Hakk’ın Hoşnutluğunu; KALBİ KIRIKLARIN YANINDA ARA…

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi KAPIYA GELEN SARHOŞ Bir gün Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî Hazretleri’nin dergâhının kapısına, üstü başı kusmuk içinde bir sarhoş gelip dayandı. Tekkenin hizmetkârları, sarhoşluğundan dolayı bu adamı hışımla karşılayıp; “–Ne istiyorsun?” diye sordular. Dili dolaşık vaziyette cevapladı: “–Mevlânâ Hazretleri’ni göreceğim!” Hizmetkârlar adamı içeriye sokmadıkları gibi; “–Utanmıyor musun bu hâlinle bir de dergâh kapısına gelmişsin?!.” ve benzeri […]

Continue reading »

İnsanlığa Kurtuluş Çağrısı: TEVHÎDE GEL TEVHÎDE…

YAZAR : Yard. Doç. Dr. Mustafa CANLI canli20@hotmail.com BİR HADİS: أَسْعَدُ النَّاسِ بِشَفَاعَتِى يَوْمَ الْقِيَامَةِ مَنْ قَالَ لاَ إِلٰهَ إِلاَّ اللّٰهُ ، خَالِصًا مِنْ قَلْبِهِ أَوْ نَفْسِهِ “…Kıyâmet gününde şefaatimle en fazla mesut olacak kişi, tüm kalbiyle veya gönülden; «Lâ ilâhe illâllah: Allah’tan başka ilâh yoktur.» diyen kişidir.” (Buhârî, İlim, 33) BİR MESAJ: Tevhîdi hayatının merkezine al. Kitaplarda yazılıdır, Gönüllerde […]

Continue reading »

MÎRÂC-I NEBÎ’DEN GELEN HEDİYE ve MÜJDELER

YAZAR : İrfan ÖZTÜRK Namazlarımızda otururken tahiyyat duâsı okuyoruz. Tahiyyat; hicretten bir yıl önce, Receb ayının 27’nci gecesi vukû bulan Mîrac hâdisesinde meydana geldi: Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- «Kābe-kavseyn»e erişince kendisine işaret edildi: (Rabbine selâm ver!) -Aleyhissalâtü vesselâm- Efendimiz; “–Ettehiyyâtü lillâhi ve’s-salevâtü ve’t-tayyibât.” dedi. Cenâb-ı Rabbi’l-Âlemîn; “–Esselâmü aleyke eyyühe’n-nebiyyü ve rahmetullâhi ve berakâtüh.” buyurdu. Efendimiz -aleyhissalâtü vesselâm- hemen; […]

Continue reading »

TARTIŞMAK DEĞİL, TÂBÎ OLMAK

YAZAR : Âdem SARAÇ ademsarac@yyu.edu.tr Peygamberimiz -aleyhisselâm- başta olmak üzere, ashâb-ı kirâmın büyük gayretleri ile İslâm güneşi; her geçen gün yeni bir nasipli gönlü aydınlatıyordu. Bunca aydınlığa rağmen, karanlık düşünceliler, ısrarla karanlık kuytularda toplanıyor, karanlık kararlar alıp duruyorlardı. Yine bir gün Kureyş müşriklerinin en önde gelenleri, güneş battıktan sonra Kâbe’nin arka tarafında toplantıya oturmuşlar, ateşli bir tartışma içine girmişlerdi. Sonunda […]

Continue reading »

KUTLU DOĞUM COŞKUSU

Kutlu Doğum Haftası Programları çerçevesinde düzenlenen konferanslarda; müstesnâ bir aşk-ı Muhammedî neşvesi ve abone coşkusu vardı… Bu güzel ve mânâlı faaliyetlerde; Genel Yayın Yönetmenimiz M. Ali EŞMELİ (Seyrî) Üsküdar Müftülüğünün Bağlarbaşı Kültür Merkezinde tertiplediği programda birbirinden güzel şiirlerini okudu. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi bünyesinde Genç Gönüllüler Öğrenci Topluluğu tarafından düzenlenen programda Aşk-ı Muhammedî’yi terennüm eden bir konferans verdi ve na’tlerini […]

Continue reading »

EBR-İ NİSAN
NİSAN YAĞMURSUZ MAYIS GÜLSÜZ OLMAZ

YAZAR : İlyas KAYAOKAY kayaokay_2323@hotmail.com Halk takvimine göre nisan, diğer adıyla yağmur ayı, günümüzde kullandığımız takvimdeki nisanın 13’ünden başlayıp mayısın 12’sine kadar devam eder. Biz de bu ay kalemimizin fidanı için, mürekkebinin bereketli olmasını temenni ederek yazımızın yönünü nisana yönelttik. Yağmurların yeryüzünü ihyâ etmesi gibi Peygamberimiz’in de cihanı nurlandırdığı bir aydır nisan. Kışın ölü örtüsü, nisan ile yeniden hayat bulur. […]

Continue reading »

«ELLÂ TETĞAV Fİ’L-MÎZÂN»*

YAZAR : Dr. Halis Ç. DEMİRCAN cetindemircan2@hotmail.com Günümüzde olduğu gibi, tarihin her döneminde insanlar; tabiatı sevmişler, ondan yararlanmak için toprağı işlemişler, ağaçlar yetiştirmişler, hayvanlar beslemişler. Ancak insanların bu davranışları, onların; «Her varlık, tabiatın içinde başlı başına bir değerdir.» şiârını kabul ettikleri anlamına gelmez. Eko-loji yani çevre-bilim, «çevrecilik» demek değildir. Ekoloji; canlı türlerinin muhafazası, hayvanlara iyi muamele yapılması, çevre kirliliğine sebep […]

Continue reading »

İNANMAK

YAZAR : Ahmet ZİYLAN İnanmak her şeyin başı. Kullukta da bu böyle, iş adamlığı, eğitim ve benzeri şeylerde de böyle. İnsanın inancında bir problem varsa, işlediği amellere bakılmıyor bile… Bir anlam ifade etmiyor, bir işe yaramıyor. İnanmayan zaten, harekete de geçemiyor. Geçse de tereddütlü. İlk fiskede yıkılıyor. Başta kendisi inanacak insan. Başaracağına, yapacağına, ulaşacağına önce kendisi inanacak. Her gün yatsıdan […]

Continue reading »

Şânlı Mazimizden Seçme Nükteler
NE NİYETLE GELİRSEN

YAZAR : Abdullah Mesud HIDIR mahidir@gmail.com Emir Buhârî 1368 yılında Buhara’da doğdu. Asıl adı Şemseddin Muhammed’dir. Seyyid olduğu için «Emir» diye anıldı. Babası Seyyid Ali, Buhara’nın tanınmış mutasavvıflarındandı. On yedi yaşlarında iken babası vefat edince bir süre çömlekçilik yaptıktan sonra tanınmış mutasavvıflarla hacca gitmek üzere Buhara’dan ayrıldı. Birkaç yıl Medine’de kaldıktan sonra Bağdat’a oradan da Karaman, Niğde, Kütahya ve İnegöl […]

Continue reading »

İSKİLİPLİ ÂTIF EFENDİ -1-

YAZAR : Can ALPGÜVENÇ alpguvenc@gmail.com «İslâm Dînine Sarılmak Terakkî, Kopmak Tedennî Sebebidir!» İSKİLİPLİ ÂTIF EFENDİ -1- “Eğer müslümanlar; ticaret, sanayi, madenler, seyahat ve ahlâk meselelerinde vârid olan Allâh’ın emirlerine uyup icaplarıyla amel etseydiler ve her meselede şerîata bağlansaydılar, büyük bir servet ve kuvvete sahip olup, bugün hiçbir yönden Avrupalıların esâretine düşmez, asla onlara muhtaç bulunmazlardı. Hâlbuki müslümanlar; zikrolunan emirlerle vazifeli […]

Continue reading »
1 579 580 581 582 583 1.023