Balıkesir’de YÜZAKI BİR GECE

FAALİYETLER «Bir Dergi Bir Mektep» parolasıyla yola çıkan ve yolunda kararlı adımlarla ilerleyen Yüzakı Dergimiz kurulduğundan beri ülkemizin pek çok bölgesinde, sevdasını paylaşan temsilciler, okullar, aynı idealleri paylaşan dernek ve vakıflarla işbirliği içinde pek çok konferans, şiir gecesi ve yarışma düzenledi. Bunlardan biri de Yüzakı Balıkesir Temsilciliğinin düzenlediği geceydi. Balıkesir Salih Tozan Kültür ve Sanat Merkezinde gerçekleştirilen progmanın muhtevası, katılımı, […]

Continue reading »

HAYAT NOTLARI Ağlayan ve AĞLATAN EKMEK!

Ahmet ZİYLAN İnsanoğlu, çoğu kere içinde bulunduğu nimetlerin farkına varmaz. Bilhassa elde çokça mevcut olan nimetler hususunda zaman zaman vurdumduymaz hâle düşer. Onları hoyratça kullanır. Hattâ sorumsuzca israf eder. Mahşerdeki hesabını zorlaştıracak davranışlar sergiler. Oysa onların, bize verilen bütün nimetlerin her biri o kadar değerlidir ki. Meselâ bir kuru ekmeğe kimse dönüp bakmaz fakat bir de ona ihtiyacı olanlara sorun. […]

Continue reading »

İnsan EŞREF-İ MAHLÛKAT İSE…

Aynur TUTKUN aytutkun@gmail.com Güçlük üstüne güçlükle taşınan ve bin bir zahmetle dünyaya gelen «bir» insan yavrusu ilk zorlukları aşarak dünyanın havasını solumaya başlar. Annesi için olduğu kadar onun için de zordur o meşakkatli yoldan gelmek; yüzündeki şişlikler, burnundaki basıklık, kafasındaki ezikler karşılaştığı zorlukların ispatıdır. Su gibi teni, gül gibi kokusu, mini minnacık bedeniyle «Bir» olanın mûcizesidir bu mini minnacık «bir». […]

Continue reading »

Gel Fakat; DEĞİŞMEYE GEL!

Ali Rıza BUL İnsanoğluna bu dünyada, dağların bile taşıyamayacağı kadar büyük bir emanet yüklendi. İnsan, kendisine verilen yüksek kabiliyetler nispetinde büyük olan bu emaneti taşımaya, bu vazifeyi îfâya memur oldu. Nedir bu emanet, nedir bu vazife? Bu vazife; «Oku!» emrine itaat ederek ilâhî kitabı ve ilâhî sanatı okumak, öğrenmek, öğrendiklerini hayata geçirmektir. Mahlûkatın korktuğu, hiçbirinin kabul edemediği bu vazifeyi insan […]

Continue reading »

Hayatımız Şiir!

Mahmut ALPİR Şiir, sevdanın özenle seçilmiş ölçülü kelimelerle kâğıda dö¬külmesidir. Bu da benim şiir tarifim. Tabiî sevdalar da çeşit çeşit. İnsan, Allah, vatan, memleket ve ta¬biat sevdaları şairlerin gönlünde şi-irleşerek kâğıtlara dökülür. Aslında her insan birazcık şairdir. Çocukluk yaşlarında mahcup bir şekilde ya¬zılmış aşk şiirleri hemen hemen her insanın karalama defterinde yer alır. Kimileri bu şiirlerini ortaya çıkarır, geliştirir. Kimileri […]

Continue reading »

Yaklaşım Farkı

Ahmet ZİYLAN Askerde başımdan bir hâdise geçti. Be¬nim için ders niteliğinde bir hâdise. 1956 yılında yaptım askerliğimi. Sü¬variydim, bizim zamanımızda askerde süvarilik de vardı. Süvariliğin bir senesini Adapazarı’nda geçirdik. Sonra kışlamı¬zı Çanakkale’ye naklettik. Çanakkale’de tavla çavuşuyum. Tavla çavuşu demek âdeta atların sahibi demek. Tavla çavuşu nöbet filân tutmaz fakat atın hastalığın¬dan, ölümünden, suyundan, yeminden, her şeyinden o sorumludur. Sabah na¬mazından […]

Continue reading »

Muhasebe

Aynur TUTKUN aytutkun@gmail.com Çocukluğumuzda 2000’li yılları hayal etmek bize ne kadar da gizemli gelirdi değil mi? Neler olacak, diye merak etmekten ken¬dimizi alıkoyamaz fakat sanki kor¬kunç şeyler olacakmış gibi de bir hisse kapılırdık. Yıllar ne de çabuk gelip geçi¬yor… 2000’li yılları yaşıyoruz bile. Fakat nedense çocukluğumuzdaki gizemini kaybetmiş gibi gözüküyor. Alışmışız. Neye mi? 2000’li yılların çirkinliğine, çirkefliğine, pisliğine, acımasızlığına, bencilliğine… […]

Continue reading »

«Biz Su Kuşlarıyız!»

Ali Rıza BUL Hasret; kavuşamayan dertli gönülle¬rin yangını, gemisini arayan deniz fenerinin ışıltısı… Yolcuyuz dünyada. Her yolcunun dönüp varacağı bir sıla ve o sılaya duy¬duğu sonsuz hasret var. Gurbet diya¬rında her şey sılaya eli dolu dönmeye kurulu. O hasret bizim kılavuzumuz. Özlemek tabiatımızda var. Belki adını koyamıyoruz ama aslında tâ elest bezmini özlüyoruz. Hakk’ın huzurun¬da olmayı özlüyoruz. Babamız Âdem’in şahsında […]

Continue reading »

Şarzım Bitti Sonra Ara!!!

Mahmut ALPİR Hayat doludizgin akıp giderken, etrafımızda cereyan eden bazı şeylerin farkına varıyoruz, bazı şeylerin farkına varamıyoruz. Kimin kalbini kırdık? Kimin dedikodusunu yaptık? Kimin malını, makamını kıskandık? Kimin tavuğuna «kışt» dedik? Hayat üstümüze üstümüze geldi kimi zamanlarda… Birçoğumuz hayatın akışının çok hızlı olmasından yakındık hep. Bu yoğunluk içerisinde hayatın ağırlığını hafifletecek bir ilâç yok mu? Sizin sorularınız da çikolata reklâmındaki […]

Continue reading »

İyi Tarafını Görmek…

Ahmet ZİYLAN Hâdiselerin iyi tarafını görmek en zor başardığımız bir iş. Ancak pek çok meseleyi de kolaylaştıran önemli bir şifre. Çünkü iyi tarafları göremeyen sıhhatli kimseler bile rahatsızlık için kahrolurken her şeyde gizli olan güzeli görebilen dertli kimseler de huzurlu yaşıyor. Ben bu gerçeği felçli bir hastadan öğrendim: Yıllar önceydi. Antep’teydim. Kaplıcaya gidecektik. Gitmeden önce yaptırılacak masa gibi bazı şeyler […]

Continue reading »
1 79 80 81 82 83 89