çıkararak Allâh’ın mülkü kılmaktır. Bu durumdaki mala Arapça «durmak» anlamına gelen «vakıf» adının verilişinde vakfedenin mülkiyetinden çıkıp başka bir kimsenin mülkiyetine girmeyişi, -tabir câizse- ortada kalakalışı gözetilmiş olsa gerektir. İslâm medeniyeti bir vakıf medeniyetidir. Cami, medrese, han, hamam, kervansaray, hastane, […]

Continue reading »

Doğudan Batıya VAKIF MÜESSESESİ

H. Kübra ERGİN hkubraergin@hotmail.com Her medeniyetin kendine mahsus idealleri, değerleri ve prensipleri olduğu gibi; bunların hayata geçirilmesi için tesis edilmiş müesseseleri vardır. İnanılan dünya görüşünün sadece bir ideal, bir mefkûre olarak kalmayıp hayata biçim verebilmesi için bu müesseseler gereklidir. Bir medeniyetin rûhu olan inanç ve değerler bu müesseselerle şekle bürünür ve âdeta o medeniyetin sembolü olur. Meselâ kapitalist dünya görüşünün […]

Continue reading »

GERÇEK MEDENİYETİN TEMEL TAŞI

Aydın TALAY aydintalay@gmail.com Vakıf; insanlardan karşılığını beklemek, mal-mülkü artırmak, maddî ilgi uyandırmak ve teveccüh için değil, sadece Allah rızâsını kazanmak için kurulan hayır müessesesidir. Varlığın Allâh’a adanmasıdır. Aslında her Müslüman malı ve canı ile bir vakıftır. Zira Bakara Sûresi’nin 156. âyetinde Hak Teâlâ meâlen şöyle buyurur: “Bizler Allâh’a aidiz ve sonunda O’na döneceğiz.” Bütün ibâdet ve ilâhî emirlerde de bu […]

Continue reading »

Hayra mı, İlme mi, Gönüllerin Fethine mi, İnsanlığın Hidâyetine mi? KENDİMİZİ NEYE VAKFETTİK?

Seyr YAZAR : M.Ali EŞMELİ Her gün yüzlerce haber… Bir o kadar da ibret… Bir o kadar da hikmet… Kimi acılarla dolu. Kimi sıkıntılarla… Kimine insanın içi burkuluyor. Kimine öfke damarı şişiyor. Bazı haberler gözleri yaşartıyor, bazıları saçları ağartıyor. Hepsinin anlattığı bir gerçek: Neticelerin gidişat ile paralelliği. Başka başka görünseler, ayrı ayrı zannedilseler de. Dikkatle bakılınca istisnalık rengi giymiş olan […]

Continue reading »

“GÖZLERİ BANA LEYLÂ’YI HATIRLATTI”

Murat AKDAĞ Yaşadığımız çağın kirleri yüreğimizdeki birçok güzel his ve duyguyu alıp götürmektedir. Ahsen-i takvîm üzerine yaratılan diğergâm insan, şahsî çıkarlarını her şeyin üstünde tutan insan modeline dönüştürülmeye çalışılmaktadır. İnsanımız, tarihinin ve mânevî değerlerinin derinliklerinden gelen ulvî sesle, hızla globalleşen modern dünyanın kulağına sürekli fısıldadığı süflî sesler arasında sıkışıp kalmaktadır. Bunun neticesinde rûhunda derin çatlaklar oluşmaktadır. Yaratılıştan var olan sevgi, […]

Continue reading »

150. Vuslat Yıldönümünde MEHMED SAİD HEMDEM ÇELEBİ

Dr. Yakup ŞAFAK yakupsafak@hotmail.com Konya Mevlânâ Dergâhı’nın 24. postnişini Hacı Mehmed Çelebi (v. 1155/1742-43) 31 yıldır makamda bulunuyor; Osmanlı coğrafyasındaki bütün Mevlevîleri, mânevî şahsında temsil ediyordu. Vefat tarihinden birkaç yıl önce büyük oğlu Hüseyin Rıfat, 40-45 yaşlarında iken irtihal etmişti; küçük oğlu Mehmed Said ise henüz sekiz yaşındaydı. Çelebi her ne görüyor ve ne hissediyor ise o tarihte, dergâhtaki bütün […]

Continue reading »

VAKIF HASSÂSİYETİ Allâh’ın Mülkünde Emânet Şuuru ve SAHİP Mİ? EMÂNETÇİ Mİ?

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hoacefendi İnsan; akıl, zekâ, beyan gibi kabiliyetleriyle âlemde tasarruf etme salâhiyetine sahip olarak yaratılmış bir zirve, kâinâtın gözbebeği bir varlık. Bu sebeple; Canlı ve cansız bütün varlıklar insanın emrine ve hizmetine âmâde kılınmış. İnsan bu lutf-i ilâhî sayesinde; Toprağı işlemekte, onun sayısız mahsullerinden ihtiyaçlarını gidermektedir. Madenleri işlemekte, çok yönlü istifade etmektedir. Sulardan da her bakımdan […]

Continue reading »

MÜ’MİN OL, ARI GİBİ OL!

Prof. Dr. Ömer ÇELİK omercelik08@hotmail.com Allah Teâlâ; peygamberlere tatbik, tebliğ ve tebyin etmeleri için ilâhî tâlimatlarını vahyettiği gibi; yarattığı mahlûkata da kâinattaki nizam açısından üzerlerine düşen vazifelerini yapmalarını o şekilde vahyetmiştir. Peygamberler, nasıl bu emre kayıtsız-şartsız ittibâ ediyorlarsa, mahlûkat da kendisine gelen tâlimatlara itâat etmektedir. Bunlardan biri de Kur’ân-ı Kerim’de yer aldığı üzere Cenâb-ı Hakk’ın bal arısına vahyetmesidir: “Rabbin bal […]

Continue reading »
1 823 824 825 826 827 1.002