Mevlânâ Gözüyle Mesnevî

ŞAİR : SEYRÎ (M.Ali EŞMELİ)

“Mesnevî’den maksadım sensin. Mesnevî; dalları, gövdesi ve kökü ile tamamıyla senindir. Mesnevî’nin sözlerinden maksadım; senin sırrındır. Onu meydana ge­tirmekten maksadım, senin sesini duymaktır.”

Dinle neyden çünkü bir şey söylüyor,
Ayrılıktan şöyle feryât eyliyor:

Sazlığımdan her ne demdir kestiler,
Hem kadın inler sesimden hem de er!..

Söylerim hasret nedir, lâkin gerek,
Ayrılık derdiyle göz göz bir yürek…

Kim ki aslından uzaktır, yol sorar,
Bir dahî vuslat için fırsat arar…

Huylu huysuz bakmadan dostum dedim,
Ağladım her yerde feryât eyledim…

Oldu hep zannınca dost, âlem bana,
Gönle bakmaz kimse sırrımdan yana…

Sanmayın sırrım, figānımdan uzak,
Her gözün yok nûru, duymaz her kulak!

Sır değil ten câna, yâhut can tene,
Yok fakat ruhsat, bu cânın seyrine!..

Neyde ses, kordur, hevâ zannetme sen,
Kimde yangın yoksa, yok olsun hemen!

Neyde aşkın yangınından pâye var,
Meyde sevdâ coşkusundan mâye var!

Kim ki yardan ayrı, haldaş bil neyi,
Perdesiylen yırttı bizden perdeyi…

Hem zehir hem panzehirdir pek yaman,
Var mı âşık ney misal bir câna can?

Ney; kederden, kanlı yoldan bahseder,
Aşk-ı Mecnun’dan neler söyler neler!

Aklı sarhoşlar bu aklın sır eri,
Dil için ancak kulaktır müşteri…

Bâzen ermez derdimizden gün sona,
Böyle günler çünkü benzer yangına…

Geçse günler gam değil, çekmem keder,
Ey misilsiz tertemiz, sen kal yeter…

Bıksa herkes, bir balık bıkmaz sudan,
Gün uzar şâyet nasipsiz kalsa can…

Ham adam dinler mi olgundan meram?
Söz, az olsun, hem öz olsun vesselâm…

[Mesnevî ilk 18 Beyti, Nazmen Terc. SEYRÎ]