UNUTTUK

FİGANÎ (İbrahim BAZ) ibrahim.baz@hotmail.com Kapandık apartman denen evlere, Eşi, dostu artık özlemez olduk. Kırk yıllık hatırı yük olur diye, Kahvenin altını közlemez olduk. Bıraktık köyleri, döküldük şehre, Caddeler dönüştü, insandan nehre, Nasıl dûçâr olduk bu zâlim zehre; Geceler düşünüp sızlamaz olduk. Bedenler sahnede, düştü pazara, Kalmadı tahammül; söze, azara, Ar kalmayan yüzler nasıl kızara? İşlenen günahı gizlemez olduk. Kendinden başkayı […]

Continue reading »

ÂHİRZAMAN

ECRÎ (Huzeyfe YÜKSEL)   Bülbülün gezdiği gül bahçede, vak vak türedi, Gülü cansız bırakan kupkuru toprak türedi. Bizim ecdâdımızın izzeti göklerdeydi, Ne hazindir bu devir, bir sürü alçak türedi. Özü pak, hâli elif ruhlu nesiller nerede? Edebin kalbine, hak sözlere zikzak türedi. İki günlük okumuş, kendini deryâ sanıyor, Toz kadar bilgisi yok, meydana çaylak türedi. Güneşin söndüremez nûrunu hiçbir yarasa, […]

Continue reading »

SON YOLCULUK…

CELİL (Halil GÖKKAYA) halilgokkaya@gmail.com   Bizi çeken bir ummâna, Gidiyoruz oluk oluk. Vedâ edeceğiz câna, Sönmüş gözler, benzin soluk; Son yolculuk, son yolculuk… Bazan tatlı, bazan tuzlu, Bazan sıcak, bazan buzlu, Yüzüyorken sakin-hızlı, Denizden habersiz balık; Son yolculuk, son yolculuk… İbâdetle nefsin solsun, Yüreğine Allah dolsun, Göçme ânı, vuslat olsun, Bakmayalım alık alık; Son yolculuk, son yolculuk… Hakk’a ermek gerçek […]

Continue reading »

DÖNER

Bekir İsmet ÇİÇEK bekirismetcicek@gmail.com Her nefis, ölümle döner Rabbine, Mü’min Mevlâ’sına îmanla döner. Sâdıklar sıdkını sunar Rabbine, Muhsinler kullukta ihsanla döner. Kur’ân’ı dinleyip duymayan kimse, Hakk’ın davetine uymayan kimse, Rasûlü sevip de saymayan kimse; O Kerîm Rabbine isyanla döner. Kiminin sağlamdır dîni, îmânı, Meçhuldür bilinmez adı ve sanı, Allâh’a satarak malı ve canı; Cennet mukābili bir canla döner. Kiminin telâşı […]

Continue reading »

SÜSLÜ AMA

Ali Çelebi   Eğerçi hâne-i pür-nakşdır sarây-ı cihân Velî kitâbeleri “küllü men aleyhâ fân!” vezni: mefâilün / feilâtün / mefâilün / feilün (fa’lün) hâne-i pür-nakş: Süslü ev. velî: Fakat.

Continue reading »

GİTMEM BAŞKA KAPILARA

Abdullah GÜLCEMAL abdullah_gulcemal@hotmail.com   Al, yeşil renkleri sarıya verdim, Bütün çiçekleri arıya verdim, Bal Sen’in kapında, kovsan da gitmem… Yürüdüğüm yollar dikenli, taşlı, Gönül gözlerimi, kirpiği yaşlı, El Sen’in kapında, kovsan da gitmem… Son nefes zikrinle dolarsa sürem, Rahmet, izzet, ikram, lütuf ve kerem, Bol Sen’in kapında, kovsan da gitmem… Bilmiyorum, saklanacak ne kaldı? Şu dünyada koklanacak ne kaldı? Gül […]

Continue reading »

FARKI KALMADI!

Ali AĞIR aliagir70@gmail.com   Mevsimler değişti, aylar karıştı, Zemherînin yazdan farkı kalmadı! Güvercinler şahinlerle barıştı, Siyahın beyazdan farkı kalmadı! İçilen ayranlar kırdı dişleri, Kanlı bir el kesti mavi düşleri, Tarifsiz acılar yaktı döşleri; Yüreğin enkazdan farkı kalmadı! Köylüler yıl boyu boşa didindi, Zenginler fakirin sırtına bindi, Eşkıyâ, dağlardan kentlere indi; Caddenin dehlizden farkı kalmadı! Cebi doldu taştı her sahtekârın, Günbegün […]

Continue reading »

KUR’ÂNÎ TÂLİMATLAR -12- İSLÂM’DA HAMD ve ŞÜKÜR

Yazar: Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi AZLAR Hazret-i Ömer’in yanında bir kişi; “–Yâ Rabbî! Beni azlardan eyle!” diye duâ ediyordu. Ömer -radıyallâhu anh-; “–Bu nasıl duâ?” diye sordu. O kişi de şöyle cevap verdi: “–Duydum ki Allah Teâlâ; وَقَل۪يلٌ مِنْ عِبَادِيَ الشَّكُورُ «Kullarımdan şükredenler azdır.» buyurmuş. Ben, beni işte o «azlar»dan kılmasını istiyorum.” Hazret-i Ömer bu cevabın karşısında hayret ve tevâzu […]

Continue reading »

HAYAT: İMTİHANLAR GEÇİDİ

Yazar: Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi TEVBE FIRSATLARI Hazret-i Ömer’in hilâfeti zamanında bir hırsız yakalanmıştı. Hakkında hüküm verilmişti ve cezalandırılmaya götürülüyordu. Bu esnada Halîfe’ye şöyle yalvardı: “–Bana acıyın! Daha önce hiç hırsızlık yapmadım. (İlk kez nefsime uydum!)” Ömer -radıyallâhu anh- dedi ki: “–Ömer’in Rabbine yemin ederim ki doğruyu söylemedin. Allah, kulunu ilk günahında muâheze etmez! (Mutlaka sana nice fırsatlar ve işaretler […]

Continue reading »

ŞEB-İ ARÛS

Sami GÖKSÜN Âlimlerin tespitlerine göre, Kur’ân-ı Azîmüşşân’ın üçte biri âhiret îkazıdır. İnsan; dünyanın aldatıcı efsunları sebebiyle, ölüm hakikatinden gafil yaşar. Ecel gelince çok geç olacağı için insana daima ölümü ve ötesini hatırlatmak gereklidir. Biz de bu hatırlatma vazifesini yerine getirmeye, âyet-i kerîmeler ile başlayalım: “Nihayet onlardan birine ölüm gelince; «Rabbim! Beni dünyaya geri döndür de, bıraktığım dünyada, sâlih bir amel […]

Continue reading »
1 275 276 277 278 279 1.002