İSTER ŞÜKRET; İSTER NANKÖR OL!

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi SAYISIZ NİMET Âyet-i kerîmede buyurulur: “O (Allah); göklerde ve yerde ne varsa hepsini, kendi katından (bir lütuf olarak) size âmâde kılmıştır. Elbette bunda düşünen bir toplum için ibretler vardır.” (el-Câsiye, 13) Cenâb-ı Hak; bu ve benzeri birçok âyet-i kerîmede bizleri önce sonsuz nimetlerini tefekkür etmeye, sonra da bu tefekkürün neticesi olarak, nimetin hamd ve […]

Continue reading »

MEDİNE’DE İSLÂM’A KOŞAN AİLELER -2-

YAZAR : Âdem SARAÇ vardisarac@yahoo.com.tr Hazret-i Mus‘ab bin Umeyr -radıyallâhu anh- ve ona ortam oluşturup yardımcı olanlar vesilesiyle, ilk sıralarda Medine’de çok kişiler ailece İslâm’a girdiler. Bu meşhur ailelerden biri de Hazret-i Ümmü Süleym Rumeysâ ailesidir… Ümmü Süleym Rumeysâ; Mâlik bin Neccâr ile evli olup, Enes adını verdiği bir çocuk annesi, kendi hâlinde bir hanımdı. Kocasının diğer hanımından, Berrâ adlı […]

Continue reading »

TAKVÂ ÂYETLERİ

YAZAR : Sami GÖKSÜN Takvâ, müslümanın en önemli vasıflarından birisidir. Bunun için Allah -celle celâlühû- da takvâ sahiplerini, kitâbı Kur’ân-ı Kerîm’inde övmektedir. Kurtuluş, huzur ve saâdetin ancak takvâ ile mümkün olacağını belirtmektedir. Bakara Sûresi’nin 197. âyet-i kerîmesinde Cenâb-ı Hak bu noktada şöyle buyurur: “…(Ey mü’minler! Âhiret için) azık edinin. Bilin ki azığın en hayırlısı takvâdır. Ey akıl sahipleri! Ben’den (emirlerime […]

Continue reading »

ÖZÜMÜZE DÖNELİM

YAZAR : Doç. Dr. Mustafa CANLI canli20@hotmail.com Allah -celle celâlühü-, insanı fıtrat üzere yaratmıştır. Fıtrat mefhumu, insanı diğer varlıklardan ayıran ve onlara üstün kılan ortak yaratılış özelliklerinin tamamını ihtivâ eden bir mefhumdur. Bazı âlimlere göre fıtrat, İslâm’dır. “İslâm fıtrat dînidir.” denirken bu mânâ kastedilmektedir. Evet; yüce Allah, insanı, fıtrat üzere yaratmıştır. Onun için insanda, fıtratı gereği en başta Yaratıcı’sını bulma, […]

Continue reading »

Bir Başka Bakış Açısıyla Namaz

YAZAR : Dr. Naif ÖZKUL Bir doktor meslektaşım namazda okunan bir duâ olan; «سَمِعَ اللّٰهُ لِمَنْ حَمِدَهُ» ifadesinin mânâsını sormuştu: “Allah kendine hamd edeni / şükredeni duydu (işitti).” mânâsına gelir demiştim. Bu tarihten sonra beni her gördüğünde bu suâlini hatırlatır ve arkasından da; “Namazımı bunun mânâsını düşünerek kılıyorum.” der. Bu münasebetle bendeniz de namazda geçen duâları mealleri ve tefekkürleriyle zikretmeyi […]

Continue reading »

O (s.a.s) Ne Öğretti, Nasıl Öğretti, Ne Hasıl Etti? -6-

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi Âyet-i kerîmede Peygamber Efendimiz’in ümmetine olan muhabbet ve merhameti şöyle ifade edilir: “Andolsun size kendinizden öyle bir Peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız O’na çok ağır gelir. O; size çok düşkün, mü’minlere karşı çok şefkatli ve merhametlidir.” (et-Tevbe, 128) Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in, ümmetine olan şefkati, bir anne ve babanın evlâdına […]

Continue reading »

Terbiye ve İrşâdın Sırrı : Muhabbet, Sabır ve Tahamm..

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi MUHTEŞEM CENNET İÇİN… Cenâb-ı Hak, kullarını muhteşem cennetine davet eder. Lâkin, Rabbimiz; cennete, ancak kalb-i selîme erişmiş, mükerrem vasıflar kazanmış kullarını kabul eder. İnsanoğlu dünyaya terbiyeye muhtaç ham bir nefs ile gelir. İmtihanın îcâbı olarak; nefse, fücur da yerleştirilmiştir, o kötülükten kurtulmak için gereken takvâ duygusu da ilhâm edilmiştir. Merhameti sonsuz Rabbimiz; kullarının mükerrem […]

Continue reading »

Kur’ân’a Karşı Vazifelerimiz: TEALLÜM ve TÂLİM

YAZAR : Doç. Dr. Mustafa CANLI canli20@hotmail.com BİR HADİS: عَنْ عُثْمَانَ رَضِىَ اللّٰهُ عَنْهُ عَنِ النَّبِىِّ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ : «خَيْرُكُمْ مَنْ تَعَلَّمَ الْقُرْاٰنَ وَعَلَّمَهُ» Osman -radıyallâhu anh-’ten rivâyet edildiğine göre Nebî -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: “Sizin en hayırlınız, Kur’ân’ı öğrenen ve öğretendir.” (Buhârî, Fedâilü’l-Kur’ân, 21) BİR MESAJ: “Ey mü’minler! Kur’ân’ı öğrenin ve öğretin! ” Kur’ân’a […]

Continue reading »

HAKK’IN ADIYLA…

YAZAR : Sami GÖKSÜN   «Rahmân ve Rahîm olan Allâh’ın adıyla başlarım» mânâsındaki, «Bismillâhirrahmânirrahîm» cümlesine besmele denir. Besmele Kur’ân’ın bir âyetidir. Kur’ân’ın ilk inen âyetinde; “Yaratan Rabbinin adıyla oku!” buyurularak ve Kur’ân besmele ile başlatılarak, her işe besmele ile başlanmasına işaret edilmiştir. Peygamberimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- her işine besmele ile başlamış, müslümanların da böyle başlamalarını tavsiye ederek; “Allâh’ın zikri […]

Continue reading »

Medine’de İslâm’a Koşan Aile..

YAZAR : Âdem SARAÇ vardisarac@yahoo.com.tr Medine’de İslâm’a Koşan Aileler Hazret-i Mus‘ab bin Umeyr -radıyallâhu anh-; Mekke’den gelip hayatlarına girince, Medine her geçen gün birbirinden güzel şeyler yaşamaya başladı. Çocuklar, gençler, büyükler, küçükler, hanımlar, erkekler, aileler; çok kişi İslâm’ın nûruna koşup nurlanmaya başladı… Medine’de İslâm’a koşan ailelerin, İslâm’a giriş sırası, tam olarak tespit edilememiştir. Bu yüzden biz de takdim-tehir yaparak, İslâm’a […]

Continue reading »
1 67 68 69 70 71 172