107. SAYI TAKDİM

  Kıymetli Okuyucularımız, Ömrün mevsimleri… Yoktan, bir damla sudan, zaaf ve acziyet içinde yaratılış… Doğumla başlayan, gün gün ısınan ve yeşeren bir bahar… Bereketli, canlı, hareketli, dinç yaz mevsimi… Hep böyle gidecek zannederken nükseden zaaf… Sert rüzgârların hoyratça kopardığı yapraklarla, gelip dayanan kış… Karların da beyaza boyadığı ve hayatın sıcaklığını ancak sığınılmış yuvalara hapsettiği bu mevsim; ömrün sonuna, kabrin uzlet […]

Continue reading »

Yaşamaktan mı Yaşamamaktan mı? YAŞLANMAK

YAZAR : Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com Tasavvufta mürşid için kullanılan kelimeler: Şeyh: Arapçada yaşlı, büyük. Pîr: Farsçada yaşlı. Baba, Dede: Türkçemizde malûm aile büyükleri. Bir kültürün, bir mefhumu nasıl adlandırdığı önemli bir ipucudur. O mefhumun o kültürdeki yerini bu ipuçlarından hareketle anlayabiliriz. Mürşid kelimesine sıfat olarak gelen ve «olgun» demek olan «kâmil» de yaşlılık için kullanılan tabirlerden. Sinn-i kemâle ulaşmak, […]

Continue reading »

ÇOK YAŞAMAK MI YOKSA BEREKETLİ ÖMÜR MÜ?

YAZAR : Sami BÜYÜKKAYNAK skaynak48@hotmail.com Âhirzamandayız. Günler su gibi akıp gidiyor. Âhirzamanda günlerin insanın elinden kayıp gideceğini Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle bildiriyor: “Zaman öyle yaklaşır, peş peşe gelir hızlanır ki; bir sene bir ay, bir ay bir hafta, bir hafta bir gün, bir gün bir saat, bir saat bir ateş kıvılcımı kadar olur.’’ (Tirmizî, Zühd, 24) Ömürlerin bereketi, […]

Continue reading »

Müslümanların İkinci Baharında; İSLÂM DÜŞÜNCESİ

YAZAR : Doç. Dr. Harun ÖĞMÜŞ ogmusharun@yahoo.com İslâm düşüncesinde umumiyetle üç metot olduğu kabul edilir. Bunlar kelâm, felsefe ve tasavvuftur. Kelâm; nassı dikkate alan, fakat onu akılla anlayıp desteklemeye çalışan metottur. Ancak mütekaddimîn (öncekiler) denilen Gazâlî (ö. 505) öncesi kelâm ile müteahhirîn (sonrakiler) denilen Gazâlî sonrasındaki kelâm arasında da belirgin bir fark vardır. Mütekaddimînin aksine müteahhirîn metot bakımından Mûtezile’ye yaklaşarak […]

Continue reading »

ŞU GEÇTİĞİM YOLLAR…

YAZAR : H. Kübra ERGİN hkubraergin@hotmail.com Dizlerinden gelen itirazlara aldırmayıp kendini bir sonraki adımı atmaya zorlarken; «İnsan yokuş tırmanırken yaşlandığını daha çok hissediyor.» diye düşündü. Bu dar ve dik yokuşlu sokağa girdiğinde, ayakları kendiliğinden temposunu yavaşlatırdı. Sanki bütün bedeni ağız birliği etmiş; «Artık emekli olmalısın!» diye figan ediyordu. On bir senedir; işe gittiği her günün sabahı, durağa varmak için aynı […]

Continue reading »

SÖZ ULUNUN SU KİÇİĞİN*

YAZAR : Dr. Halis Ç. DEMİRCAN cetindemircan2@hotmail.com “Allâh’ın nûru; insanın hekimi olursa, ona ihtiyarlıktan, hararetten hiçbir eksiklik gelir mi?” (Hazret-i Mevlânâ, Mesnevî) Toplumlar sanayileştikçe; bu durumun dayattığı batı tipi modernleşme ve şehirleşme sebebiyle, yaşlıların toplum içerisindeki yerleri konusunda, sıkıntılar baş göstermeye başladı. Bu gibi toplumlar; klâsik toplumlara göre, daha fazla nüfus ve göç hareketlerine maruz kaldığından ve aile yapıları geniş […]

Continue reading »

Ebedî Hayatın Kapısında; ÖMRÜN SON DEMLERİ

YAZAR : B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com Kâinatta, canlı-cansız her şey, hikmetine binâen fânî; «bâkî» olan ise, sadece onu yaratan Allah Teâlâ -celle celâlühû-. İnsan mahlûkat içinde «ilâhî nefha»ya mazhar olarak, en şerefli ve en güzel kıvamda yaratılmış bir varlık. Bu fevkalâde yüksek vasfı dolayısıyla; bütün mahlûkat kendisine musahhar kılınarak, yüce Yaratıcı’nın yeryüzündeki halîfesi olma gibi son derece mes‘ûliyetli bir vazife […]

Continue reading »

İBRET ALMA ve DERS ÇIKARMA SANATI

YAZAR : Aydın TALAY aydintalay@gmail.com En mühim sermayemiz ve en büyük nimet olan ömür; gün ve gecelerle birlikte akıp geçerken, kanaatimce pek azımız; «ah, vah» etmeden ve; «keşke»leri sıralamadan geçmişimize bakabiliyoruz. Hâlbuki bizi bizden daha fazla düşünen yüce Mevlâ’mızın; bizleri, diğer bütün varlıklara üstün kılan insan sûretinde ve hele insanların da en mümtazı olmaya talip, müslüman olarak yaratmış olması ne […]

Continue reading »

İNSAN DİNSİZ, DİN PEYGAMBERSİZ OLAMAZ

YAZAR : B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com İnsan; yaratılış olarak zayıf, güçsüz ve himayeye muhtaç bir varlıktır. Gözle görülmeyen bir mikroorganizma bile, onu kolayca alt edebilir; bulunduğu vasatta mevcut birçok tehlikeye karşı, ancak emin bir yuvaya sığınarak korunabilir; hayatında gerekli bütün işlerini yapabilmek için, lutfedilen vasıtaları kullanmak mecburiyetindedir. Çevresindeki, kendisini kuşatan vasatın, görebildiği kadarını bile anlayabilmekten âciz olan insanın, bu idrak […]

Continue reading »

106. SAYI TAKDİM

Kıymetli Okuyucularımız, “Tefekkür etmez misiniz?” İlâhî bir sual, daha doğrusu, Rahmânî bir ikaz… Kimileri bu «akletme, tefekkür etme, düşünme» ikazlarını; akılcılığa, bilim ve felsefeye teşvik zannedebiliyor. Hâlbuki, akıl; İslâm tefekküründe sadece bir kanat… Mü’minin aşk kanadına da ihtiyacı zarurî… İlim sadece bir kanat… İnsanın irfan kanadına da ihtiyacı elzem. Hepsini âhenk içinde sevk edecek bir de ilâhî tâlimatlar şehbâli ise […]

Continue reading »
1 74 75 76 77 78 117