CENNETE GİDEN YOL

Ali ÖZBEK aliozbek1997@outlook.com Rabbimiz bizleri yaratmış; «Hangimiz daha güzel işler yapacağız?» diye bizleri imtihan etmek üzere dünyaya göndermiştir. Bu imtihanda temelde yapılacak iki şey vardır: Allâh’ın emir ve tavsiyelerini yerine getirmek, yasaklarından kaçınmak. Kullarına cennete giden yolu bildiren Rabbimiz, bizlere müjde olarak şöyle buyurmaktadır: اِنْ تَجْتَنِبُوا كَـبَٓائِرَ مَا تُنْهَوْنَ عَنْهُ نُكَفِّرْ عَنْكُمْ سَيِّـَٔاتِكُمْ وَنُدْخِلْكُمْ مُدْخَلاً كَر۪يماً “Eğer size yasaklanan (günah)ların […]

Continue reading »

MESNEVÎ -12-

Z. Özlem ABAY o.abay@hotmail.com ÂRİFE BİR SÖZ YETER, TENDE GEVHER VAR İSE* Ney gibi hem zehir, hem panzehiri kim gördü? / Ney gibi hem demsaz, hem müştâk kim gördü? Daha önceki beyitlerde neyden maksadın insân-ı kâmil olduğunu dile getirmiştik. İnsân-ı kâmilin sözleri, dinleyenler için panzehirdir. Çünkü kabul edenler için sonsuz lütuflar içerir. Allâh’a yakınlaşmaya vesile olur. Lâkin bu sözleri kabule […]

Continue reading »

RASÛLULLAH (S.A.S.)’İN HİCRETİ -17-

Âdem SARAÇ vardisarac@yahoo.com.tr Rasûlullah -aleyhisselâm- ile yol arkadaşları, bunca kötü takipçileri atlatıp hicret yolunda ilerliyorlardı. Harrâr’da kısa bir mola verip, orada bulunan Harrâr suyundan kanasıya içtiler. Orada fazla oyalanmadan ilerleyip, Seniyetü’l-Mere denen yere vardılar. Râbiğ vadisinde Ecya diye anılan suyun yakınında olan Seniyetü’l-Mere’de mola verip dinlendiler. Su ihtiyaçlarını da karşılayıp, tekrar yola koyuldular.1 Hicret yolculuğu, plânlandığı gibi sürüyordu. Sevr Dağı […]

Continue reading »

Mü’minin İçtimâî Hassâsiyeti: İYİLİKLERİ EMRETMEK KÖTÜLÜKLERDEN SAKINDIRMAK

Doç. Dr. Mustafa CANLI canli20@hotmail.com “İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü men eden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.” (Âl-i İmrân, 3/104) BİR HADİS: عَنْ أَب۪ي سَع۪يدٍ الْخُدْرِيِّ رَضِيَ اللّٰهُ عَنْهُ قَالَ : سمِعْتُ رسُولَ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ : « مَنْ رَأٰى مِنْكُمْ مُنْكَراً فَلْيُغَيِّرْهُ بِيَدِهِ ، فَإِنْ لَمْ يَسْتَطِعْ فَبِلِسَانِهِ ، فَإِنْ لَمْ يَسْتَطِعْ فَبِقَلْبِهِ […]

Continue reading »

KUR’ÂNÎ TÂLİMATLAR -36- BİR MÜ’MİN HÂDİSÂTIN AKIŞINI NASIL DEĞERLENDİRİR?

Yazar: Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi NE İLE SÖNER? Hazret-i Mevlânâ, şu kıssayı anlatır: Hazret-i Ömer’in halîfeliği zamanında Medine’de bir yangın oldu. Öyle bir yangın ki; ateş, taşları bile kuru odun gibi yakıyordu. Şehrin yarısı alevlerle sarıldı, su bile bu ateşten korktu da şaşırıp kaldı. Bazı akıllı kişiler; ateşe, kovalarla su ve sirke döküyorlardı. Ateş ise inadına artıyordu. Sanki o ateşe, […]

Continue reading »

SIR, HİKMET ve MÂRİFET: HAZRET-İ MEVLÂNÂ İLİMDEN İRFÂNA

Yazar: Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi İLİMDEN İRFÂNA Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî; aile büyükleriyle Belh’ten hicret edip Konya’ya yerleştikten sonra, tahsilini tamamlamak için Halep ve Şam’a gider. O sırada takrîben otuz yaşlarındadır. Bir gün Şam’ın kalabalık çarşısından geçerken, değişik bir kisve içindeki bir şahıs; “–Ver elini öpeyim, ey âlemlerin sarrafı!..” der. Celâleddîn-i Rûmî’nin ellerine yapışır ve hararetle öper. Sonra birdenbire kalabalığın içinde […]

Continue reading »

YÜKSELİŞ KUR’ÂN İLE…

Sami GÖKSÜN İnsanın mâneviyat ve rûhâniyetini, yaşarken uyması hâlinde huzur bulacağı nizamı ihmal eden hiçbir beşerî sistem, insanı sâhil-i selâmete çıkaramaz. Çıkaramadığı gibi saâdet ve huzurunu da temin edemez. Müşâhede ediyoruz ki; Saâdet ve huzur getireceği zannedilen asrımızın teknolojik gelişmeleri, maddî imkânlar ve diğer hususlar, insanların saâdet ve huzurunu sağlayamamış, gönül huzurunu temin edememiştir. Bu sebeple korkunç felâketlerin ve büyük […]

Continue reading »

MÜ’MİNİN MİSALİ…

Doç. Dr. Mustafa CANLI canli20@hotmail.com BİR HADİS: حَدَّثَن۪ي عَبْدُ اللّٰهِ بْنُ عَمْرِو بْنِ الْعَاصِ : أَنَّهُ سَمِعَ رَسُولَ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمَ قَالَ : « …وَالَّذ۪ي نَفْسُ مُحَمَّدٍ بِيَدِه۪، إِنَّ مَثَلَ الْمُؤْمِنِ لَكَمَثَلِ النَّحْلَةِ أَكَلَتْ طَيِّبًا، وَوَضَعَتْ طَيِّبًا ، وَوَقَعَتْ فَلَمْ تَكْسِرْ وَلَمْ تُفْسِدْ » Abdullah bin Amr bin el-Âs -radıyallâhu anhümâ-’nın işittiğine göre, Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi […]

Continue reading »

Şer‘î Kaidelerle Tasavvuf -10- NE OLURSAN OL GEL! EHİL OL DA GEL!

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM (Şâzelî meşâyıhından Ahmed Zerrûk [v. 899/1494] Hazretleri’nin; tasavvufu, usûl ve fıkıh kaideleriyle anlattığı Kavâidü’t-Tasavvuf ve Şevâhidü’t-Taarruf adlı eserinin tercüme ve şerhine devam ediyoruz.) KİME ÖĞRETMELİ? On Altıncı Kaide: Diyor ki Hazret: “Bir şeye ehil ve liyâkat sahibi olmak; ehil olanlara onu ihsân etmeyi, bezletmeyi gerektirir.” Yani Allah size bir ilim vermişse; o ilme liyâkatli olan kimselere […]

Continue reading »

BEDENİMİZ PANO DEĞİLDİR! 

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM Vücudumuz, bedenimiz bize mi aittir? Yoksa o da bize bir emânet midir? Dînimiz; fıtratı, yani Cenâb-ı Hakk’ın yarattığı aslî hâli muhafaza prensibine sahiptir. Meselâ; •İntihar haramdır. •Kezâ ötenazi yani ölümcül bir hastanın kendisini doktora öldürtmesi câiz değildir. •Kürtaj haramdır. •Kezâ estetik ameliyat yaptırmak, yani Allâh’ın yarattığı sîmâya müdahale etmek câiz değildir. (Ancak doğum, hastalık veya bir […]

Continue reading »
1 35 36 37 38 39 170