AYNADAN YANSIYANLAR

Ahmet ARSLAN Yol açılır elbet her bir âleme, Bakalım aynada daha neler var! Alınır, çizilen plân kaleme, Bakalım aynada daha neler var! Kendini bilmeden, yola düşenler, İhsandan uzakta olup coşanlar, Faydasız ilimle sona koşanlar… Bakalım aynada daha neler var! Bu nasıl câzibe, bu nasıl neşe; Yaptığı, insanı çeker ateşe! Sığmaz gördükleri hayale, düşe; Bakalım aynada daha neler var! Tarihte baş […]

Continue reading »

58. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, İnsanlık bölük bölük akıp gidiyor. Millet, iklim, din ve fırkalar hâlinde kendi önderlerinin, fikir ve kanaat öncülerinin tavsiyeleri istikametinde yollar tutturmuş gidiyor. Tavsiyelerin isabetli olup olmadığı, hikmetli olup olmadığı, yolun sonunda belli olacak. Dünden bugüne biz hangi tavsiyelere kulak verdik? «Edep Yâ Hû!», «Bu da Geçer Yâ Hû!..», «Hoş gör!» ve daha nice hikmetli tavsiyeyi, mâneviyat âleminin sultanlarından; […]

Continue reading »

Hak Dostlarının Nazarıyla DÜNYA VE ÂHİRET

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi DERYA KARŞISINDA DAMLA İki hayatımız var. Biri fânî, diğeri ebedî: Dünya ve âhiret… Âhiret hayatıyla mukayese edildiğinde dünya hayatı, derya karşısında damla mesâbesindedir. Nitekim Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: “Âhirete göre dünya, sizden birinizin parmağını denize daldırmasına benzer. O kişi parmağının (denizden) ne kadarcık su ile döndüğüne bir baksın.” (Müslim, Cennet, […]

Continue reading »

ANA BABAYA İYİLİK -4-

Doç. Dr. Seyit AVCI seyitavci1968@mynet.com Ana-baba ile gündelik muâmelelerde din farkı gözetilmez. Ana-babaya öf bile denilmemesini, onlara tevâzu kanadının indirilmesini, onların insanı küçükken nasıl merhametle yetiştirmişlerse, evlâdın da Hak Teâlâ’dan onlara merhamet dilemesini beyan buyuran âyette mutlak mânâda ana-babaya itaat emredilmiştir.1 Hâlbuki diğer bir âyette müşriklerin cehennemlik oldukları mü’minlere belli olduktan sonra onlar kişinin akrabası bile olsalar artık onlar için […]

Continue reading »

KİBİR-ZİLLET DENGESİ VASİYET 37

İbn-i Arabî’den Vasiyetler Dr. Âdem AKIN ademakin@yuzaki.com Kibre düşme illetinden şiddetle sakın! Elbisenin uzunluğunu, topuğunun üzerinde ve hattâ dizinden aşağı yarı hizada tut.1 Rivâyet edildiğine göre Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-: “Mü’minin izârı2 dizinden aşağı yarı hizaya kadar uzanmalıdır. Bu kısımla topuk arası bir hizada bulunmasında da mahzur yoktur.”3 buyurmuşlardır. Kayrevanlı Ali bin Ebî Tâlib de bir şiirinde şöyle […]

Continue reading »

HAYATI AŞK RİTMİNDE YAŞAMAK

Murat AKDAĞ Rahmetli Kaya BİLGEGİL Hoca yürürken üç «fâilâtün» bir «fâilün» veznine göre yürürmüş. Bir gün bu ritimde giderken yolda bir öğrencisi çarpar. Öğrenci hemen özür dilemek isterken Kaya BİLGEGİL Hoca öğrenciyi susturup; “Özür dilemen önemli değil evlâdım; ritmi bozdun!” der. Ömür sermayesi çok hızlı tükenmekte, hayat ırmağı bir çağlayan gibi akmaktadır. Günümüzde insanoğluna zaman kazandırmak için üretilen bütün teknoloji […]

Continue reading »

TEVHİD ÜZERE

İrfan ÖZTÜRK Ey kardeş! Bu dünyaya ne için geldiğinin idrak ve şuuruna varan; bu fânî âlemde iken Allah Teâlâ’nın münâdîlerine kulak vererek onlara îman eden ve bu âlemden ne için gittiğini anlayabilmek nimet ve mazhariyetine eren; bu fânî âleme kimin tarafından getirildiğini ve kimin tarafından götürüldüğünü düşünebilen; bir damlacık su parçasından ibaret bir nutfe iken; ana rahminde kudret fırçasıyla tersim […]

Continue reading »

MEVLÂNÂ HAZRETLERİ’Nİ DOĞRU ANLAMAK

B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com Mevlânâ -kuddise sirruh- Hazretleri’nin asıl adı Muhammed, lakabı da Celâleddin’dir. 1207 tarihinde, o zamanın kültür merkezlerinden olan Horasan’ın Belh şehrinde doğdu. Sonradan «efendimiz» mânâsına gelen «Mevlânâ» unvânı ile meşhur oldu. Çocukluk yıllarından sonraki ömrünü, o zamanki adıyla «Diyâr-ı Rûm»da geçirdiği ve Konya’yı vatan edindiği için «Rûmî» sıfatıyla anılmıştır. Hazret-i Ebûbekir -radıyallâhu anh- soyundandır. Babası Sultanü’l-Ulemâ Muhammed […]

Continue reading »

EBÛ FÜKEYHE

Gül Bahçesi Âdem SARAÇ ademsarac@yyu.edu.tr İnsanlığı düştüğü uçurumdan kurtarmak ve gittiği felâket yolundan döndürmek için, Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ve aile efrâdı başta olmak üzere, İslâm ile şereflenen her mü’min elinden geleni yapıyor, gece-gündüz çalışıyordu. Kin, intikam, nefret ve öfke dikenliğinden; İslâm ikliminin af, şefkat ve merhamet gülistanına davet ediyorlardı. Herkes işin bir ucundan tutmuştu. Kimin neye gücü […]

Continue reading »

YOL BİZİ SANA GÖTÜRSÜN!

Şems’in Peşinde Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com Cenâb-ı Hakk’a giden yolda, kulun rehbere ihtiyacı var mıdır? Elbette! Ahmed Yesevîlerin, Yûnusların, Mevlânâların, Hacı Bayramların yoğurduğu iklimimizde hakikat yolculuğunun ancak mürşid-i kâmiller vasıtasıyla mümkün olduğu gayet iyi bilinir. Fakat son asırlarda, modernistler, yeni selefîler, Vehhâbîler gibi dışarıdan gelme tenkitler neticesinde; “Dinde ruhbanlık yoktur!” “Allah ile kul arasına kimse giremez!” ve benzeri sözleri çarpıtarak, […]

Continue reading »
1 795 796 797 798 799 1.007