YIKILMASIN!..

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) tali@yuzaki.com «Böl, parçala, yut!..» diyorsa düşmanımız, Dünden daha birlik olsun insanımız… Kurmak sapasağlam inşaâtımızı… Sarsın yaralanmış irtibâtımızı… Kaynatma zamânı, sevgi faylarını… Başlatmalı birliğin halaylarını… Sarsılmasın ittihâd, uhuvvetimiz… Hiç sönmesin, ölmesin mürüvvetimiz… Târîhi; bu depremin, şu halka dedi: «Kardaşlığımız yıkılmasın ebedî!..» قارداشلغمز ييقلماسين ابدى! 2011 Vezni: mef’ûlü / mefâilün / mufâaletün 26 Ekim 2011, Toygar Hamza

Continue reading »

80. Sayı Takdim

  Kıymetli Okuyucularımız, Kulaklarımızın duyması için bir alt ve üst sınır var. O eşiklerin altını da üstünü de işitmiyoruz. Bir an bu eşiklerin olmadığını düşünsek, yerin altında, üstünde ve göklerdeki muazzam sistemleri bir işitsek; buna tahammül edebilir miydik?.. Güneşteki ve güneş gibi milyonlarcasındaki dev reaktörler… Binlerle galaksideki, katrilyonlarca araçlık trafik… Mikro âlem farklı mı? Her hücrede, her atomda bir cevelân, […]

Continue reading »

79. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Gönül bir beyaz sayfa… Her birimiz bir ömür, o beyaz sayfayı dolduruyoruz. Sene sene… Gün gün… Dakika dakika… Kimi hayatlar; karalamayla geçiyor, bir müsvedde kâğıdı gibi harcıyor gönülleri… Temize çekme şansı varmış gibi… Kimi hayatlar ise hassas ve zarif cümlelerle dolduruyor, o beyaz sayfayı… Çünkü gönül Cenâb-ı Hakk’ın nazargâhı… O’nun nazar edeceği bir arz-ı hâl… O’nun okuyacağı bir […]

Continue reading »

İDEAL BİR NESLİN FÂRİK VASIFLARI -2-

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi SADÂKAT VE AHDE VEFÂ Fahr-i Kâinât Efendimiz’in, sonra ashâb-ı güzîn ve selef-i sâlihînin vazgeçilmez hasleti, doğruluk ve sözünde durmak: Cenâb-ı Hak, kurtuluşa eren mü’minlerin vasıfları arasında; “Yine onlar, emânetlerine ve ahitlerine riâyet ederler.” (el-Mü’minûn, 8) buyurur. Bir başka âyet-i kerîmede; وَاَوْفُوا بِالْعَهْدِ اِنَّ الْعَهْدَ كَانَ مَسْؤُلاً “… Verdiğiniz sözü yerine getirin. Çünkü verilen söz, […]

Continue reading »

78. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Gözler semâda… Gözler hilâlde… Bize Ramazân’ı, nurlu kandilleri, bayramları, güzel ve mühim başlangıçları anlatan hilâl; bayrağımızın da sembolü… Hilâl, orijinalinde aynı harflerle yazıldığı Allah Teâlâ’nın bir âyeti, bir alâmeti… Hilâl, millet olarak bayraklaştırdığımız ideallerimizin de sembolü… Hilâl, bir değerler manzûmesi… İlk gününden Ramazân-ı şerîfe refâkat eden Ağustos ayında, bu ibâdet ve merhamet mevsiminde; dosya konumuzu bayraklaştırdığımız ve bizi […]

Continue reading »

77. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Nasreddin Hoca’ya sorulur: “–İnsanlar niçin farklı farklı yönlere gidiyorlar?” Hoca, kısa yoldan cevap verir: “–Hepsi aynı yöne gitse, dünyanın dengesi bozulurdu.” Herkes aynı yöne gitmiyor. Çünkü tutulan yolun, gidilen yolculuğun temelinde, gidilmek istenen adres olur. Yol, adrese göre belirlenir… Dünyevî yolculuklarda tabiî bir şekilde uyulan bu hakikate, uhrevî yolculukta maalesef riâyet eden pek az… Dünya hayatı, kundaktan kefene, […]

Continue reading »

75. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Ebû Eyyûb el-Ensârî, seksen küsur yaşında Bizans üzerine gidecek sefere katılmıştı. O yaşta bir insana bu azmi veren güç ne olabilirdi? Vasiyeti şuydu: “Vefât edersem, beni ulaşabildiğiniz en ileri noktaya defnedin!” Çünkü onun gönül verdiği müjdeler vardı: Bizim onun sayesinde işittiğimiz müjdede Efendiler Efendisi buyuruyordu, müjdeliyordu: “İstanbul elbette fetholunacaktır! Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan!.. Onu fetheden asker […]

Continue reading »

73. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Tarih, insanın hâfızası… Millî tarih, bir milletin hâfızası… Hiç değilse yıldönümleriyle tazelenen bir hâfıza… Çanakkale zaferlerini, İstiklâl Marşı’nın kabulünü hatırlamaksızın geçen bir Mart düşünülebilir mi? Hatırlamanın getirdiği bir his ve bir davranış olmalı… Pek az millete nasip olacak derecede şan ve şerefle, gaye ve hedefle dolu bir mâzîmiz ve muhteşem mâzîyi destan destan yazan bir ecdâdımız var. Onlara […]

Continue reading »

72. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Küçük bir çocuk; daraldığında, canı yandığında; «Anne!» diye basar feryadı… İnanç âlemi ne olursa olsun; her insan da, dara düşünce Yaratıcısını, Rızıklandırıcısını, Rabbini hatırlar; «Allah!» der… İş, bu; «Aman yâ Rabbî» feryâdını, her zaman ve zemine yaymakta… İşimiz daima duâya kalır, evet… Zaten her iş, her zaman duâya asılı. Gayeler; ancak fiilî ve kavlî olarak duâ etmekle, ilâhî […]

Continue reading »

Hakikî «Bilenler»den Olmak İçin; DUÂ HÂLİNDE BİR ÖMÜR…

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi “…Keşke bilselerdi…” (el-Ankebût, 41) HERKESİN KABUL ETTİĞİ HAKİKAT Bütün insanlığın kabul ettiği bir hakikat var. Ehl-i îman da kabul ediyor bu hakikati, ehl-i küfür de… Ârifler de biliyor, gafiller de… Genç de biliyor, ihtiyar da… Fakir de biliyor, zengin de… Zalim de biliyor, mazlum da… Herkesin bildiği bu hakikat, bu âlemin her şeyiyle fânî […]

Continue reading »
1 261 262 263 264 265 274