İPİ KOPTU!..

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Çıldırdı küçükler, büyüğün kıymeti öldü, Vah gence; hayâ kalmadı süzgün edebinde… Ahlâkını çiğnettiği günden beri vicdan, Arsızlığı kâr eyledi dürbün edebinde… Hisler, ipi kopmuş develerden daha azgın, Şehvet büküyor insanı düzgün edebinde…   vezni: mef’ûlü / mefâîlü / mefâîlü / feûlün

Continue reading »

KARDELENLER…

  Ali AĞIR aliagir70@gmail.com   -Dergimizde onuncu yılı geride bırakırken Yüzakı ailesine…-   Zamanın seyrinde «and olsun fecre», Güneş ışık saçar, dağılır zulmet. Deryâya kavuşur sevdalı katre, Ayrılık son bulur, biter her hasret.   Sabrın ocağında yaktık mihneti, Soğuk esen poyraz, ılık meltemdir. Dilimizde içli duâ demeti, Yaşlarımız yapraklarda şebnemdir.   Kar yığını, sis bürünen etekler, «Hay» isminin gölgesinde yurdumuz. […]

Continue reading »

MAHLÛKATIN EDNÂSI

Mehmet MENCET   Kibir; insanın kendini dev aynasında görmesi gibidir. Olduğundan daha büyük, daha yüce, daha güzel, daha bilgili, daha kuvvetli-güçlü, daha akıllı olduğunu iddia etmesidir. «Ben herkesten üstünüm!» zannetme hastalığıdır. Kendi âcizliğini göremeyip, birtakım dünyevî gelip geçici unvan, servet, şöhret gibi materyalleri kendine izâfe etmesidir. Kibir, birtakım hayallerle kendini başkasından üstün gösterme çabasıdır.   Hadîs-i şerifte buyurulur:    “Kibir; hakkı beğenmemek, […]

Continue reading »

IYÂDETÜ’L-MERÎD

Dr. Halis Ç. DEMİRCAN cetindemircan2@hotmail.com.tr   “Bir müslüman başka bir müslümanı hastalığından dolayı sabah ziyaret ederse, yetmiş bin melek akşam oluncaya kadar onun için duâ eder. Şayet hasta ziyaretini akşam yaparsa, yetmiş bin melek sabah oluncaya kadar onun için duâ eder. Onun için cennette bir bahçe vardır.”2   Fırsatını buldukça hanımla beraber cuma günleri sabah namazını Eyüp Sultan Camii’nde kılmak bize ayrı […]

Continue reading »

HAK’LA ARANIZ NASIL?

Fahri SARRAFOĞLU sarrafoglufahri@gmail.com   Üniversite öğrencileri ile zaman zaman İstanbul gezileri yapıyoruz. İstanbul’u tanıyarak sahip çıkmalarını istiyorum. Bu gezilerimden birinde istirahat için durduğumuz sırada bir gencimiz yanıma yaklaşarak;    “–Fahri hocam, bu yıl mezun oluyorum. Şimdiden iş aramaya başladım. Bana referans olur musunuz? Sizin çevreniz geniştir. İş bulma konusunda bana yardımcı olur musunuz?” dedi. Kısaca benden iş bulma konusunda araya girmemi, […]

Continue reading »

Bağışıklık Sistemimiz -21- ARI SÜTÜ

Uzm. Dr. Abdurrahman SARMIŞ asarmis@gmail.com Çalışkan işçi arıların ürettikleri bir diğer önemli besin de arı sütüdür. Arı sütü, kraliçe arı ve lârvalarının hayatta kalmaları için elzem bir besindir.1 Bizler için ise; üretilen arı sütleri, hasat edildikten sonra, özel şartlarda saklanarak, gıdâ takviyesi olarak satılmaktadır. Arı sütü; geleneksel tıbbî kültürde uzun süredir kullanılmaktadır. Batı tıbbında kullanımı ihtilâflı olsa da birçok araştırmalar yapılmaktadır. […]

Continue reading »

BİR TUZAK, ŞÜHEDÂ ve BİR HİDÂYET…

Abdullah Mesud HIDIR mahidir@gmail.com   Sahabe-i kiramdan Âmir bin Füheyre -radıyallâhu anh-, çobanlık yaparak geçimini temin ederdi. Müslüman olduğunda köleydi. Türlü işkencelere maruz kaldı. Hazret-i Ebûbekir -radıyallâhu anh- tarafından satın alınıp âzâd edildi. Âmir -radıyallâhu anh-, Bi’r-i Maûne’de şehîd edildi.   *   Hicretin dördüncü senesinde bir kabîle reisi olan Ebû Berâ Âmir bin Mâlik; Medine’ye gelerek, Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’den kabîlesine dîni […]

Continue reading »

Şer‘î Kaidelerle Tasavvuf -19- İHTİLÂFLARDA ÖLÇÜ…

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM    (Şâzelî meşâyıhından Ahmed Zerrûk [v. 899/1494] Hazretleri’nin; tasavvufu, usûl ve fıkıh kaideleriyle anlattığı Kavâidü’t-Tasavvuf ve Şevâhidü’t-Taarruf adlı eserinin tercüme ve şerhine devam ediyoruz.)   FİKİR ve KÜFÜR   Müellifimiz; 27. maddenin sonunda hilâf ve ihtilâf arasında ayrıma gitmiş ve tâlibin hilâftan uzak durması gerektiğine temas etmişti. Şimdi bu farka biraz daha yoğunlaşıyor:   Yirmi Sekizinci […]

Continue reading »

BİR AKÎDE BİR FIKIH MESELESİ

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM  Fıkıh, aktüel meseleleri takip eder.    İslâm’ın hayat nizâmı; hayatın her köşesini tenvîr eden, ıslah eden, tanzim eden bir kaideler manzûmesidir. Bu yazımızda ülke gündemimize zaman zaman düşen iki mevzuyu ele alalım:   SELEFÎLİK…   Geçmişten gelen bir tavır olarak hep var olmakla birlikte, 18’inci asırda Necid’de bu görüşün temsilcisi Muhammed bin Abdülvehhâb’ın Osmanlı’ya isyanı (Vehhâbîlik) […]

Continue reading »

MÂNEVÎ HASTALIKLARIMIZ -4-

Ali ÖZBEK aliozbek1997@outlook.com   ÖFKE   İnsan, duyguları ile var olan ve duygularını koruyabildiği ölçüde insan kalabilen bir varlıktır. Kişinin sahip olduğu; sevinç, üzüntü, korku, şaşkınlık duyguları gibi öfke de bir duygu durumudur. Ancak uygun bir şekilde kullanılmadığında; bir silâha dönüşüp, gönülleri katledebilmektedir. Bu kıyım, o denli büyüktür ki; hem öfkelenen kişiyi hem de ferdî ve içtimâî ilişkileri mahveder.   Öfke, İslâmî literatürde […]

Continue reading »
1 139 140 141 142 143 1.015