HABÎB-İ NECCAR
LEYLÎ (Şükran IŞIK) Bir sonbahar sabahı başlamıştı yolculuk, Görünüyor uzaktan bu dağ Habîb-i Neccar. Diyorlar Antakya’nın yaylası Soğukoluk, Bu dağın eteğinde çiçekler sarı açar. Dağa çıkardı Habib, arkadan izlenirdi. Dağın kalbine girer, orada gizlenirdi. Allah ile baş başa mağaranın içinde, Dağlar yemyeşil olur, güller filizlenirdi. Havârîler bu şehre ansızın çıkageldi. Dediler: «Rabbim bizi dostluk için gönderdi. Biz, küfür batağını kurutmak […]
Continue reading »