ÜNSÎ HASAN EFENDİ HAZRETLERİ -1-

YAZAR : Can ALPGÜVENÇ alpguvenc@gmail.com «Bülbülem hoş zâra geldim, gülsitânım andadır!» ÜNSÎ HASAN EFENDİ HAZRETLERİ -1- Bahr-i bî-çûn mâlikîyem mülk-i kânım andadır. Mevc-i hub bunda bırakdı lâ-mekânım andadır. … Ben şu ma‘den gevherîyem bu garibdir kân-ı ten, Ben ne cevherem ne kânem çün nişânım andadır. Ünsiyâ kân-ı enis fahrî bu Ünsî dediler, Bunda hemân bu nişânım özge şânım andadır. *** […]

Continue reading »

KÖPRÜLÜLER DÖNEMİ ISLAHATLARI

YAZAR : AHMET MERAL Duraklama Dönemi (1579-1699) Köprülüler; on yedinci asrın en buhranlı dönemlerinde, Osmanlı Devleti’nin gerilemesini, aldıkları sert tedbirler ve yerinde kararlarla durdurmayı başarmış bir vezir ailesidir. Bu ailenin fertleri; Köprülü Mehmed Paşa’nın vezirliğe getirilişinin ardından, Osmanlı devlet teşkilâtının içinde sadece Sadrazam olarak bulunmamış; komutan, Sadâret Kaymakamı ve Kaptan-ı Derya olarak uzun yıllar hizmet etmişlerdir. Devletin yeniden güçlendirilmesinin, kanun […]

Continue reading »

HER İŞİN BAŞLANGICI: BESMELE

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Öyle bir sırdır ki Hak’tan neş’et eyler besmele, Sarsa zahmet her taraftan rahmet eyler besmele… Sırr-ı bismillâh ezelden her işin başlangıcı, Lâfz-ı Kur’ân onla başlar, izzet eyler besmele… Tâ yürekten, cân içinden, kim ki bismillâh dese, El çeker menfî tecellî, müsbet eyler besmele… Derdi vardan yok eder, dermânı yoktan var eder, Darda koymaz vird […]

Continue reading »

KUBBELER

ŞAİR : TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Kubbeler… Arza kurulmuş birer ihsan köşesi… Kubbeler… Arza vurulmuş birer îman kaşesi… Kubbeler altına toplanmayı bayram biliriz; Orda taptâze durur ümmete cennet neşesi… Kubbelerden yayılır şehrime enfes kokular, Kubbeler sanki buhurdan ya da gül yağ şişesi… Kubbeler… Halkımın îmânına kalkan gibidir, Oldular düşmanımın bin senelik endişesi! Gazabın rahmete çevrildiği nurdan tabaka, Kubbeler bâb-ı Hudâ, […]

Continue reading »

ENKAZ HANELER!

ŞAİR : (SEYRÎ) M. Ali EŞMELİ Kör felsefenin zelzelesinden nice hâne, Dün sırça sarayken, bugün enkaz! Ne hazin son! Artık dedeler yok, nineler yok, bu masalda, Ev öldü çocuklar, bu nasıl bir operasyon?!. vezni: mef’ûlü / mefâîlü / mefâîlü / feûlün

Continue reading »

ŞİİR DİLİYLE HADİSLER -26-

ŞAİR : TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) يَا أَبَا ذَرٍّ إِذَا طَبَخْتَ مَرَقَةً فَأَكْثِرْ مَاءَهَا وَتَعَاهَدْ جِيرَانَكَ Peygamber Efendimiz, (fakir sahâbîlerden) Ebû Zer -radıyallâhu anh-’a şöyle buyurmuştur: “Ey Ebû Zer! Çorbana bol su koy, etrafını gözet ve nezâketle tevzî et!” (Müslim, Birr, 142) Ey Ebû Zer, uymak istersen bana; Hayr için hiç yoktur imkânım, deme!.. Fazladan bir tas su kat sen […]

Continue reading »

DARILMA OĞLUM!

ŞAİR : VAROĞLU (Mehmet Ali VAR) varoglu5@gmail.com -Oğullarıma- Okumak tahammül ister gurbette, Sabır ve gayretten ayrılma oğlum! Ahlâkı kuşanıp, ilmi hıfz et de, Fazîlet yolunda daralma oğlum! Fırsat bilip vakti, düzenli çalış, Meşakkat getiren günlere alış, Başarıyla olur derste yükseliş, Hiçbir mazerete sarılma oğlum! Şehirde gelmez çil horozun sesi, Okşamaz kırların ılık nefesi, Yorsa da gündüzün mücadelesi, Tembellik köşküne serilme […]

Continue reading »

KIT‘A

ŞAİR : SEFERÎ (M. Nejat SEFERCİOĞLU) nejatsefercioglu@hotmail.com Sen sanma ki gurbet, sılanın bittiği yerdir. Sor bülbüle, gurbet dikenin bittiği yerdir. Ağyâr ile sohbette iken tâze nihâlin, Bin nâz ile âşıkları kahrettiği yerdir. vezni: mef’ûlü / mefâîlü / mefâîlü / feûlün Ocak 1986, Ankara

Continue reading »

AFRİKA’DA ÇIĞLIK

ŞAİR : Hakkı ŞENER sairimam01@hotmail.com Sofrada nimeti beğenmeyenler, Afrika’dan ibret almaz mısınız?.. Ekmeğine kuru yavan diyenler, Biraz tefekküre dalmaz mısınız?.. Siz çeşit sayarken onlar susuz, aç, Yenmeyip atılmış zerreye muhtaç, Azmış yaraları bekliyor ilâç, Dertlerine derman olmaz mısınız?.. Yanık sîneleri bürünmüş gama, Sırtındaki urba tutmuyor yama, Masum bebekleri bekliyor mama, Bir mama parası salmaz mısınız?.. Şeytana uyup da fıska dalanlar, […]

Continue reading »

ARAP ŞİİRİNDEN TERCÜMELERLE CÂHİLİYYE HAYATINDAN KESİTLER -9-

Harun ÖĞMÜŞ Araplar, diyet almayı ar kabul ederken diyet ödemekle övünürlerdi. Çünkü bu, başka kabîlelerin onlara karşı kan dâvâsı gütmeye cesaret edemediklerini gösterirdi. Muallâka şairlerinden Amr bin Külsûm et-Tağlibî şöyle diyor: فَــمَــا أبْــقَــتِ الأيَّـــامُ مِـــلْــمَـالِ عِنْدَنَــا ثَــلاَثَــةُ أثْـــلاَثٍ فَــــأثْـــمَـــانُ خَـــيْـــلِـــنَـــا سِــوَى جِــذْمِ أذْوَادٍ مُـحَــذَّفَــةِ النَّـسْـلِ وَأقْــوَاتُــنَــا وَمَــا نَـــسُـــوقُ إلَـــى الْقَـتْـلِ Her şey eriyip gitti olaylarla, sonuçta, Birkaç devedir kalmış olan […]

Continue reading »
1 126 127 128 129 130 171