Allah (C.C.), Ancak Merhametlilere Merhamet Eder! -1-

YAZAR : Yard. Doç. Dr. Mustafa KARABACAK karabacakm67@hotmail.com Merhamet ve rahmet kelimeleri; «acımak, esirgemek, korumak, bağışlamak» anlamlarına gelir. Rahmet ve rahîm kelimeleri de aynı kökten gelmektedir. Kur’ân-ı Kerim’de merhamet kelimesi bir âyette geçerken (el-Beled 90/17) rahmet 114 defa tekrar edilmiştir. Yine Kur’ân-ı Kerim’de aynı kökten gelen «erhamü’r-râhimîn», «rahmân», «rahîm» ve «zü’r-rahmeti» kelimeleri; Allâh’ın sıfatı olarak kullanılmıştır. Merhamet kelimesi; hem Rabbimiz, […]

Continue reading »

Kalbî Hayatımızın Gelişmesi İçin

YAZAR : Nurten Selma ÇEVİKOĞLU nurtencevikoglu@hotmail.com Her insan normal hayat şartlarında; yer, içer, gezer, uyur, aile ve evlât sahibi olur, konuşur, güler, rütbesi yükselir, şöhreti artar, kazancı fazlalaşır, nimetler içinde yüzer yahut fakirlik çeker, rızkı daralır, hastalık sahibi olur, sıkıntıya düşer. Müslüman olarak üzerimize farz olan ibâdetleri; kimi mü’minler ihlâsla yapar, kimi de başından savuştururcasına yapar. Dünya hayatında yaşayan insanlar […]

Continue reading »

ÇELİK ÎMAN YUMRUĞU!

YAZAR : Mücahid BULUT mucahidbulut@yandex.com Amerika ile komünist blok ülkeleri arasındaki Soğuk Savaş’ın sıcak temasa dönüştüğü Vietnam, Birleşik Devletler için tam bir bataklığa döner. 60.000’den fazla askerini burada kaybeder. Devlet; mecburî askerî hizmet bahanesiyle, özellikle Afrika kökenli vatandaşlarını Vietnam’a göndermektedir. O isimlerden biri de Muhammed Ali’dir. Muhammed Ali, Vietnam Savaşı’na katılmayı reddetmiş; “Asker kaçağı değilim. Ne bayrağımızı yakıyorum ne de […]

Continue reading »

Şanlı Mâzimizden Seçme Nükteler

YAZAR : Abdullah Mesud HIDIR mahidir@gmail.com ŞÜPHESİ OLMAZ Kelâm, felsefe ve tefsir âlimi Fahreddin er-Râzî, 6 Şubat 1149’da Rey’de doğdu. İlk derslerini babasından ve devrin meşhur hocalarından aldı. Belli bir seviyeye geldikten sonra Harezm’e Mûtezilîlerle tartışmaya gitti. Ardından Buhârâ, Semerkand ve Gazne’de bulundu. Sonra Herat’a yerleşen er-Râzî, hayatının geri kalan kısmını Herat’ta geçirdi. Burada bir yandan eserlerini te’lif ederken öte […]

Continue reading »

İKİ CİHAN SAÂDETİ

YAZAR : M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com ‒Kaç yaşındasın? ‒50. ‒Demek ki sana 18.250 kez ispatlandı. ‒Peki, baban yaşıyorsa kaç yaşında? ‒100. ‒Demek ki ona da 36.500 kez ispatlandı. ‒Merak ettim, ispatlanan nedir? ‒Yarının mutlaka bugün hâline geldiği. Yani Allah her gün, yarını bugün yapıyor. Yarın denilen mahşer de nihayet bugün olacak. Fakat insanların çoğu; Şüphe içinde. Acaba, başka bir […]

Continue reading »

ASLIMIZ ASİLDİR!

YAZAR : Fatih GARCAN fatihgarcan@hotmail.com –Oğlum bir torba odunu hazırladım. Geçerken almayı unutma! –Tamam anne. –Öğretmenine de peyniri vermeyi unutma! –O da tamam anne. Çantama koydun ya… –Aman oğlum unutmayasın diye söyledim. Garibin kimi kimsesi yok, ne zamandır ben de bir şey gönderemedim. O da kesseler söylemez: «Şuna ihtiyacım var.» diye. Hasan, beline kadar yükselmiş karlara bata-çıka okul yolunu tuttu. […]

Continue reading »

BİRİ HAK GERİSİ BÂTIL!

YAZAR : Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com Her ne sorulsa; «Fîhi kavlân!» yani; «Bu hususta iki görüş vardır.» diyen bir molla varmış. Arkadaşları, bu cevabı veremeyeceği bir soru sorarak sıkıştırmak için âyet-i kerîmede geçen şu suâli sormuşlar: “–E fi’llâhi şekkun?: Hiç Allah’ta şüphe mi var?” Bizim molla yine; “–Fîhi kavlân!” demiş. Arkadaşları; “–Pes yahu! Tövbe estağfirullah! Îmânını tazele!” deyince, açıklamış: “–Bu […]

Continue reading »

Mahrum Bırakıldığımız İLİM, İRFAN ve MEDENİYET HAZİNEMİZ

YAZAR : Raif KOÇAK raifkocak@gmail.com Kıyâmete kadar gelecek insanlığın, son ve tek kurtuluş yolu olan İslâm dîninin mensubu biz müslümanların, son asırdaki manzarası; maalesef geri kalmışlık, iç savaşlar ve fakirlikle boğuşan insanlar ile anılır oldu. Şimdilerde ise nereden ve kimden emir aldıkları belli olan birtakım insanlar yüzünden, yüce dînimiz İslâm ile «terör» aynı anda zikredilir hâle geldi. Müslümanlar olarak, bizi […]

Continue reading »

TAASSUPTAN UZAK KARARLILIK ve İTİDAL

YAZAR : Doç. Dr. Harun ÖĞMÜŞ ogmusharun@yahoo.com Taassup; bir fikre körü körüne bağlanmak demektir. Asabiyetle aynı kökten gelir. Asabiyet; kişinin kendisiyle aynı kan bağından gelen insanları savunmasıdır. İslâm öncesinde kabileler hâlinde yaşamakta olan Araplar; can, mal ve namuslarını koruyabilecekleri yegâne güç olan kabileleri uğrunda hiçbir fedâkârlıktan çekinmezler, haklı veya haksız olduğuna bakmaksızın kabile mensuplarını bütün güçleriyle korurlardı. Bu sebeple bir […]

Continue reading »

ÎMAN

YAZAR : H. Kübra ERGİN hkubraergin@hotmail.com Îman, sözlükte; bir kişiye, bir habere, bir bilgi kaynağına güvenip tasdik etmek yani doğruluğundan şüphe etmemek demektir. Bu tarife göre îmân evvelâ bir karardır. Nitekim Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-; insanları îmâna davet ettiğinde birçok kişi îman veya inkâr etmekten kaçındı, çekimser davrandı. Bilhassa civar kabîlelerin ileri gelenleri, Kureyş kabîlesinin önde gelenlerinin kararını […]

Continue reading »
1 448 449 450 451 452 1.003