HİKMETLİ TAVSİYELER…

M. Ali EŞMELİ seyri@yuzaki.com seyri@seyri.com Bir ara münasebetsiz bir kimse ev telefonundan peş peşe arayıp garip seslerle oldukça rahatsız etmişti. Bozuk plâk gibi tuhaf lâkırdılarla çene çalıyordu. Keyfince huzursuz etmek için aradığı belliydi. En sonunda tepkili bir şekilde mukabele ettim. Tekrar aramadı. Fakat tam o gecenin sabahı, yine bir telefon geldi. Derinden bir kadın sesiydi. Onun da ne dediği belli […]

Continue reading »

Şiirimizdeki Büyük Kâinat TASAVVUF -2-

Gülşen-i Efkâr Yard. Doç. Dr. Harun ÖĞMÜŞ harunogmus@yuzaki.com Tasavvuf, İslâm kültür ve medeniyetinin birçok sahasında derin izleri olan bir düşünce ve yaşayış tarzıdır. Tarih boyunca bu düşünce ve yaşayış tarzına itiraz edenler olmuştur. Bunlar bugün de vardır, muhtemelen yarın da olacaktır. Ancak onun, müslümanların kültür ve hayatının en ince teferruatına kadar nüfuz ettiği inkâr edilemez bir hakikattir. Bilgi kaynağı olarak […]

Continue reading »

İNSÂF EDİNİZ, KOPMAYACAK ŞEY Mİ KIYÂMET?

Ayla AĞABEGÜM aylaagabegum@hotmail.com “Kötü huyun rehber oldukça, bahtının açılacağını sanma. Sen sabah olduğu hâlde uyumaktasın, ömrünün gecesi ise ne kadar kısa. Uyanacağın zaman, korkarım ki kıyâmet sabahı olacak.” (Hazret-i Mevlânâ) Televizyonda bir işadamı -İslâm’ı yaşıyorum diyen- zenginlik ve yardım konusundaki düşüncelerini anlatarak tartışmada haklı çıkmaya çalışıyor: “Çok şükür son yıllarda mescidlerimizin girişinde markalı ayakkabıların sayısının çoğaldığını görüyoruz. «Allah, nimetini kulunun […]

Continue reading »

BU «AŞK» MEVLÂNÂ’NIN DEĞİL

İşaretler H. Kübra ERGİN hkubraergin@hotmail.com Gazetede okuduğum bir haber beni çok sevindirmişti; genç bir akademisyen hanım, Mevlânâ ile Şems arasındaki muhabbeti ve tasavvufu bahis mevzuu eden bir roman yazmıştı. Üstelik bu roman büyük bir ilgi görmüş, ulaştığı satış başarısıyla rekor kırmıştı. Ancak okuduğumda ne yazık ki romanın muhtevası pek çokları gibi beni de hayal kırıklığına uğrattı. Hayal kırıklığımın sebebi yalnızca, […]

Continue reading »

Başarının Yolu SABIR YOKUŞU

Hayat Notları Ahmet ZİYLAN Hangi meslekten olursan ol; ister edebiyatçı ol, istersen tarihçi, ister doktor ol, ister mühendis, ister sanayici ol, istersen tüccar, ne olursan ol… İşinde başarılı olmak istiyorsan; 1. Önce müteşebbis olacaksın, 2. İşini seveceksin… Öyle böyle değil, rüyanda görecek kadar çok seveceksin. 3. İşine ilgin olacak, işinle ilgili bilgin olacak. Bilgini artıracaksın. Eğer araştırmıyor, takip etmiyor, kitaplarını […]

Continue reading »

ÇAĞI KİRLERİNDEN ARINDIRAN IRMAK

Hayrettin DURMUŞ hayrettin_durmus@mynet.com Yaşadığımız çağ ne kadar da çok sancılı böyle… Istıraplarımız her geçen gün daha bir katmerleniyor. «İlim çağı, uzay çağı, her şey zirvede, dünya avuçlarımızın içinde» derken uyandığımız her sabah yeni bir kasvet çörekleniyor yüreğimize… «Bugün rahat bir uyku uyuyalım dedik…» diyen köylünün hikâyesini aratmıyor hâlimiz. Dünyanın en mutlu, en huzurlu toplumu olmak varken neden bunca derde dûçâr […]

Continue reading »

ÖLÜM DE HOŞTUR, ÖMÜR DE… ANLAYABİLENE…

Aynur TUTKUN aytutkun@gmail.com Durumu âcil olan evlâdı için sedye üzerinde hastane ararken dördüncü hastane yolunda çok geç kalındığını öğrenmek bir anne-baba için tarifi imkânsız bir acıdır! İstanbul’da domuz gribinden olduğu iddia edilen ilk ölüm vakasının adıdır Betül. On üç yaşındaydı. Güler yüzlü, sevimli, ağırbaşlı, hanım hanımcık, çalışkan, edepli, başarılı bir kızdı. SBS’de bütün soruları doğru cevaplamıştı. Ailesi O’nu İslâmî terbiyeyle […]

Continue reading »

Şanlı Mâzîmizden Seçme Nükteler YÜZÜMÜZ ALLÂH’A YÖNELMELİ!

Handenur YÜKSEL Medine’nin meşhur yedi fakihinin önde geleni olan Said bin Müseyyeb, 636 yılında Medine’de doğup burada büyüdü. Hazret-i Ömer, Hazret-i Osman, Hazret-i Ali, Hazret-i Âişe gibi pek çok önemli sahâbeden hadis rivâyet eden Said bin Müseyyeb, Emevî yönetimine karşıydı. Oğullarına biat etmediği için, Halîfe Abdülmelik bin Mervan tarafından kırbaçlanıp hapse atılmıştı. O, Emevî ailesinden sadece Medine Valisi Ömer bin […]

Continue reading »

Hazret-i Mevlânâ ve Moğollar… “TATAR’DAN İKİ YÜZ ÎMAN SANCAĞI YÜKSELTECEĞİM”

Destanlaşan Hayatlar Can ALPGÜVENÇ alpguvenc@gmail.com Anadolu Selçuklu Devleti, on üçüncü asrın başlarında oldukça huzurlu ve saâdetli bir devir geçirmişti. Bilhassa I. Alâeddin Keykûbat zamanı (1220-1237) ülkede emniyet ve âsâyişin hüküm sürdüğü mutlu bir dönemdir. Bu dirâyetli hükümdar, nüfusu seksen bine yaklaşan ve Anadolu’nun en büyük ve müreffeh şehri hâline gelen Konya’yı, İslâmî ilimlerin merkezi hâline getirmek istiyordu. İstediği neticeye ulaşmak […]

Continue reading »

Hilâl ve Salibin Amansız Rekabeti Medeniyetlerin Silâhlı Buluşması HAÇLI SEFERLERİ (1096-1291)

Ahmet MERAL ahmetmeral@yuzaki.com I. BÖLÜM Orta Çağ’ın en büyük sosyal hareketliliği olarak kabul edilen Haçlı Seferleri yaklaşık iki yüz yıl sürmüş; karadan ve denizden on binlerce kişi hıristiyan din adamlarının teşvikleriyle göğüslerine haç takarak batının büyük başkentlerinden mukaddes Kudüs kentine doğru yürümüştür. Bu yürüyüş İslâm toplumlarıyla çatışmayı beraberinde getirmiş; İslâm dünyasına, dördü şiddetli ve büyük, on civarında saldırı düzenlenmiştir. Katolik […]

Continue reading »
1 813 814 815 816 817 1.023