TAKVÂ ÂYETLERİ

YAZAR : Sami GÖKSÜN Takvâ, müslümanın en önemli vasıflarından birisidir. Bunun için Allah -celle celâlühû- da takvâ sahiplerini, kitâbı Kur’ân-ı Kerîm’inde övmektedir. Kurtuluş, huzur ve saâdetin ancak takvâ ile mümkün olacağını belirtmektedir. Bakara Sûresi’nin 197. âyet-i kerîmesinde Cenâb-ı Hak bu noktada şöyle buyurur: “…(Ey mü’minler! Âhiret için) azık edinin. Bilin ki azığın en hayırlısı takvâdır. Ey akıl sahipleri! Ben’den (emirlerime […]

Continue reading »

ÖZÜMÜZE DÖNELİM

YAZAR : Doç. Dr. Mustafa CANLI canli20@hotmail.com Allah -celle celâlühü-, insanı fıtrat üzere yaratmıştır. Fıtrat mefhumu, insanı diğer varlıklardan ayıran ve onlara üstün kılan ortak yaratılış özelliklerinin tamamını ihtivâ eden bir mefhumdur. Bazı âlimlere göre fıtrat, İslâm’dır. “İslâm fıtrat dînidir.” denirken bu mânâ kastedilmektedir. Evet; yüce Allah, insanı, fıtrat üzere yaratmıştır. Onun için insanda, fıtratı gereği en başta Yaratıcı’sını bulma, […]

Continue reading »

Aradığımı Buldum!

YAZAR : Abdullah Mesud HIDIR Hanbelî Mezhebi’nin kurucusu Ahmed bin Hanbel -rahmetullâhi aleyh-, 781’de Bağdat’ta doğdu. Yetim kalınca onu; annesi büyüttü, yetiştirdi, hâfız yaptı. Daha sonra Ahmed bin Hanbel, devrin hocalarından İslâmî ilimleri tahsil etti. Ciddiyeti, takvâsı, sabrı, metânet ve tahammülü ile akranı arasında daima öne çıktı. Basra, Kûfe, Mekke-i Mükerreme, Medîne-i Münevvere, Şam ve el-Cezîre’ye giderek hadis ilmini öğrendi. […]

Continue reading »

ÎMÂNIN ZAFERİ: ASALET TABLOSU

YAZAR : M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com Her girdaptan; İnsanlığın kurtuluşu ve selâmete çıkışı, ancak tevhid ve îman ile oldu. Beşeriyet; Hak’tan, hakikatten ve îmandan koptukça, insâniyetini yitirdi, dünyayı zulüm ve kan gölü hâline getirdi. En gerçek çare de; Daima îman ve İslâm oldu. Son peygamber Muhammed Mustafâ -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, bunun için geldi, bunun için çırpındı ve bunu […]

Continue reading »

ZAMAN ve MEKÂN

YAZAR : Doç. Dr. Harun ÖĞMÜŞ harunogmus@gmail.com Bir arkadaşım dert yanıyor: “–Geçenlerde Üsküdar’da bulunan Fethi Paşa Korusu’na gittim. Yeni bir düzenleme yapmışlar. Yeni yürüyüş yolları açmışlar, eski yollardaki Arnavut taşlarını söküp yerine düz parke döşemişler, ağaçları budayıp seyrekleştirmişler. vs. Anlaşılan bayağı masraf etmişler, epey emek çekmişler. Ancak ne yalan söyleyeyim, benim hiç hoşuma gitmedi. Doğrusu eski hâli daha güzeldi. Nerede […]

Continue reading »

GÜZEL KONUŞMANIN SIRLARINDAN BİRİ

YAZAR : Asım UÇAROK Güzel konuşmanın, güzel yazmaktan bir farkı vardır: Doğru telâffuz. Yazarken, esas aldığımız İstanbul ağzıyla yazarız. Konuşma ağzını, mahallî şîve farklılıklarını yazımıza yansıtmayız. Yazıda kullandığımız bilgisayar programları bile, bugün kısmen tashih tekliflerinde bulunuyor. Fakat iş telâffuza gelince ayrı bir ihtimam gerekiyor. Mahallî ağızla, memleket şîvesiyle konuşmak ayıplanacak bir şey değil. Bu, kendi içinde tutarlı bir ağızdır. Bazı […]

Continue reading »

161. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Şanlı bir ecdâdın torunlarıyız. Bu iftihar edilecek bir gerçek!.. Lâkin bir korku vardı: Ya sadece kuru bir nostalji ise? Ya artık o muhteşem ceddin gönül ve şahsiyet düsturlarını kaybettiysek? Çanakkale’ye, Millî Mücadele’ye kadar devam etmişti, asil milletin asâletini tasdik edecek vâkıalar, ispat edici deliller, misaller… Lâkin sonrasında bir soru işareti gönülleri burkuyordu. Milletin fıtrî hususiyetleri, özü ve tabiat-ı […]

Continue reading »

Allah -azze ve celle-’den Kullarına Sorular! -7- HİÇ AYNI OLUR MU?

YAZAR : Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com KIYASLAMA ve EŞİTLİK SUALLERİ İnsan zihni, kıyaslamalar yaparak düşünür. Eşyalar, şahıslar ve hâdiseler arasında benzerlikler ve zıtlıklar kurar. Sebep ve netice bakımından değerlendirir. Birçok şeyi ancak zıddıyla anlar. Bu sebeple Kur’ân-ı Kerim’de «ikili» bir ifade üslûbu vardır: Îman ve küfür, samimiyet ve nifak, cennet ve cehennem, müttakî ve fâsık, hidâyet ve dalâlet… İnsan beyni […]

Continue reading »

SEVERİZ BİZ, YAZ AYLARINI!

YAZAR : M. Aşır KARABACAK ma.karabacak@gmail.com Geçmişten beri severiz yaz aylarını. Toparlanırız kışın uzun gecelerinde; hem maddeten hem mânen yenileriz eskimiş-pörsümüş yönlerimizi, yuyup-yıkarız kirlenen yanlarımızı ve dincelmiş, coşkun, halâskâr bir aşkla; «Sefer!» der yürürüz düşman üstüne, gösterince güneş, ateşli yüzünü… Ateş olur, aydınlatırız oklarımızın ışık yüklü peykânlarında zulmün karanlık sînelerini. Yağmur olur, kireç gibi solgun yüzlere tebessüm aşılarız. Tohum olur; […]

Continue reading »

FITRAT; DÜNÜ, BUGÜNÜ…

YAZAR : Nurten Selma ÇEVİKOĞLU nurtencevikoglu@hotmail.com Efendim bu ay dergimizde «fıtrat» konusunu işleyeceğiz. Önce tarifle başlayalım. Fıtrat, sözlükte; yaratılış, belli yeteneklere ve yatkınlığa sahip oluş, karakter, mizaç, tabiî eğilim, huy mânâlarına geliyor. (el-Isfahânî, el-Manzûr, II, 197) Cenâb-ı Hak; insanın iyiye, güzele, hakikate, doğruya meylini, ona fıtrat olarak koymuştur. Bu özelliğinden dolayı insan, yeryüzünde hakkı hâkim kılma ve hakikatin tecellîsinde merkez […]

Continue reading »
1 356 357 358 359 360 1.011