Doğuştan Gelen ve Sonradan Kazanılan Yönleriyle ŞAHSİYET

Yard. Doç. Dr. Harun ÖĞMÜŞ harunogmus@yuzaki.com Seciye, karakter, tabiat, fıtrat, mîzaç, tıynet ve cibillet/cibilliyet, bir kısmı -aralarında nüanslar bulunmakla birlikte- şahsiyet anlamında kullanılan, bir kısmı ise mânâ bakımından şahsiyetle bir şekilde alâkalı olan kelimelerdir. Seciye kelimesi, «sükûn bulmak, karar kılmak ve devam etmek» anlamlarına gelen Arapça «sücüvv» kökünden gelmektedir.1 Kelimenin fiil formu, birçoğumuzun ezberinde olan Duhâ Sûresi’nde; والليل إذا سجى […]

Continue reading »

Medeniyet ile “Uygarlık” Arasında ŞAHSİYET FARKI

H. Kübra ERGİN hkubraergin@hotmail.com Her insan bu dünyaya kendisi hakkında hiçbir şey bilmeyen bir bebek olarak gelir. Ailesi başta olmak üzere çevresindeki insanlar onu bir kültür atmosferi içinde eğitir ve şekillendirirler. Çocuklar büyüyüp bir yetişkin oldukları zaman kendilerine benimsetilen değerleri sonraki nesle öğretirler. Böylece fertler birbiri ardınca yetişirken mensup oldukları milletin hususiyetlerini nesilden nesile aktarırlar. Böylece her millet kendi değerlerine […]

Continue reading »

ELLERİ GÖSTEREN ELLER…

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com En üstün, en değerli, en uygun model diye, Kopsun şimâli gösteren eller bu millete… Şair Arif Nihat ASYA böyle (bed)duâ ediyor bir şiirinde. Bugün aydın, entelektüel, köşe yazarı, televizyoncu diye saygı gören nicesi bu mısraların yazıldığı dönemde, Türk milletine, müslüman gencine; «en üstün, en değerli, en uygun model diye» şimâli, yani Komünist Rusya’yı, Kızıl Çin’i gösteriyordu. […]

Continue reading »

SÜRÜYE KATILMAK…

Sadettin KAPLAN sadettinkaplan@gmail.com İnsan denen varlık, «eşref-i mahlûkat» ile «efsel-i sâfilin» arasındaki bir sarkaçtır… Genellikle, bu iki nokta arasında kendilerince birer şahsiyet modeli oluştururlar. İnsanların önemli bir çoğunluğu, -ne yazık ki- başkaları için de bir örnek olarak ömür boyu bu iki «uç» arasında sallanıp dururlar. Tek düşünceleri, hayatı sıkıntısız idâme ettirebilmektir… Her iki uca değmeden sürüp giden bu sallanışlar, kişinin […]

Continue reading »

Sevdiklerinize EN GÜZEL Hediye!..

Şair Seyrî’nin Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- için kaleme aldığı şiirlerinden meydana gelen eserinin ikinci baskısı; “Tâ ezelden tâ ebed, Adı gibi Muhammed… Habîbullah, en özel; En Mükemmel EN GÜZEL…” adıyla çıktı… Hazret-i Peygamber’e Arz-ı hâl… Bilâl’in Ezanı… Ravza-i Mutahhara… Mahcûbum Yâ Rasûlâllah… Aşk Kasîdesi… Vedâ Hutbesi… Leb Değmez Bir Nâ’t-ı Şerif… Salât Eyler Selâm Eyler… Tâif’te Hazret-i Peygamber’in […]

Continue reading »

Dürüst ve Sabırlı Olursan, ALLAH DENK GETİRİR…

Ahmet ZİYLAN Herkes; dünyada işlerinin, yaptıklarının ve hayat akışının daima daha iyi olmasını arzu eder. Bilhassa netice itibarıyla. Bunun için de durmadan plânlar yapar, düzenlemeler yapar, ayarlamalar yapar. Yapar da yapar. Çalışır, didinir. El attığı her şeyin ucunu hayırlı bir neticeye bağlamaya uğraşır, ne yapsa denk getirmeye çırpınır. Fakat hayat meçhullerle doludur. Nasıl etse de denk getirse, bunu bir türlü […]

Continue reading »

Şahsiyet Gelişimini Etkileyen Faktörler

Aynur TUTKUN aytutkun@gmail.com NE KADAR ETKİLİ? Şahsiyetin en çok şekillendiği dönem olan ergenlik dönemini bir şekilde atlatmış yetişkinler olarak sahip olduğumuz şahsiyeti nelere ya da kimlere borçluyuz? Öyle ya da böyle hepimiz şahsiyet sahibiyiz mutlaka. Kimimiz dimdik fakat zaman zaman kırabilen duruşuyla, kimimiz her türlü şekle girebilen yumuşak duruşuyla, kimimiz de yerine göre dik, yerine göre de yumuşak duruşuyla karakterize […]

Continue reading »

BİR DAHA GERİ ALMAYIZ!

Handenur YÜKSEL İmam Câfer-i Sâdık, 702 yılında Medine’de doğdu. Babası İmam Muhammed Bâkır’dır. Soyu, baba tarafından Hazret-i Ali’ye dayanır. Şiî âlimler, kendisini imam olarak belirlemişlerdir. Uzun süren imâmet devresinde çeşitli kesimlere mensup geniş İslâm toplumuyla iyi münasebetler kuran Câfer-i Sâdık; Sünnî kaynaklarda adı hürmetle anılan ilmî bir şahsiyet olarak benimsendi. 740’ta amcası Zeyd’in isyan edip öldürülmesi üzerine ağırlaşan şartların tesiriyle […]

Continue reading »

Kurtuluş Savaşı’nın Hârika Kızı ONBAŞI NEZAHET

Can ALPGÜVENÇ alpguvenc@gmail.com “BABAMIN YANINDA ÖLMEYE GİDİYORUM!” İkinci taburun tam karşısındaki siperlerde sıçramalar görüldü. Yunan askeri süngü takmış, büyük bir hızla, Türk siperlerine doğru mesafeleri yutarcasına koşuyordu. 70. alayın ihtiyat birlikleri de Yüzbaşı Salih’in gür sesiyle süngü hücumuna kalktılar. “Hurra!” sesleri, “Allah! Allah!” nidâlarına karışıyordu. Az sonra siperler arasındaki saha kanlı cesetlerle dolmuştu. II. tabur, kalabalık düşman karşısında geriliyor, saflarında […]

Continue reading »

GAZÂLÎ VE İBN-İ RÜŞD KARŞILAŞTIRMASI

Ahmet MERAL ahmetmeral@yuzaki.com Nizâmiye Medreseleri denildiğinde ilk akla gelen sembol isimlerden ikincisi Ebû Hamid el-Gazâlî’dir. 1058’de Horasan’da doğan Gazâlî sadece İslâm dünyasında değil, batıda da tanınmış büyük bir bilgin ve filozoftur. Büyük Türk hükümdarı Sultan Alparslan’ın ünlü veziri Nizâmülmülk kendi adına nisbet edilen Nizâmiye Medreselerini kurar kurmaz Nişâbur Medresesinin başına İmâmü’l-Haremeyn el-Cüveynî’yi; Bağdat Medresesinin başına da Ebû İshak eş-Şîrâzî’yi getirir. […]

Continue reading »
1 809 810 811 812 813 1.015