YOLCU

Dr. Halis Ç. DEMİRCAN cetindemircan2@hotmail.com.tr Çocukluğumda İstanbul’a yerleştikten sonra sık sık Ankara’ya akraba ziyaretine gittiğimiz olurdu. Bu gitme gelmelerimizde Ankara’da, halamların o yıllar ön tarafında otobüs terminali arka tarafında ise tren garının olduğu demiryolları lojmanlarında kalırdık. Ben genellikle arka tarafta demiryolunun kenarında oynamayı tercih ederdim; tren yolunun zift kokusu beni cezbeder, geçen trenlerin gürültüsünde ellerimi kulağıma koyup bağırmak beni eğlendirirdi. […]

Continue reading »

ANA DUÂSI

Sami GÖKSÜN Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz;. “Cennet anaların ayağı altındadır.” (Nesâî, Cihâd, 6; Ahmed, III, 429) buyurarak bir kadın olan anaya en yüce mevkii bahşetmiştir. Bu hadîs-i şerifte ananın rızâsının Hak yanında ne kadar kıymetli ve ne kadar yüce mertebede olduğu ve Allah celle celâlühû-’nun va‘dettiği cennete ancak ananın rızâsı ile girileceği ilân ediliyor. Yine Peygamber Efendimiz’e; “–Allah […]

Continue reading »

Bir Mü’minin Ardından UKBÂYA GİDEN ve DÜNYAYA KALAN…

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM “Bir müslümanın geride mîras bırakmak gibi bir gayreti olmalı mıdır?” Bu yazımızda bu suâlin cevabı etrafında hasbihâl edelim istiyoruz: Dünyaya gelen her insan, kendisine takdir edilen ömrü yaşayıp bu âlemden göçer. Cenâb-ı Hak, ömrü boyunca ona çeşitli nimetler ikram eder. Vefat ettiğinde, bunları yanında götüremediği için geriye kalan şeyler olur. Hadîs-i şerifte ifade edildiği üzere; “Ölüyü […]

Continue reading »

MÜ’MİN OLARAK HASSÂSİYETLERİMİZ

Doç. Dr. Mustafa CANLI canli20@hotmail.com BİR HADİS: عَنْ اَنَسٍ رَضِيَ اللّٰهُ عَنْهُ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّي اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : ثَلَاثٌ مَنْ كُنَّ ف۪يهِ وَجَدَ بِهِنَّ حَلاَوَةَ الْإ۪يمَانِ : أَنْ يَكُونَ اللّٰهُ وَرَسُولُهُ أَحَبَّ إِلَيْهِ مِمَّا سِوَاهُمَا ، وَأَنْ يُحِبَّ الْمَرْءَ لَا يُحِبُّهُ إِلَّا لِلّٰهِ ، وَأَنْ يَكْرَهَ أَنْ يَعُودَ فِي الْكُفْرِ بَعْدَ أَنْ أَنْقَذَهُ اللّٰهُ مِنْهُ ، كَمَا […]

Continue reading »

ALIN TERİ

Ali AĞIR aliagir70@gmail.com Şevket, yol kenarındaki bahçesinde zeytin ve incir ağaçlarını suluyordu. Öğle vakti olduğu için hava oldukça sıcaktı. Son model bir araba bahçenin girişinde durdu. Bu mevsimde yoldan geçenlerin bazıları, dalları yola sarkan ağaçlardan incir yemek için dururdu. Bu yörenin incirleri gayet tatlı ve ballı olurdu: –Selâmün aleyküm, kolay gelsin! –Aleyküm selâm abi, sağ olun! –Müsaaden olursa incirlerden alıp […]

Continue reading »

İLK MUHÂCİRLER

Âdem SARAÇ vardisarac@yahoo.com.tr Bilindiği gibi Mekke’den Medine’ye hicret kafilesinin başını çeken ilk muhâcir, Hazret-i Ebû Seleme Abdullah bin Abdulesed el-Mahzûmî -radıyallâhu anh- idi.1 Mekke çilesi içinde, sıkıntı üzerine sıkıntı çeken bu seçkin sahâbe; bir yolunu bulup hicret ederek Kuba’ya varmıştı. Onun ardından da diğer sahâbîler; duruma göre birer, ikişer, üçer, beşer, kafileler hâlinde hicret etmeye başlamışlardı.2 Hazret-i Ebû Seleme, Peygamberimiz […]

Continue reading »

Mü’minlerin Annesi ZEYNEB BİNT-İ HUZEYME BİN EL-HÂRİS EL-HİLÂLİYYE -radıyallâhu anhâ-

Nüseybe AKSOY Hazret-i Zeyneb Vâlidemiz, baba tarafından Arabistan’ın en güçlü kabîlelerinden olan Benî Âmir İbn-i Sa‘sa‘ kabîlesinin Hilâl koluna mensuptu. Kabîlesi arasında önemli bir nüfuza sahipti. Annesi ise Hind (Havle) bint-i Avf’tır. Zeyneb Vâlidemiz’in sekiz kız kardeşi vardı ve hepsi müslüman olduğundan, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- kendilerine «mü’min kız kardeşler» demiştir. Kardeşleri arasında, daha sonra yine Peygamber’in zevcelerinden biri […]

Continue reading »

Allah’tan Geldik, O’na Dönüyoruz; PEKİ, ŞİMDİ NEREDEYİZ?

Ayşegül AKYÜZ YAHŞİ yarenliceask50@gmail.com Bâyezîd-î Bistâmî Hazretleri, bir gün hâfızın; “Biz Allah içiniz, yine O’na döneceğiz.” (el-Bakara, 156) âyetini okuduğunu işitir ve öyle bir soru sorar ki, bu soru meşhur bir metafor hâlini alır: “–Peki, şimdi neredeyiz?” İnsan; yaratıldığı andan itibaren Rabbi ile beraberdir, yaşarken her an O’nun huzûrundadır ve ömrü tamam olduğunda da O’nunla beraber olmaya devam edecektir. Aslında […]

Continue reading »

NE MUTLU EY HÂFIZ!

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Hirâ’ya indi, selâm verdi Nur Dağı’nda Delîl, Sarıp Muhammed’i; –İkra’ buyurdu Cebrâîl. Bir an kesildi bu hâlden O Ahmed’in nefesi, Bu sarmadan yana zorlandı göğsünün kafesi. Şaşırdı; –Ben, dedi; bilmem ki ey melek, okumak! Melek, ikinci kez; –İkra’ buyurdu tam sararak. O Mustafâ yine; –Bilmem ki ey melek, dedi; ben, Melek üçüncü sefer sardı: –Ey Nebî, […]

Continue reading »

YÜCE SALTANAT

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Hâfızlık, yüce saltanat, Yetmiş kişiye şefâat, Anneye, babaya hil’at, Umrân eyler Kur’ân bizi… Hâfızlık, yoldur Allâh’a, Yâr eyler Rasûlullâh’a. Göklerden yüce dergâha, Mihmân eyler Kur’ân bizi…

Continue reading »
1 253 254 255 256 257 1.015