Batının Vazgeçemediği Bir Töre: Soykırım

Doç. Dr. Ahmet KAVAS   Fransa tarihi hakkında yapılacak basit bir araştırma ile geçmişte pek çok bölgesinin hâlâ söylemeye utandıkları soykırımlara sahne olduğunu görmekteyiz. Demokrasi, cumhuriyet ve insan hakları başta olmak üzere pek çok konuda muâsırlarına göre ileri olduklarını iddia edenlerden birisi de Fransa’dır. Bununla birlikte bu ülkenin tarihi hakkında yapılacak basit bir araştırma ile geçmişte pek çok bölgesinin hâlâ […]

Continue reading »

AYIN TARİHİ

Handenur YÜKSEL “Seni sevindiren, seni sevinç ve neşe içinde tutan sevgili, seni üzen ve kendisinden sıkıntı duyduğun sevgilinin aynıdır. Hep O’dur, hep O’ndandır. Bunun böyle olduğunu bildiğin hâlde niçin boş yere üzülüyor, sıkıntının elinde âciz kalıyorsun?” DENİZ BANA DÜŞTÜ! Ünlü romancılarımızdan Ercüment Ekrem TALU 1886’da İstanbul’da doğdu. Meşhur yazar Recaizâde Ekrem’in oğludur. Galatasaray Sultanîsi’ni bitirdikten sonra gönderildiği Paris’te siyasî bilgiler […]

Continue reading »

Sultan III. Selim’in Beste Odası

Can ALPGÜVENÇ Aynalıkavak Kasrı, yeni düzenlemelerle bir «müze-saray» olarak halkın ziyaretine açıldı. Sultan III. Selim’in Beste Odası Eğer bu mekânda gözlerinizi bir an için kapatırsanız, kulaklarınızın sultanın üflediği duygu ve derinlik dolu ney nağmeleriyle dolduğunu duyar gibi olursunuz. Osmanlı Hânedanı’nda irsî olan sanatkârlık özelliği, Sultan III. Selim’de de kendini gösterir. Padişahlar arasında, özellikle mûsıkî alanında onun apayrı bir yeri vardır. […]

Continue reading »

Bir Cemiyetin Istırabı

B. Cahit ÖZDEMİR Bir zamanlar Avrupa’da, Türklerin hayat tarzını taklit etmek modaydı. Özellikle yüksek tabakada, Türkçe konuşmak, Türkler gibi giyinmek, bir farklılıktı. Zamanın meşhur müzisyenleri için, bir «Türk Marşı» yazmak âdetti. Vaktin bazı yabancı seyyah, resmî vazifeli ve diplomatlarının eserlerinde, muhteşem mâzîmize ait bir devrin içtimaî yapısı, hayranlık ifadeleriyle şu minvalde tasvir ediliyor:a Fransız Du Loir’in 1654 tarihli seyahatnâmesinde: “Bu […]

Continue reading »

Râşid Halîfeler Dönemi (Hulefâ-i Râşidîn) BÖLÜM I

Ahmet MERAL Hazret-i Peygamber’in en yakın halkası arasında yer alan Hazret-i Ebûbekir’in Mekke’deki Müslümanlara eziyetlerin yaşandığı dönemde baskı, şiddet ve acıların azaltılmasında etkin ve koruyucu roller üstlendiği bilinmektedir. HAZRET-İ EBÛBEKİR DÖNEMİ (632-634): Bir hayrı kaçırırsan onu yakalamaya çalış, ulaşınca da onu geç! [Hazret-i Ebûbekir-i Sıddîyk -radıyâllâhu anh-] ŞAHSİYETİ Râşid halîfeler döneminin ilk halîfesi Hazret-i Ebûbekir’in, Hazret-i Peygamber’den iki ya da […]

Continue reading »

-Âşık ve Yanık Ziyaretçilerinin Diliyle- Hazret-i Peygamber’e Arzıhâl

ŞAİR : SEYRÎ (M.Ali EŞMELİ) -6 ay 23 yıl süren Nebevî takvîme 23 kıt’a 1 beyit- Ravza-i Mutahhara… Tariflere sığmaz bir aşk mahşeri. Bin bir yüreğin tek bir gönül etrafında pervane kesildiği cennet. Orada öyle bir iklim-i muhabbet var ki, insan yedi kat göklerden öte bir âlemde yaşıyor gibi. Orada öyle bir zemzem-i sevda var ki, bir yudumu ebedî mestâne […]

Continue reading »

HAZRET-İ MEVLÂNÂ

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Feilâtün/feilâtün/feilâtün/feilün Evliyâ çehresidir sûreti Mevlânâ’nın… Enbiya behresidir sîreti Mevlânâ’nın… Âlemin ardına âlimce ve ârifçe bakar; Çoğalır katlanarak hayreti Mevlânâ’nın… Nûra hâmil gecelerden uyanır bir sehere, «Şems»i görmekle biter, fetreti Mevlânâ’nın… Rûhu nefsin kafesinden çıkarış hamlesidir, Canhıraş uğraşı, tüm gayreti Mevlânâ’nın… Aşka burhân olan üstâda muhabbet doludur, Sahte rehberleredir nefreti Mevlânâ’nın… Mesnevî… İnci ve mercan dolu mânâ […]

Continue reading »

Mevlânâ Gözüyle Mesnevî

ŞAİR : SEYRÎ (M.Ali EŞMELİ) “Mesnevî’den maksadım sensin. Mesnevî; dalları, gövdesi ve kökü ile tamamıyla senindir. Mesnevî’nin sözlerinden maksadım; senin sırrındır. Onu meydana ge­tirmekten maksadım, senin sesini duymaktır.” Dinle neyden çünkü bir şey söylüyor, Ayrılıktan şöyle feryât eyliyor: Sazlığımdan her ne demdir kestiler, Hem kadın inler sesimden hem de er!.. Söylerim hasret nedir, lâkin gerek, Ayrılık derdiyle göz göz bir […]

Continue reading »

KAR RUBÂÎLERİ

Yusuf DURSUN I Bir damla suyum… Okyanus annem sayılır. Kar tânesiyim… Kuş tüyü gövdem sayılır. Gökten yere, yerden göğe savrulmadayım, Öksüz gibiyim… Yaş dökerim, nem sayılır. II Rabb’in bütün âlemlere merhameti var, Zincirleri birden kırılan vakte kadar, Zindandaki rü’yâları kurtarmak için, Nefret dolu dünyâlara kar yağmada, kar. III Her bahçede birden belirir kardan adam, Etrâfına hep neş’e verir kardan adam. […]

Continue reading »

BİR MEL’UN PAPAĞANA…

Şükran IŞIK Ey dili gagasından daha uzun papağan, Kalbimi delik-deşik etti zehirli gagan! Kırılsın kanatların, kül olsun kemiklerin, Ateş yağsın başına, buz tutsun iliklerin! Domuzlara çoban ol, sürün dizüstü yerde, Vursun seni samyeli, uğra isimsiz derde!.. Zebânîler gem vursun ey papağan, ağzına, Kuşlar, çamur doldursun o mel’un boğazına! Yerle gök çalkalandı geriye al sözünü, Ey Ebâbil kuşları hedef alın gözünü! […]

Continue reading »
1 2 3 4 5