Ruhları Dirilten Zaman Dilimi HAC MEVSİMİ -1-

B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com İslâm âlemi bir mukaddes hac mevsimini daha idrak ediyor. Milyonlarca müslüman istîdatları ve nasipleri kararınca bu hikmetler meşherinden güzellikler devşirerek dönecekler memleketlerine. Vatanlarındaki dilhûn eden ıstıraplardan bir süre de olsa uzaklaşıp, âsûde bir melce’de cevelân eden ruhlar; mânevî lezzetlerle doyacaklar. Nûra dalan yolun başında bürünülen ihram; dünyadan soyunulup, «ölmeden önce ölme» niyetinin beyanıdır. Getirilen telbiyelerle de […]

Continue reading »

BÂB-I İSMAİL VE TESLÎMİYET UFKU

Ahmet SÂDIK Mevsim, aşk mevsimidir. Her yaprak bir hazandır. Sonbahar, her şeyin aslıyla ve toprakla buluştuğu vuslat zamanıdır. Mübârek beldelere hasret çeken, yürekleri Allah aşkı ile yanan ve gönülleri «Gül Yüzlü»ye hasretin elemiyle dolu olanların sefer zamanıdır. Davet olunanların kavuşma mevsimidir. Yürekten yakarışlara; «Gel!» denilmişse, vakit gitme vaktidir. Bu ulvî yolculuk; sadece mekâna yapılan yolculuk değil, mekân içinde zamana yapılan […]

Continue reading »

HACC-I EKBER OLSUN!

M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com Gönlünde Bir Mahşer Kaynasın; O Mahşerde Öyle Gönüller Ara, Bul ve Kazan ki; HACC-I EKBER OLSUN! Hac ki, Rabbin rızâsını kazanmak için gönüllerin buluşma ve kaynaşma iklimi… Hac ki, zor bir ibâdet. Bu itibarla niyet ederken yapılan duâ; “Allâh’ım! Onu bana kolaylaştır!..” niyazı. Ama haccın zorluğu, bir bakıma kıymetine açılan bir kapı. O kapıdan girebilene […]

Continue reading »

ÖĞRETMEN ÇİÇEĞİ

Sadettin KAPLAN sadettinkaplan@gmail.com Doğduğum kasabada, hele çocukluk yıllarımda öyle alımlı pastaneler, çiçekçi dükkânları yoktu. Yoktu da, onca yokluklar içinde güzel arkadaşlıklar, bozulmayan dostluklar, geçmişe saygı, geleceğe umutlar vardı… Çocuktum. Üçüncü sınıftaydım. Üç numara makineyle kestiriyorduk saçlarımızı. Önlüklerimiz siyah, yakalarımız ve alınlarımız aktı… Okullar açılalı neredeyse iki ay oluyordu. Derslerimize, arkadaşlarımıza ve okulumuza iyice ısınmıştık… Bizi tâ birinci sınıftan beri okutan […]

Continue reading »

KANATLANMA VAKTİ…

Elif MENCET “Ne çabuk geldi… Bakalım bu sefer ne getirdi?” dedi yaşlı kadın, gözleri pencerede… Âhir ömrünün son eğlencesi, mahkûmu olduğu yatağın yanındaki pencerenin pervazına yuva yapan bir çift kuşun cevval hareketlerini seyrederek… Bir arkadaşımın komşusuydu bu kadıncağız. Her müslüman Türk kadını gibi yıllarını çocuklarına ve eşine fedâkârlıklarla geçirmiş, inançları doğrultusunda bir ömür geçirerek hayat merdiveninin son basamağına dayanmıştı. Güneşin […]

Continue reading »

NEYLERSE GÜZEL EYLER

Ayla AĞABEGÜM aylaagabegum@hotmail.com Nâçâr kalacak yerde, Nâgâh açılır perde, Derman olur her derde, Mevlâ görelim neyler, Neylerse güzel eyler… Türk-İslâm mütefekkiri Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri’nin Tefviznâme adlı şiirinin mısraları dilimizde, Siirt-Tillo yolundayız. Tefviznâme’yi ne zaman okusam, içime; iyimserlik, ferahlık, huzur dolar, îmânım yeniden tazelenir. Şiirin güzelliği bizi bir başka âleme götürür. Şiir bittiğinde hayata yeniden başlamanın heyecanını duyarız. Belkıs İBRAHİMHAKKIOĞLU […]

Continue reading »

YEDİ TUĞLANIN HİKÂYESİ…

Sami GÖKSÜN Mekke-i Mükerreme, Mescid-i Harâm’ın; Medîne-i Münevvere, Mescid-i Nebevî’nin ve Kudüs de Mescid-i Aksâ’nın çevresinde kurulmuş şehirlerdir. İslâm şehirleri, camiyi merkez alır. Çünkü hayatın merkezinde Allâh’a kulluk vardır. Şehirleşmek, bir cemiyet hâlinde yaşamak da dînin bir telkinidir. Çünkü bu, cemaatle ve mümkünse tek bir merkezde kılınması, ayrıca devlet başkanı yahut onun tayin ettiği imam tarafından kıldırılması esas olan Cuma […]

Continue reading »

İTİMAT MI, TEDBİR Mİ? -1-

Ahmet ZİYLAN Güven duygusu olmasa dünya yaşanılmaz bir yer olurdu. Kimseye arkamızı dönemezdik… Hayatta kalmak, eşimizi-dostumuzu, evimizi-barkımızı, işimizi-gücümüzü, varımızı-yoğumuzu korumak, emniyet altında tutmak endişesiyle sürekli bir dayanak aramak mecburiyetinde kalırdık. Hayatımız bu kadar zor değilse, bunu insanlara duyduğumuz güvene borçluyuz. Yani insanların doğruluğuna, dürüstlüğüne, temizliğine itimat ediyoruz. Günlük hayatta böyle de, ya ticarî hayatta «güven»in haddi, hududu nedir? İtimat noktasında […]

Continue reading »

BİYO-PSİKO-SOSYAL AÇIDAN HAC

Aynur TUTKUN aytutkun@gmail.com Bilim insanları, insanı biyo-psiko-sosyal bir varlık olarak tanımlar. İnsanın hem biyolojik, hem psikolojik hem de sosyal boyutu vardır; düşünce ve davranışları bu üç boyuttan incelenir. Bu en başta şu demektir: Yaratıcı’nın insana yapmayı/yapmamayı emir buyurduğu her şeyin biyolojik, psikolojik ve sosyolojik açıdan birçok açıklaması vardır. Bir başka deyişle insan; Yaratıcı’sına kul olmaya çalışarak yaşamaya devam ederken, bu […]

Continue reading »

Şanlı Mâzîmizden Seçme Nükteler. NAMAZ KILMANIN KÜÇÜĞÜ OLUR MU?

Handenur YÜKSEL İslâm tarihinde adâletin sembolü olarak bilinen Hazret-i Ömer -radıyallâhu anh-, 591 yılında Mekke’de doğdu. Halîfeliği döneminde Şam, Kudüs, Ürdün, Halep, Antakya, İran ve Mısır’ı İslâm âlemine kazandırdı. Basra şehrini kurdu. Dünyada adâlet örneği olarak hatırlanan Hazret-i Ömer; devrinin bütün zafer ve ihtişamına rağmen, sade bir hayatı tercih etti. Üstün ahlâkının izleri, asırları aşarak çağımıza kadar gelen bu büyük […]

Continue reading »
1 754 755 756 757 758 1.015