DUT AĞACI

YAZAR : Hakkı ŞENER sairimam01@hotmail.com Ramazan ayının son günleriydi… Her bir taşını, ağacını; karınca misali birer birer taşıyıp, sevgiyle, emekle inşa ettiği evinin bir odasında hareketsiz ve sessiz yatıyordu. İki yıldır rahatsızdı. Ancak evinde içeri dışarı girip çıkıyor, uzaklara gidemiyordu. Evin önünde bir tahta divanı vardı. Üzerine oturur, köyü çevreleyen dağları, yamaçları, uzaklardan görünen tarlaları uzun uzun seyreder, bazen iç […]

Continue reading »

ŞİKÂYETÇİ DEĞİL MİSİNİZ?

YAZAR : Fatih GARCAN fatihgarcan@hotmail.com Fatma Hanım, şiddetli bir karın ağrısı ile âcil hastahâneye getirilmişti. Doktorlar serî bir şekilde yapılan tetkikler sonucunda Fatma Hanımı, apandisitini almak üzere hemen ameliyata aldılar. Kendine geldiğinde oğlu, kızı ve beyi başucundaydı. Narkozun verdiği etki ile toparlanması biraz güç olsa da sevdiklerini yanında görmek onu çok memnun etmişti. –Anneciğim geçmiş olsun. Nasılsın? –İyiyim kızım, çok […]

Continue reading »

YENİDEN DOĞMAK GİBİ: HAC

YAZAR : Yard. Doç. Dr. Mustafa CANLI canli20@hotmail.com BİR HADİS: عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ -صلى اللّٰه عليه وسلم-: «مَنْ حَجَّ هَذَا الْبَيْتَ فَلَمْ يَرْفُثْ وَلَمْ يَفْسُقْ رَجَعَ كَيَوْمِ وَلَدَتْهُ أُمُّهُ» Ebû Hüreyre -radıyallâhu anh-’ten rivâyet edildiğine göre, Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: “Her kim kötü söz söylemeden ve büyük günah işlemeden bu evi (Kâbe’yi) […]

Continue reading »

MAHŞER ENDİŞESİ ve DUÂ…

YAZAR : İrfan ÖZTÜRK Ne kadar gafiliz! Bizi bir ölüm bekliyor, acaba son nefesi müslüman olarak verebilecek miyiz? Endişeden, üzüntüden başımızı kaldıramamamız lâzımken, umrumuzda değil, yiyip içip gezip tozuyoruz. Bizi bir kabir hayatı bekliyor, acaba ateş çukurlarından bir çukur mu olacak, yoksa cennet bahçelerinden biri mi? Bizi bir haşir bekliyor. Acaba hangi sıfatla diriltileceğiz? Bizi mîzan bekliyor. Acaba amel terazimizin […]

Continue reading »

NECÂŞÎ’NİN HUZÛRUNDA

YAZAR : Âdem SARAÇ ademsarac@yyu.edu.tr Bundan önceki yazımızda «İkinci Habeş Hicreti»ne katılan sahâbîlerin adlarını ayrıntılı olarak vermiştik. Hicret edenlerin daha ziyade; köle, zayıf, kimsesiz kişilerden oluştuğu yazılıp anlatılmaktadır. Fakat verdiğimiz ayrıntılı listeye dikkatle baktığımızda, sadece zayıfları değil; birçok önde gelen kişiyi de görürüz. Bu liste, bir nevî muhâcir sahâbîlerin resimleri şeklinde düşünülürse; kimlerin neyi fedâ ederek, nasıl bir yola ve […]

Continue reading »

OSMANLI’DA EĞİTİM NASIL BAŞLARDI?

YAZAR : Hayrettin DURMUŞ hayrettindurmus@gmail.com Çocuk… Yeni açmış tomurcuk. Gözleri yıldız, dilleri bal. Milletler için istikbal. Geleceğimizi emânet edeceğimiz çocuklarımızın eğitimi, anne karnında başlar aslında. Babasının kanında, annesinin canında helâl bir iklim ister çocuk. Mademki geleceğimizi emânet edeceğiz çocuklarımıza, öyleyse hayata gözlerini açmadan başlamalıyız ilgilenmeye. Atımız, arabamız, bağımız, bahçemiz için özel bakım yapmaktan kaçınmazken, gözbebeklerimizi, ciğerpârelerimizi nasıl ihmal ederiz? Osmanlı […]

Continue reading »

PUTPEREST İNANÇLARDAN DÎVAN ŞİİRİNE KURBAN KANI

YAZAR : İlyas KAYAOKAY kayaokay_2323@hotmail.com Sâha-i kûyunda deryâlar gibi kanlar akar Eyledin âşıkları kurbân kurbân üstüne!.. (Fütûhî) Antik çağlardan beri hemen her toplumda değişik kisvelerde varlığını idâme ettiren kurban, insanlığın müşterek arketiplerindendir. Tanrıları (inandıkları unsur); yatıştırma, hoş tutarak gazabından korunma, keffâret adına yapılan bu minnet ve şükür ritüeli; umumiyetle kanlı ve kansız olmak üzere iki sûrette gerçekleştirilir. Semâvî olan ve […]

Continue reading »

Balkan Ziyareti -1- VARDAR’IN İKİ TARAFI

YAZAR : Mehmet Ali VAR varoglu5@gmail.com 19-28 Temmuz tarihleri arasında İstanbul Öncü Eğitimciler Derneği ile Balkanlarda, 8 ülkeye 9 günlük verimli bir ziyaret gerçekleştirdik. 45 kişilik otobüsümüz, sabah saat 05.30’da sefere başladı. Kapıkule Sınır Kapısı’nda küçük bir kontrolün ardından gümrükçüler, otobüsten rahat hareketlerle yiyecek ve içeceklerini aldıktan sonra Bulgaristan’a giriş yaptık. BULGARİSTAN İstanbul-Sofya arası 550 kilometre. Otobüsümüz, çift şerit dar […]

Continue reading »

SEN ÖNCE KENDİNİ DÜZELT!

YAZAR : Ahmet ZİYLAN Umredeydim, tavafta zaman zaman kalabalık, sıkışıklık, izdiham oluyor. Omuz omuza göğüsler öndekinin sırtına değecek şekilde tavaf ediyoruz. Bazıları, sıkıştığı için kendini korumak maksadıyla; ellerini birbirine geçirerek yumruk yapıyor, göğsünün üstünde tutuyor. Yani aşırı izdiham olursa kalbi sıkışmasın diye kollarından bir çember oluşturuyor. Fakat ağır ağır yürürken, her adımda parmaklarının sert eklem yeri sırtıma vuruyor. Ben de […]

Continue reading »

Hayat Yolculuğunda UNUTAMADIĞIM KARELER -8-

YAZAR : Mehmet MENCET ANTALYA Temmuz 1988’de hiç beklemediğim bir anda tayinim Antalya’ya çıktı. Antalya’nın girişinde şu cümlelerle karşılaştık: «Şüphesiz Antalya dünyanın en güzel yerlerinden birisidir!» Temmuz ve Ağustos ayları, Antalya’nın en çekilmez sıcağının olduğu zaman. O yıllarda ev sıkıntısı çok. Nüfus fazla olmadığından kiralık ev çok az. Birisi asker arkadaşım diğeri sevdiğim bir dostum orada oturdukları için bize ev […]

Continue reading »
1 498 499 500 501 502 1.011