KAYBEDENİ OLMAYAN YARIŞ

YAZAR : Hadi ÖNAL hadional23@gmail.com 1 Yarış dendi mi aklımıza rakip ya da rakipler gelir. Öyle ya hangi kulvarda olursa olsun, ipi göğüslemek için mutlaka birilerini geçmek gerekir. Ebeveynlerimizin, arkadaşlarımızın, taraftarlarımızın övgü dolu sözlerini veya alkışlarını hak etmek için koşarız habire. İster ferdî isterse grup hâlinde olsun her yarışmanın bedeli olduğu gibi bir de ödülü vardır. Ancak ödülden çok, rakiplerimizi […]

Continue reading »

HAYIRLARDA YARIŞMANIN NERESİNDEYİZ?

YAZAR : Doç. Dr. Harun ÖĞMÜŞ ogmusharun@yahoo.com Kur’ân-ı Kerim hayırlarda yarışmamızı emrediyor.1 Ancak bu yarışma; yarışanların birbiriyle rekabet içinde olduğu, rekabet duygusuyla birbirine çelme taktığı, akla gelen her sabotajı mubah gördüğü bir yarışma mıdır? En sıradan bir spor müsabakasında bile uyulması gereken birçok kaide olduğuna göre, elbette bu sorunun cevabı; «Evet!» olmayacaktır. Aksine şeriat ölçülerine ve İslâm’ın getirdiği mekârim-i ahlâka […]

Continue reading »

YARIŞMALARIN EN GÜZELİ

YAZAR : H. Kübra ERGİN hkubraergin@hotmail.com İnançsızlığın moda hâline geldiği dönemde, bazı inkârcılara; “Hayatın anlamı nedir?” sorusu sorulmuş. Sartre gibileri; “Hayatın anlamı yoktur, insan kendi hayatına kendisi anlam verir.” gibi şeyler söylediyse de insanın kendi uydurduğu bir anlamın tatmin edici olmayacağını kabul edecek kadar akıllı olan Freud’un cevabı, itiraf gibidir: “Hayatın anlamını ancak din söyler.” Bir dostuyla yazışması sırasında dile […]

Continue reading »

İLÂHÎ RAHMETE KOŞUN!

YAZAR : M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com Her yerde ve her şeyde bir koşturmaca. Trafik yoğun. Çünkü hayat, ihtiyaçlar ve hedefler ekseninde devamlı bir koşmaya bağlı. Kâinatta mola yok. Bir saniye bile… Ne varsa, hareket ve gayret hâlinde. Bilâ-istisnâ, yürür değil, koşar vaziyette. Koşan, çünkü hedeften kopmaz; gayeden ayrılmaz; maksada paralel bir gidişâtın bereketli neticesine mazhar olur. Koşmayan ise; durgunlaşır, […]

Continue reading »

EVLÂT KOKUSU -2-

YAZAR : Fatih GARCAN fatihgarcan@hotmail.com Hasan, bahçe kapısından usulca süzüldü içeri. Bahçedeki geniş gövdeli ağacın arkasına saklandı ve annesini takip etmeye başladı. Az sonra annesi kapıdan çıktı. Kahvaltı hazırlığı için bahçedeki kilere yöneldi. Hasan, bir hafiye misali kilerin kapısına vardı ve yüksek sesle tekmil verdi: –Süleyman oğlu Hasan! Emir ve görüşlerinize hazırdır efendim! Annesi heyecandan az kalsın yığılıp kalacaktı. Başparmağını […]

Continue reading »

TOPLULUKLARI İLGİLENDİREN DUÂLAR

YAZAR : Ayla AĞABEGÜM aylaagabegum@hotmail.com Gecenin sessizliğinde duâ edenleri duyabilseydik, sabaha kadar uyuyamazdık. Onlara yardım edebilmek için çareler arardık. Bir anne gözyaşlarıyla duâ ediyor: “Allâh’ım; çocuklarım bu soğukta donuyor, bana yardım eyle!” Diğeri: “Allâh’ım; okullar açılıyor, oğlumu okutabilmem için bana yardım et!” Bir çocuk sesi: “Allâh’ım, annemin iyileşmesi için gereken ilâçları bulabilmeme yardım et!” Bir diğeri: “Allâh’ım, yırtık ayakkabılarımdan utanıyorum. […]

Continue reading »

İhlâslı Bir İnfak Şuuruyla İKİ BÜYÜK NİMET

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi Ümmet-i Muhammed olarak bizler, Allâh’ın en büyük iki nimetine hiçbir bedel ödemeden nâil olduk: ◆ Fahr-i Kâinât Efendimiz Hazret-i Muhammed Mustafâ -sallâllâhu aleyhi ve sellem-. ◆ Cenâb-ı Hakk’ın ezelî kelâmı, ebedî kurtuluş reçetesi Kur’ân-ı Kerim. Bu iki nimet birbirinin şerhidir. Biri Cenâb-ı Hakk’ın kelâmdaki, diğeri insân-ı kâmil zarfı içerisindeki sanatıdır. Her ikisi de; okuyan, […]

Continue reading »

HAKİKÎNİN ASÂLETİ SAHTENİN GARÂBETİ!..

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi SAĞIRIN HASTA ZİYARETİNDEN İBRETLER Anlayışlı, hâl hatır, yol yordam bilen birisi; gaflet içinde bulunan bir sağır ahbabına; “Komşun hastalanmış, haberin yok mu?” dedi. Gafil sağır, kendi kendine ziyaretinin muhasebesini yapmaya başladı: «Tut ki komşumu ziyarete gittim. Bu sağır kulakla, o hasta gencin ne dediğini ben nasıl anlarım?» Sonra; «Hem insan hasta olunca, sesi de […]

Continue reading »

ÖMRÜ DEĞERLENDİRME YARIŞI

YAZAR : Sami GÖKSÜN Zaman çok kıymetlidir. Bir âlim şöyle bir temennîde bulunur: “Yeme, içme ve uyku ihtiyacı olmasaydı da bu zamanlarımızı ilimle, hizmetle ve ibâdetle geçirseydik.” Vaktin kıymetini bilenler, böyle zarurî ihtiyaçları bile israf kabîlinden görmüşken, mevcut imkânlarını hiçe sayarak, hep elinde olmayan şeylerin temennîsiyle vakitlerini öldürenler de az değildir. Bunun için mü’min; elinde olmayan, hattâ mümkün görülmeyen şeylerin […]

Continue reading »

«İşte Mü’min Böyle Olur!»

YAZAR : İrfan ÖZTÜRK AHDE VEFÂ Hazret-i Ömer’in hilâfeti zamanıydı. Halîfenin huzûruna birkaç kişi arz-ı hâl etmek için girdiler. İki delikanlı, bir başka genci kollarından derdest etmiş, aralarında tutuyorlardı. Belli ki, ondan şikâyetçiydiler. Halîfe mâruzatlarını sordu. Önce iki delikanlı derdini anlattı: “–Biz, iki kardeşiz. Bu getirdiğimiz kişi; babamızı, katletti. Babamız, kavmi ve kabîlesi arasında sevilen ve sayılan temiz ahlâklı bir […]

Continue reading »
1 591 592 593 594 595 1.023