HAYDİ ŞİMDİ ŞÜKRETMELİ!..

Abdullah GÜLCEMAL abdullah_gulcemal@hotmail.com Her şeyin bir vakti var ama gönül, Haydi şimdi şükretmenin zamanı!.. Bu dünyada rahat arama gönül! Haydi şimdi şükretmenin zamanı!.. Seni yoktan var eylemiş Yaradan, Yâr kalsın ağyârı kaldır aradan, Şükürsüz huzura gitme buradan! Haydi şimdi şükretmenin zamanı!.. Bir güzel Peygamber bir güzel Kitap! Gönderip kuluna eylemiş hitap, Ne şeref, zâtına kılmış muhatap, Haydi şimdi şükretmenin zamanı!.. […]

Continue reading »

BU MU ECDÂDA VEFÂ?

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Şu çamurlar niye hâlâ, bu mu ecdâda vefâ? Gerçeğin tersine imlâ, bu mu ecdâda vefâ? Ne gerek doğruyu tekrâra denirken o kadar, İftirâ peş peşe illâ, bu mu ecdâda vefâ? Bugünün derdini döndürmek için boş yarına, Düne dâir, ne demek lâ, bu mu ecdâda vefâ? Kubbeler, âh o cihan gülleri, çok yerde garip, Çok bugün hasta […]

Continue reading »

BİR DAKİKA!

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) tali@yuzaki.com Gurubdan sonra zulmet çöktü şarka… Karanlık çehreler zulmetti halka… Birin taksîmi bin olmuş ne fayda? Bölük pörçük, bir ümmet, çıktı kırka! Mühür gitmiş, kalem ağyâr elinde, Mürekkep petrol olmuş, ülke hokka… Reisler mîdesinden bağlı kukla, Ve bayrak sandığın yalnızca marka… Kral, albay, reis… hep diktatörlük, Siyâset kör kılıç, saplandı ırka… Küfür üst üste kursun onca […]

Continue reading »

ECDÂDA VEFÂ

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com Şanlı dünden kopanın yârını hüsran ve cefâ, Tâc-ı târîh olamaz öylesi evlâda safâ. Söyle Seyrî, büyüten sır, bir avuçluk çadırı, Yediden yetmişe Allah diyen ecdâda vefâ!.. Vezni: feilâtün / feilâtün / feilâtün / feilün (fâilâtün)

Continue reading »

MÂZÎ OLMASIN!

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) tali@yuzaki.com -Ertuğrul Gāzîlerin, Osman Gāzîlerin evlâtlarına- Ceddin gazâ etti, yendi düşmanı, İsminin vasfına eklendi «gāzî» Şekli değişse de hasmını tanı; Dikkat et, olmasın gāzîlik mâzî!..

Continue reading »

DEĞERLERİMİZ

VAROĞLU (Mehmet Ali VAR) varoglu5@gmail.com Bir zamanlar bizler de gerçekten azimkârdık, Topluma mâl olan her haslete hürmetkârdık. Üç kıtada İslâm’ın fermanını uygular, Diyardan diyara gür seller gibi akardık. Kul hakkına savaşta bile riâyet eder, Aldığımız üzümün parasını takardık. İnsanlığı dünyaya öğretmek arzusuyla, Okyanuslar aşarak gemileri yakardık. Sabah siftah edince, sonraki müşteriyi, Komşuya gönderecek ahlâkta fedâkârdık. Eğer hayâsız bir el uzanırsa […]

Continue reading »

MAHZUN ÇEŞMELER

Yusuf DURSUN yusufdursun66@yahoo.com Sular çiçek açtı gönül bağında, Her adım başına kondu çeşmeler… Şırıl şırıl akıp yaz sıcağında, Susayana bir can sundu çeşmeler… Güvercinler muhabbete alıştı, Su başında yavuklular buluştu, Bir tas suyu iki âşık bölüştü, Bu devran sürecek sandı çeşmeler… Billûr gözelerdi kaynağı suyun, Şavkını taşırdı güneşin, ayın; Yolunu gözledi bir kuru çayın, Derin bir hüzünle dondu çeşmeler… Yüzüne […]

Continue reading »

BAYRAK MARŞI

Zahit GENÇ zahitgenc@gmail.com Gök kubbe çökmeden ay yıldız sönmez, And içti bu millet sözünden dönmez, Sevgimiz oldukça bu bayrak inmez, Ey yüce milletin canı bayrağım! Vatanın şerefi, şânı bayrağım! Şeklinde, cisminde üstün bir mânâ, Gönülden sevmişiz, vurgunuz sana, Uğrunda binlerce kıymışız cana, Ey yüce milletin canı bayrağım! Vatanın şerefi, şânı bayrağım! Dalgalan göklerde şerefle, şanla, Sensiz yaşamayız ne olur anla, […]

Continue reading »

PERİŞAN

SÜKÛTÎ (Hızır İrfan ÖNDER) onderirfan@gmail.com Hakk’ı bırakıp da bâtılı seçmiş! Özünü yitiren kullar perişan!.. Sıcağa aldanıp erkenden açmış! Çiçekler perişan, dallar perişan!.. Dilde sükûnet yok canda sabır yok! Sevgiden eser yok, zerre şükür yok! Amelde ihlâs yok, kalpte huzur yok! İzlenip durulan yollar perişan!.. Hep yalan konuşur, hep gıybet eder! Sözünde hiç durmaz hıyânet eder! Bıkmadan saldırır hakaret eder! Allâh´ı […]

Continue reading »

GAZEL

SEFERÎ (M. Nejat SEFERCİOĞLU) nejatsefercioglu@hotmail.com Sinecek bir gece sâhillere sessizce o ses, Yakacak kor gibi her sîneyi sevdâlı nefes.. Yine uşşâkı unutmuş dolaşırsın el ile, Yakışır sanma sakın ilgini ağyâr ile kes!.. Yanıyor âşığının sînesi söndürme sakın, Ne olur sevdiceğim bağrıma meltem gibi es… Şu gönül tıflımızın andığı hep zülf-i siyâh, Olsa âkil acebâ mâra da eyler mi heves… Seferî […]

Continue reading »
1 324 325 326 327 328 458