İSLÂMÎ HAYAT TARZI VAR MI?

YAZAR : Sami BÜYÜKKAYNAK skaynak48@hotmail.com İslâm’ın kendine ait bir hayat tarzı olduğu muhakkaktır. Zira İslâm; yemekten oturmaya, uyumaktan gezmeye hattâ eğlenmeye, içtimâî münasebetlerin keyfiyetine, şahsî ihtiyaçların giderilmesine varıncaya kadar kendine has bir hayat düzeni inşa etmiştir. Bu nizam; sadece dünde kalan durağan bir yapı değildir. Bilâkis asırlar aşacak, kıyâmete kadar sürecek bir kıvamda şekillenmiştir. Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, […]

Continue reading »

ARAFAT BERÂTI

YAZAR : Sami GÖKSÜN Hac; ilk insan ve ilk peygamber Hazret-i Âdem’le; Allâh’a îman, ubûdiyet ve O’na karşı teslîmiyetin en güzel örneğini göstermiş Hazret-i İbrahim ve oğlu Hazret-i İsmail’in hâtıralarını yaşamanın adıdır. Hac; îman ve ibâdet şuurunun kuvvet kazandığı, din kardeşliğinin duygu ve davranışlara yansıdığı, mahşer tablosunun anbean yaşandığı, müstesnâ bir zaman dilimidir. Hac; insanın aynı gaye adına ırk, dil, […]

Continue reading »

Rahmânî ve Nebevî Beyanlarla; ALLAH TEÂLÂ HANGİ KULLARINI SEVMEZ? -2-

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi MÜKERREM VARLIK… Cenâb-ı Hak insanı mükerrem kılmıştır. Ancak bu mükerrem oluş sırrı; insanın sahih îman, sâlih amel, güzel ahlâk ve takvâ üzere yaşamasına bağlıdır. Yani insanın Hak katındaki kıymetini kaybetmeyip, muhafaza edebilmesi için; ilâhî tâlimatlar içerisinde hayat sürmesi, Hakk’ın bahşı olan ilâhî kıymete yakışmayacak kötülüklerin, çirkinliklerin her türlüsünden ictinâb etmesi îcâb eder. Şu vicdan […]

Continue reading »

İKİ DÜNYAYI KARARTAN ÂFET: ZULÜM

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi HAYRIN BÖYLESİ! “Vaktiyle bir hükümdar, Cuma günü camiye gidiyordu. Muhafızları, caddeye üşüşen halka bir taraftan; «Çekilin!..» diye haykırıyor, diğer taraftan da tekmeyle, sopayla hükümdara yol açmaya çalışıyorlardı. Bu esnada, tesadüfen orada bulunan zavallı bir fakir de, muhafızlardan birçok sopa yemiş, kan revan içinde kalmıştı. Dayanamadı. Hükümdarın arkasından şöyle bağırdı: «–Şu yaptığın zulme bak! Halkın […]

Continue reading »

RÂBİA!

YAZAR : Sami GÖKSÜN Râbiatü’l-Adeviyye tâbiîn devrinde yetişmiş hanım evliyâlardandır. Geçtiğimiz günlerde Mısır’da siyasî hâdiseler ve ardından elem verici katliamlar cereyan etti. Darbe ve baskılara karşı gelen Mısırlıların protesto için toplandığı meydanın adı Râbiatü’l-Adeviyye idi. Râbia, dördüncü demek. Sonunda bu meydandakiler, el ile dört rakamını gösteren bir işareti de milletler arası bir sembol hâline getirdiler. Bu vesile ile başta Mısır […]

Continue reading »

MÜSLÜMAN AİLE ÇÖZÜLÜYOR MU?

YAZAR : Sami BÜYÜKKAYNAK skaynak48@hotmail.com Bir toplumun geleceğini görmek istiyorsanız, ailelerin ne hâlde olduğunu gözlemlemeniz kâfîdir. Aile bir toplumda sağlamsa, o toplumun gelecek va‘dedeceği muhakkaktır. Aksi takdirde aile, bir toplumda çözülmüş ise; o toplumun geleceğinin varlığı şüphelidir, tanınmayacak hâle gelmesi muhakkaktır. Zira toplumun temelini aileler oluşturur. Aileyi de aynı hâneyi paylaşan, aynı duygularla hareket eden, beraber gülüp, beraber üzülen insanlar […]

Continue reading »

BİR DUÂ BİR BEDDUÂ

YAZAR : İrfan ÖZTÜRK Bir sahâbî, Peygamber Efendimiz -aleyhissalâtü vesselâm-’a; “–Hicret ve cihâd etmek üzere Sana bey‘at ediyorum. Bunların sevabını Allah’tan dilerim.” dedi. Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ise; “–Anne ve babandan hayatta olan var mı?” diye sordu. O kişi; “–Evet, her ikisi de hayatta.” dedi. Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-; “–Allah’tan sevap kazanmak istiyorsun değil mi?” diye sordu. Sahâbî; […]

Continue reading »

HAZRET-İ TULEYB -1-

YAZAR : Âdem SARAÇ ademsarac@yyu.edu.tr İslâm güneşi, en kuytu yerlere kadar sirâyet ederek nasiplileri aydınlatıyordu… Aydınlanma süreci başlamıştı. Ama herkes kendi yapısına göre bir tavır takınıyordu. İslâm güneşine karşı ilgisiz olanlar olduğu gibi, kör ve idraksiz olanlar da vardı. Kimisi ayaklarına kadar gelen bu büyük ihsânın farkında değildi. Kimileri ise nelerin olup bittiğini görüp anladıkları halde, inâdî bir küfür ile […]

Continue reading »

“BOZDUNUZ GENÇLİĞİN PSİKOLOJİSİNİ!”

YAZAR : Nurlan MEMMEDZADE nmemmedzade@gmail.com Ellili, altmışlı yaşlardaki bir adam; şehrin merkezinde bulunan ve genellikle genç kuşağın takıldığı büyük bir lokantaya giriyordu. Uzun zaman olmuştu başkente gelmeyeli. Televizyonda seyrederken başka bir dünya gibi gördüğü cafcaflı sokaklardan geçerken kendini sanki uzaydan gelmiş biri gibi hissetmişti. Çok acıkmış, eskiden üniversite yıllarında sınıf arkadaşlarıyla takıldığı küçük, mütevâzı yemekhaneleri aramışsa da bulamamıştı. Gençlik yıllarının […]

Continue reading »

Rahmânî ve Nebevî Beyanlarla; ALLAH TEÂLÂ HANGİ KULLARINI SEVMEZ? -1-

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi KEYFİYETLİ BİR KULLUK Cenâb-ı Hakk’ın muhabbetine, ancak kulluk ile nâil olabiliriz. Ancak ihlâslı, takvâlı ve keyfiyetli bir kulluk ile… Kulluk vazifeleri iki türlü: Zâhirî vazifeler, bâtınî vazifeler… Namaz, oruç, hac ve zekât gibi İslâm umdeleri; zâhirî ve müşahhas vazifelerimiz. Ancak kâmil bir ibâdet, yani Hakk’ın istediği bir kulluk, bunlardan ibâret değil. Bir de bütün […]

Continue reading »
1 111 112 113 114 115 173