YAPIŞ MUHABBETİN AŞK GÜNEŞİNE

M. Faik GÜNGÖR Kulluktan habersiz geçen zamanı, Çıkar hayatından, sil neye yarar? Bal etse ağuyu, sapla, samanı, Hakk’ı zikretmezse dil neye yarar? Bin bir hikmet gizli, varlık sır küpü, Mevcudat içinde insan ar küpü, İçi boş eminsen, fırlat kır küpü, Mecnunu olmayan çöl neye yarar? Gönülde vesvese kevgir süzemez, Ellerde kelepçe ayak çözemez, Kalbi kör olanlar bakar sezemez, Suya hasret […]

Continue reading »

TEVEKKÜL GAZELİ

Memduh CUMHUR Hakk’ın ezelde kurduğu dâru’l-gurûru bu… Dünyâ mesîresindeki seyrin sudûru bu… Âlemde her ne vâr ise Hak’tan vücut bulur, Yokluk içinde varlığa rahmet zuhûru bu… Görmez cihanda yokluğu varlıkta bir zaman, Görmez yazık, beden gözünün bir kusûru bu… Her zerresinde mülküne hükmeyler aşk ile, Her vechesiyle bir mütevekkil şuûru bu… Fânî cihanda zevki tevekkülde bulmuşuz; Cumhur, gönül sürûru bu, […]

Continue reading »

ÖĞRETMENİM

Mehmet Ali VAR Şahin gibi hazır ol, hedefine bir bakıp, Alıp kutlu dâvâyı, menzile varacaksın… Aldırma zorluklara, canı dişine takıp, Bu dikenli bahçeden ne güller dereceksin. Sen yanık gönüllere bereketli yağmursun, Merhamet deryasından, şefkat içireceksin… Kururken şu topraklar, ey dost nasıl durursun! Susamış gönüllere, irfan götüreceksin. Kandil gibi yanarken, nur saçtın gönüllere, Cehaleti bilgiyle kökünden yıkacaksın… Tohum gibi düşersen hâin […]

Continue reading »

GELDİ YİNE ŞÂH-I ŞÜHÛR

İsmail Hakkı Bursevî Elhamdülillâhi’l-Ğafûr, Geldi yine şâh-ı şühûr! Eş-şükrü lillâhi’ş-Şekûr, Geldi yine şâh-ı şühûr! “Gafûr ve Şekûr olan Allâh’a hamd ve şükür olsun ki, ayların şâhı olan Ramazan geldi.” Bir tuhfe-i hazret-durur, Sermâye-i izzet-durur, Hoş mevsim-i rahmet-durur, Geldi yine şâh-ı şühûr! “Bu Cenâb-ı Hakk’ın bir hediyesi, kula kıymetli bir sermaye ve hoş bir rahmet mevsimidir. Ayların şâhı Ramazan geldi!” Kadre […]

Continue reading »

BEKLEME BENDEN

Hadi ÖNAL Diyorsun bekletme yazıktır güle, Takat yok, ufkuna umut seremem. Gönül defterimi kapadım artık, Ben senin aşkına cevap veremem. Aynalar seninle çok daha ince, Açılır goncalar seni görünce, Gün selâmlar seni, beni bilmece, Ellerim üşüyor sevda deremem. Sen bahar kolunda arsız menekşe, Kaynayan kanınla dolusun neşe, Yok, bana teselli; hazan her köşe, Gazel mevsiminde filiz süremem. Sevmek mi? Dünyaya […]

Continue reading »

HEP

Harun ÖĞMÜŞ Cihanda gördüğü âriflerin cefâdır hep… Safâ sürenleri mihmân-ı Kibriyâ’dır hep… Hüseyn’e meşhed olan kanlı çöl değil yalnız! Bugün yerin yedi iklîmi Kerbelâ’dır hep… Müezzinin sesidir sanma tek, bütün varlık, Kulak verirsen eğer Hakk’a bir nidâdır hep… Hulûsu bâde içen rindlerden öğren asıl, Rukû ve secdesi zâhidlerin riyâdır hep… Sebep bu hilkate ins, Ahmed insin efdalidir, O halde kevne […]

Continue reading »

HUZUR SAHİLİ

GÜNBEYLİ (Mahmut TOPBAŞLI) Hangi yana baksam nice hâtıra, Şu gönlümü üzdüğümü bilmedim… Hayat denen yüz binlerce satıra, Neler yazıp çizdiğimi bilmedim. Derdimi paylaşan sade dört duvar, Can evimden yüreğime ter damlar, Söylesem ağyara beni kim anlar, Yalnızlıktan bezdiğimi bilmedim. Gözyaşımı hep içime dökmüştüm, Ümit teknesine yelken çekmiştim, Huzur sahiline şükür çıkmıştım, Nerde gezip tozduğumu bilmedim. Zaman su misali akıp yol […]

Continue reading »

VEFAKÂRLARA…

CELİL (Halil GÖKKAYA) -Vefa’nın vefalı eczacısı Ülkü TERZİOĞLU’na- Allâh’ım ne oldu bize? Sözler vefasız vefasız… Selâmet ver gönlümüze, Özler vefasız vefasız… Vefa bir semt adı kalmış, Yerini bencillik almış… Menfaatten yana dalmış, Gözler vefasız vefasız… Dostluk ateşi mi sönmüş, Nankörlük mü asıl yönmüş? Hep dünyaya doğru dönmüş, Yüzler vefasız vefasız… Büyükler, küçüğü yutmuş, Komşu komşuyu unutmuş! Yalnızlığı makam tutmuş, Sazlar […]

Continue reading »

BİR YÜREĞE SERDİM POSTU

Bestami YAZGAN Ümit kuşum şevkle şakır, Mevsimle yıl arasında. Mekik mekik sabır dokur, Gurbet menzil arasında. Dilim alev, sözüm yanar, Üfler keder, özüm yanar, Esrik gönül sazım yanar, Tezene tel arasında. Boşalınca hasret tası, Dolar gelir şi’rin hası, Çözülür aşkın yakası Gönülle dil arasında. Gece hüzne ekler beni, Bin bir yokuş renkler beni, Kırk haramî bekler beni, Sılayla yol arasında. […]

Continue reading »

NA‘T-İ HABÎB

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Ağla ey bülbül, bu hicrân, inci eyler şebnemi; Bağda güldür artıran, güldür azaltan, mâtemi. Döktürür bir yanda sel, bir yanda yangın coşturur, Gül bu zîrâ hem cehennem, hem de cennet dirhemi. Öyle fethetmiş ezelden bahçıvânın kalbini, Aşkı cennetten çıkarmış meşk ederken çiğdemi! Gül elinden devşirir gufrânı ancak, tevbekâr, Lutf-i Rahman böyle mağfûr eylemiştir Âdem’i. Türlü mevsim […]

Continue reading »
1 398 399 400 401 402 460